"dondurucuda" - Translation from Turkish to Arabic

    • الثلاجة
        
    • ثلاجة
        
    • الفريزر
        
    • مُجمّد
        
    • في البراد
        
    • في المُجمِّدةِ
        
    • مجمّدة
        
    • المبرد
        
    • التجميد
        
    • في المجمد
        
    • المبرّد
        
    Bir sonraki toplantıda anneni parçalayıp derin Dondurucuda sakladığını söyleyecek olsan sen de ünlü olursun. Open Subtitles إذا أخبرت رجل واحد في الاجتماع القادم أن يحتفظ بأمك مقطعه في الثلاجة ستكون عندك سمعة أيضا
    Bakalım Dondurucuda güzel bir şeyler var mı? Open Subtitles دعنا نرى لو فيه اى حاجه كويسه فى الثلاجة.
    Bu bok isimsiz, lanet bir Dondurucuda saklanıyor sadece. Open Subtitles تلكَ الأعضاء غير معروفة مُخزنَة في ثلاجة في مكانٍ ما
    Kartopu Dünya'yla ilgili korkutucu olan gezegenimiz sonsuza kadar o derin Dondurucuda sıkışıp kalabilirdi. Open Subtitles الأمر المخيف بشأن كرة الثلج الأرضية هو أن كوكبنا كان يمكن أن يُحتجز في ثلاجة إلى الأبد.
    Bu akşam ebeveyn toplantısındayım. Akşam yemeğin Dondurucuda. Open Subtitles لدي مقابلة مع أولياء الأمور اليوم عشاءك في الفريزر
    - Bıçaklandım ve Dondurucuda bırakıldım ben. Open Subtitles أنا طُعنت وتُركت في مُجمّد!
    Dondurucuda bezelye torbasının altında sakladığım fasulyeli, peynirli börek var. Open Subtitles عندي بوريتو بالحبوب والجبنة في البراد كنت أخبئها تحت كيس فاصوليا
    Onu son gördüğümde, yedek Dondurucuda mal stoğu yapıyordu. Open Subtitles حَسناً، آخر مَرّة رَأيتُه، هو كَانَ في المُجمِّدةِ المساعدةِ عَمَل الجردِ.
    Şimdi yiyemeyeceği şeyleri derin Dondurucuda saklıyor. Open Subtitles ما يعجز الشَرَه عن تناوله الآن، يُخبأه في مجمّدة الطعام
    Bir içecek al. Dondurucuda su olacaktı. Open Subtitles حسناً، اشربي قليلاً هناك بعض المياه في المبرد
    Çoğu durumda, ceset bir torbaya konularak, Dondurucuda bekletilir. Open Subtitles في أغلب الحالات تلف الجثة و من ثم تخزن في حجرة التجميد
    Buna inanmayacaksın Izzy, fakat ben buzlarımı aslında Dondurucuda tutarım. Open Subtitles لن تصدق هذا ، ولكنى في الحقيقة احتفظ بالثلج في الثلاجة
    Orta yaşlılık durumu yani. Dondurucuda Çin yemeği var. Open Subtitles تلك مرحلة منتصف العمر، هي كذلك، هناك بعض الطعام الصيني في الثلاجة
    Aslında şu an derin Dondurucuda. Open Subtitles في الحقيقة , المكان التي الذي هي فيه هو الثلاجة
    Ama sonra Dondurucuda uyandı ve dışarı çıkmaya çalıştı. Open Subtitles لقد ألقتها في الثلاجة وحاولت الخروج منها
    Vurdum. Cesetleri bir yıl boyunca Dondurucuda sakladın. Sonra neden çıkardın? Open Subtitles لقد أبقيتهم في الثلاجة لأزيد من عام لماذا نقلت الجثت؟
    Ot garajdaki Dondurucuda olabilir mi? Bilmiyorum. Open Subtitles -أيمكن أن تكون الأعشاب في ثلاجة المرآب ؟
    Nişanlısını zombiye dönüştürdüğün, işini kaybetmesine sebep olduğun ona yakın olan çocukları öldürdüğün, kaçırıp Dondurucuda tuttuğun ve ölene kadar işkence ettiğin adamı? Open Subtitles وكيف حولت خطيبته إلى زومبي، ثم كلفته خسارة وظيفته، وقتلت مجموعة من الأطفال المقربين له، واختطفته و حبسته في ثلاجة وعذبته،
    26 No'lu binada, Dondurucuda bir ceset var. Open Subtitles هناك جثة في ثلاجة المبنى 26
    Zevkli ve bir o kadar zorlayıcı olan siktiğimin ebeveynliği bitsin de ben de gidip Dondurucuda ne kadar dondurma varsa yiyeyim ki onların haberi bile yok. Open Subtitles حتى يمكنني الذهاب لأكل كل الآيس كريم في الفريزر الذي ليس لديهم فكرة بوجودة
    - Bıçaklandım ve Dondurucuda bırakıldım ben. Open Subtitles أنا طُعنت وتُركت في مُجمّد!
    Bir kısmı hazır, Dondurucuda. Open Subtitles أنا عِنْدي جزءُ منه، في المُجمِّدةِ.
    Bir Dondurucuda olabilirsin dostum, ama o dondurucu Kafe Volga'da değil. - Ne? Open Subtitles قد تكون بدّاخل مجمّدة" "ولكن ليس بمقهى "فولجا".
    Dondurucuda et var. Hayır. Söylediğimi sanıyordum. Open Subtitles حسناً, يوجد بعض من اللحم المبرد في الثلاجة
    Jenny hadi ama. Dondurucuda biriyle yattıktan sonra onu yeniden gördüğüne sevinmemiş gibi yapamazsın. Open Subtitles جينى ,هيا لا يمكنك ان تجعلى شخص يشتعل فى غرفة التجميد فى نصف جسمه و تتظاهرين كانه ليس من اللطف رأيته مرة اخرى
    Çoğu konserve şeklinde. Ama Dondurucuda biftek de var. Open Subtitles معظمه بضائع معلبات ولكن هنالك شرائح لحم في المجمد
    Hala Dondurucuda biraz var. Open Subtitles بقي بعض الإجزاء منها في المبرّد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more