"eğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • منحدر
        
    • الميل
        
    • المنحدر
        
    • المائلة
        
    • انحناء
        
    • المائل
        
    Oldukça dikti, sonra bir eğim başlıyor ve sonra tekrar dikleşiyordu. Open Subtitles و أصبحت عميقة, الذهاب لأسفل منحدر و فجأة أعمق
    Hiç komik değil çünkü bir eğim olduğunda kendisini durduramıyordu! Open Subtitles هل ليس مضحكاً لأنه عندما كان ينزل في منحدر لم يكن بوسعه التوقف
    Mevsimler böylece oluşur. eğim ne kadar büyük ise mevsimler o kadar sert geçer. Open Subtitles وهذا ما يمنحنا المواسم المختلفة وكلما ازداد هذا الميل,
    Ama eğim devamlı değişiyor. Open Subtitles كلما اشتدت حدة تلك الفصول لكن هذا الميل دائما ما يتغير
    eğim yüzünden olmuyor, düz bir yer bulmalıyız. Open Subtitles المنحدر هو السبب في ذلك علينا أيجاد مكان مسطّح
    eğim sehpası gösterdi ki hastanın EKG, kan basıncı değerleri normal sınırlarda... Open Subtitles فحص الطاولة المائلة أظهر أن كهربية القلب ...وضغط الدم كانا طبيعيين برغم
    Şöyle ki bu duvarların eğim yarıçapları neredeyse dört metre. Open Subtitles حسناً و قطر انحناء هذه الجداران تقريباً هو أربعة أمتار
    eğim aralığı 22,000 fit. Open Subtitles ارتفاع الخط المائل 22الف قدم
    Ve Laurance'ın takımı bilgi kuramını yunus seslerine uygulayınca, 45 derecelik bir eğim belirdi. Open Subtitles و عندما طبق فريق لورانس نظريّة المعلومات إلى ثرثرة الدلافين, ظهر منحدر 45 درجة
    Eğer uzaylı iletişimi insan kulağına boş ses gibi gelse bile, yine de 45 derecelik bir eğim üretecektir. Open Subtitles يبدو وكأنها ضوضاء فارغة إلى الأذن البشرية, مازال سينتج منحدر ذو 45 درجة.
    Ve işte bir eğim üzerinde RiSE'ın ilk adımı. TED وهذه هي خطوة رايز الأولى على منحدر
    Yer yok, rampalı araba yok Kaldırımda eğim yok. Open Subtitles لا مساحة لا منحدر لا قطع منخضة
    Ve günümüzden üç milyon yıl önce eğim daha da artıyordu. Open Subtitles وقبل حوالي ثلاثة ملايين عام قبل القرن الواحد والعشرين أصبح ذلك الميل كبيرا
    Binadaki eğim, yerçekimi kuvveti dikey çizgisinin sapma açısı toleransının çok ötesinde. Open Subtitles الميل عند نقطة الإنحراف القصّوى من أتجاه الجاذبية العمودي
    Pekâlâ. eğim 40 derece, Lorenzo. Open Subtitles حسناً ، درجة الميل والإنحراف 40 درجة لأعلى ، لورينزو ؟
    Yapılabilir. eğim yaklaşık 30 derece değil mi? Open Subtitles يمكننا أن نفعلها هذا المنحدر يميل 30 درجة
    Bu 45 derecelik eğim herhangi bir formdaki herhangi bir dildeki herhangi bir mesajda görülüyor, Open Subtitles هذا المنحدر ذو ال45 درجة يظهر لأيّ رسالة في أيّ لغة, في أيّ وسيلة,
    Bütün eğim değişmişti. "Çığ." diye bağırdım. Open Subtitles المنحدر كله إنهار صرخت إنهيااار
    eğim sehpası testi sizin yanıldığınızı gösterdi. Open Subtitles لقد أثبت فحص الطاولة المائلة أنكم كنتم مخطئين
    Duran cisimlerdeki menzili ise Dünya'nın eğim derecesiyle sınırlı. Open Subtitles اما امام الاشياء الثابتة فانها تعتمد فقط على فانها تعتمد فقط على مدى انحناء الارض
    Omurgasındaki %28'lik eğim akciğer kapasitesini, ve kemik dansitesini azaltıyor. Open Subtitles انحناء بنسبة 28% في العمود الفقري سبب نقصاً في السعة الرئوية ولديه كثافة عظمية معدنية منخفضة
    eğim aralığı ayarlandı. Open Subtitles الخط المائل: مُعد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more