Şu an bir dosta ihtiyacı olan kişi benim. Oğlum bana kızgın. | Open Subtitles | لو كان هناك أحد بحاجه لصديق الآن فهو أنا, أبني غاضب مني |
Eski bir dosta merhaba demeden geçemezdim. | Open Subtitles | هل يجوز الركوب من خلالكم دون أن اقول مرحبا لصديق قديم؟ |
Unutma, işler ters giderse her zaman dosta ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | و لكن تذكر ، اذا لم تسير الأمور على ما يرام فجميعكم سيحتاج لصديق |
Gerçek şu ki, böyle bir arkadaşa, gerçek bir dosta, bir daha rastlayamazsınız. | Open Subtitles | بل لأنك لن تجد صديقاً مثله صديقاً حقيقياً بمعنى الكلمة أنك لن تقابل مثله أبداً |
Bir dosta ihtiyacın olduğunu söylemiştim. Benim var. | Open Subtitles | أنا من قلت أنك تحتاج صديقاً أنا من يحتاج إلى صديق |
Jack'ı kaçırmış olabilirim ama eski bir dosta rastladım. | Open Subtitles | قد لم ألحق بجاك .. ولكني لحقت بصديق قديم |
Konuşacak bir dosta ihtiyacım vardı yalnızca. | Open Subtitles | إنّما... أردتُ صديقًا بإمكاني التحدّث معه. |
Bunu yapmamın sebebi, Leo'nun bir dosta ihtiyacı var ve... | Open Subtitles | أتعلم أنا أعطيك هذا بسبب .. أن ليو سيمينو يحتاج لصديق |
Five Points'te yeni bir dosta ihtiyacım var, evlat. | Open Subtitles | أنا بحاجة لصديق جديد فى النقاط الخمس يا بنى |
Olağanüstü bir dostluk. Asla bir başka dosta ihtiyaç duymadılar. | Open Subtitles | يالها من صداقة فهم لم يحتاجوا ابداً لصديق أخر |
Mesela, korkunç bir kâbus esir aldıysa insanı, dinlemeye hazır bir dosta içini dökmekten daha etkili bir tedavi yöntemi yoktur. | Open Subtitles | وأحد هذه الاساليب انه ليس هناك علاج للكوابيس المرعبة افضل من اخبارها لصديق يستمع. |
İçimden bir ses, 1000 km yolu sadece bir dosta selam vermek için koşmadığını söylüyor. | Open Subtitles | هناك شيء يخبرني انك لم تركض مسافة 600 ميل لتقول مرحبا لصديق |
Ve deli annenle başa çıkmak için bir dosta ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة لصديق هناك ليقف معي ضد والدتك المهووسة |
Golf kulubü üyeleri eski bir dosta veda ederken. | Open Subtitles | بينما أعضاء النادي الريفي كانوا يعبرون عن وداعهم لصديق قديم |
dosta ihtiyacin olursa... ben uçup gelirim. | Open Subtitles | ... إذا أحتجت لصديق أنا الوحيدة التي تريد الطيران |
Askerin dosta ya da aileye ihtiyacı yoktur. | Open Subtitles | الجندي لا يحتاج لصديق أو عائلة |
elemanlarına söyle bıçak kemiğe dayandığında ve bir beyaz dosta ihtiyaç duyduğunda avludaki en kara ele uzansalar iyi olur. | Open Subtitles | عندما تأتِ الصعاب والبيض يحتاجون صديقاً عليهم بأن يتصلّوا بالجانبِ المظلم بالساحة. |
Diğer yandan senin, eski bir dosta uğramanı istiyorum. | Open Subtitles | أما أنت فسأحتاج منك أن تزور صديقاً قديماً |
Anneden çok dosta ihtiyaçları olduğunu düşündünüz yani. | Open Subtitles | تظنين، ربما يحتاجان صديقاً أكثر من حاجتهم إلى أم |
Şimdi kısa bir ara vererek ünlü bir dosta merhaba demeliyim. | Open Subtitles | عليّ التوقّف للترحيب بصديق شهير |
Ve sırada, çok eski bir dosta hoş geldin diyoruz... | Open Subtitles | وفي الفقره التاليه .. نرحب بصديق قديم |
Er ya da geç bir dosta ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | آجلًا أو عاجلًا ستحتاجون صديقًا. |
Bu sadece en iyi dostun diğer en iyi dosta hep yapacağı bir şey. | Open Subtitles | إنه شيئ يفعله أي صديق لصديقه المفضل |