"dostlarımı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أصدقائي
        
    • بأصدقائي
        
    • أصدقائِي
        
    • حلفائي
        
    • وأصدقائي
        
    dostlarımı içki içebilecekleri bir yer olmadan nasıl sokağa atabilirim? Open Subtitles كيف أمكنني التخلّي عن أصدقائي بدون أي مكان ليشربوا فيه
    Cenazem için ne planladığınızı öğrenmek için dostlarımı ziyarete geldim. Open Subtitles لقد أتيتُ لزيارةِ أصدقائي ومعرفةُ ماذا حضرتَ لجنازتي, فلتخبرني رجاءً
    dostlarımı gammazlayacağım bir pozisyona geleceğimi hiç düşünmedim. Open Subtitles لكي لا أقع في ظروف تحتم علي القبض على أصدقائي
    Amerikalı dostlarımı getireceğimi söyledim. Open Subtitles صديقٌ لي لديه يخت .يمكنكم أن تروه من الشرفة قلت له أني سأدعوا كل .أصدقائي الأمريكان الليلة
    Çünkü ben eski dostlarımı asla satmam. Open Subtitles جئت الى الشخص الخطأ السبب أنا لا اشي بأصدقائي القدامى
    Kişisel inançlarımı bir kenara itip dostlarımı desteklemeye karar verdim. Open Subtitles حسناً، قررت وضع سياستي الشخصية لدعم أصدقائي
    Herkes alışkanlığımı öğrendiğinde gerçek dostlarımı anladım. Open Subtitles تعلّمت الذي أصدقائي المخلصون كانت عندما كلّ شخص إكتشف حول عادتي.
    Gerçek şu ki: dostlarımı korumak için her şeyi yaparım. Open Subtitles الحقيقة أنني قد أفعل أي شئ لحماية أصدقائي
    Açık artırma olur ve ben silah karşıtı tüm eylemci dostlarımı arayıp yardım kampanyası başlatır, ve kararı satın alırım. Open Subtitles هذا مزاد إذاً وقد أرفع الهاتف هنا وأتصل بالناشطين ضد الأسلحة من أصدقائي في واشنطن
    Tabii dostlarımı bana karşı casusluk etmeleri için şantaj yapmanızı açıklamak istemezseniz. Open Subtitles مالم تريد توضيح لماذا إبتزيت أصدقائي للتجسس علي
    Ama daha iyisini kazandım. dostlarımı, kız arkadaşımı ve kardeşimi geri kazandım. Open Subtitles حصلت على أصدقائي و على فتاتي و حصلت على أخي الصغير
    dostlarımı korkutmak yok. Özellikle de Disney babayı oynamayı keseceksin! Open Subtitles لا مزيد من ترويع أصدقائي وخصوصاً، لا مزيد من التصرّف كأب مثاليّ
    Evet, hâla ailemi ve dostlarımı idare etmek zorundaydım, ama... bu kararı verir vermez mutluydum, kendimi seviyordum, elalem ne düşünürse düşünsün önemi yok. Open Subtitles صحيح أن ا زلت أعاني من بعض المشاكل مع عائلتي و أصدقائي لكن قراري هذا جعلني سعيداً والآن أصبحت أحب نفسي
    Güzel, çünkü birkaç saat sonra sen hüsran içinde, donmuş halde burada dikilip kalacaksın, bense dostlarımı alıp gideceğim. Open Subtitles جيد، لأنّك بعد ساعات ستقف هناك وأنت في صورة المحبط، جامداً، وسأخرج من هنا مع أصدقائي بكلّ بساطة.
    Tabi. Yüreğim, dostlarımı geri getirmemi söylüyor. Open Subtitles حسناً , حدسي يقول بأن أذهب لاستعادة أصدقائي
    Her ne kadar gece haberleri ekibine geçmiş olduğuma sevinsem de, bu kanaldaki dostlarımı özleyeceğim. Open Subtitles ومع أنني متحمسة لانضمامي لفريق, الأخبار المسائية, إلا أنني سأفتقد أصدقائي في المحطة.
    Tahta geçtiğimde dostlarımı unutmayacağımı biliyor. Open Subtitles يعلم أنني لن أنسى أصدقائي عندما أستعيد العرش
    Sonunda lider oldum ve tüm dostlarımı ölümlerine gönderdim. Open Subtitles أنا اخيرا اصبحت قائد , وانتهى بأرسال جميع أصدقائي إلى موتهم
    Tonga gibilerine yardım etmek, masum insanları öldürmek dostlarımı öldürmek... Open Subtitles لساعدة الاشخاص مثل تونغا... التضحية بالأبرياء... التضحية بأصدقائي.
    Tek başımaydım, açgözlü dostlarımı saymazsak tabi. Open Subtitles أنا كُنْتُ تماماً لوحدي، ماعدا أصدقائِي الطمّاعينِ.
    Ben dostlarımı itinayla seçerim ama düşmanlarımı seçerken daha da itina gösteririm. Open Subtitles أختار حلفائي بعناية، وأعدائي بعناية مماثلة.
    Bu dünyadaki her saniye, bana kaybettiğim şeyleri hatırlatıyor. Çocuğumu, dostlarımı, hayatımı. Open Subtitles كل يوم في هذا العالم هو تذكير ليّ بما فقدته ابنتي وأصدقائي وحياتي..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more