"dondurucu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الثلاجة
        
    • التجميد
        
    • ثلاجة
        
    • مجمدة
        
    • متجمد
        
    • مجمد
        
    • فريزر
        
    • المتجمد
        
    • تجميد
        
    • التجمد
        
    • التبريد
        
    • التجمّد
        
    • الباردة
        
    • الفريزر
        
    • المجمد
        
    Dondurucu gönderilen kadın bir polisle konuştuğunu söylemişti. Open Subtitles هل تُريد القدوم؟ المرأة التي تسلّمت الثلاجة أخبرتنا أنّها تحدّثت مع شرطي.
    Buzdolabının arkasında bir tüp sıvı nitrojen olmalı Dondurucu için ben oraya gideceğim. Open Subtitles خلف الثلاجة يجب أن يكون هناك صندوق للنيتروجين السائل من أجل المجمد
    Dondurucu 312-618 gündelik bakım ve denetim için hazır. Open Subtitles حاضن التجميد 618 ـ 312 جاهز للصيانة والمعاينة الروتينيتين
    Ama bu durumda, Kuzey Kutbu doğal bir Dondurucu gibi onu korumuştu. TED ولكن في هذه الحالة، كانت المنطقة القطبية الشمالية مثل ثلاجة طبيعية وقامت بحفظه.
    Orada büyük bir Dondurucu arayın. Open Subtitles عندما تصلين إلى هناك ابحثي عن مجمدة كبيرة
    Soğukken ise, don oluşumu sadece kuru ot tabakasının üzerinde gerçekleşiyor, bu yüzden dışarısı Dondurucu soğukken toprak hâlâ nefes alabiliyor. TED عندما يكون الجو بارداً، يكون تشكل الصقيع فقط على النشارة، لذا يمكن للتربة أن تتنفس بينما الجو متجمد في الخارج.
    Bir sürü buz, peynirli makarna, şekerleme, süs eşyaları... Üst kattaki buzdolabı arızalı. Ama bodrumdaki derin Dondurucu ağzına kadar dolu. Open Subtitles زبدة ثلج , خبز جبن حلوى , ديكورات وأيضاً الثلاجة فى الأعلى لكن المبرد فى القبو عالق
    Benim hatırladığım kadarıyla da, senin için arka arkaya üç hafta Dondurucu envanterini düzenledim, üstelik arabam da burada değil. Open Subtitles حسناً , كما أذكر لقد جردت محتويات الثلاجة لأجلكِ لثلاثة أسابيع متتالية بالإضافة فسيارتي ليست هنا
    Gelecek beş yılı Dondurucu'da geçirirsiniz. Open Subtitles سوف تقضي الخمس سنوات المُقبلين في الثلاجة
    Dondurucu'daki tüm mahkûmların bir listesini çıkar. Open Subtitles اصنعي قائمة بأسماء جميع المساجين الهاربين من الثلاجة.
    Kasabada yeterince büyük olan tek Dondurucu o. Open Subtitles هو فقط من لديه الثلاجة الوحيدة بهذا الحجم في المدينة
    Son bir dev elmas daha buldum mu Dondurucu makinem tamamlanmış olacak. Open Subtitles ماسة عملاقة مثل هذه وسيكتمل محرك التجميد الخاص بي
    Ama Dondurucu ünitesi bozulduğunda, oradan kaçamadın. Open Subtitles ولكن عندما تمزقت وحدة التجميد لم تنجى منها
    EUGENICS için çalışan çatlak bilim adamları tarafından kullanıIan bir 'Dondurucu'dur o. Open Subtitles انه مكان التجميد الذي يستخدمه العلماء يعملون على اساليب تحسين النسل
    Tehlikeli bir konumda, yukarıda Dondurucu derecede soğuk bir dış uzay ile aşağıda kızıl ve sıcak bir ocağın ortasındayız. Open Subtitles تقع متزعزعةً بين ثلاجة التبريد للفضاء في الأعلى هناك وفرنٌ ملتهبٌ في الأسفل هناك.
    Hatta kendi kendime neden bu polis bana sipariş etmediğim bir Dondurucu hakkında sorular soruyor diye düşündüğümü hatırlıyorum. Open Subtitles -في العام الماضي، يوماً ما . أتذكّر أنّي فكّرتُ لمَ يطرح عليّ هذا الشرطي أسئلة حول ثلاجة لم أطلبها؟
    Dondurucu bir göl var ama olumlu anlamda yani... Open Subtitles هنالك تلك البحيرة , وهي مجمدة ولكنها رائعة على أية حال
    Ama anlaşılan, kutuplardaki buz Dünya'nın tamamını bitmek tükenmek bilmeyen Dondurucu bir kışa gark edene kadar ilerledi. Open Subtitles حتى انغمس العالم كله في شتاءٍ متجمد لا نهاية له.
    Evet, aşağıdaki Dondurucu ağzına kadar at başıyla dolu. Open Subtitles نعم، لدى مجمد كاملّ ملئ برؤوسِ الخيولِ في الطابق السفل
    Cesetlerle dolu olduğundan emindim ama kilisenin birkaç ıvır zıvırıyla eski bir Dondurucu bulduk. Open Subtitles لقد كنت متيقناً بأنه سيكون مليئاً بآجزاء الجثث لكن كان هنالك بعض مخلفات الكنيسة و فريزر قديم
    -Niye sabahın üçünde uyanıp, Dondurucu soğukta suç mahalline koşturuyor, aybaşını zor getiriyoruz? Open Subtitles لماذا نستيقظ في الثالثة صباحاً نقف في مسرح جريمة في البرد المتجمد
    Dondurucu soğuğa yakalandı. Open Subtitles انها مجمده فى غرفه تجميد الاحياء
    Kış geldiğinde, sıcaklık düştü Dondurucu bir hal aldı ve orada kalmaya devam etti. TED وعندما حلّ الشتاء، إنخفضت درجات الحرارة تحت التجمد. وبقت على حالها.
    NASA tarafından tasarlanan Dondurucu soğuklara dayanıklı bir kamera kullanıyorlar. Open Subtitles إنهم يستخدمون كاميرا تم صناعتها في ناسا ومصممة لتتحمل درجات حرارة التجمّد
    Geriye bu kadar kişi kaldık ve kış Dondurucu soğuğuyla yaklaşıyor. Open Subtitles ... هذا كل ما تُرك لنا ... والشتاء سيأتى بالرياح الباردة
    Bunun arkası da Dondurucu. Open Subtitles يوضع هنا فى الفريزر ...وستجد اللحمة أيضاً
    Göçük dökülen beton kurumadan önce eski Dondurucu yerine koyulduğu zaman. Open Subtitles حدثت عندما وضع المجمد القديم في الخلف قبل أن يجف الإسمنت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more