Ama en kötüsü izlemesi hiç eğlenceli değildi. | Open Subtitles | و لكن أسوء ما بالأمر أن الفيديو لم يكن ممتعاً أثناء المشاهدة |
Uyandığında nerede olduğunu bilmemek eğlenceli değildi. | Open Subtitles | لم يكن ممتعاً أستيقظ ولا أعلم أين انا |
Ve Dan'e yalan söylemek de kesinlikle eğlenceli değildi. | Open Subtitles | وقطعا لم يكن ممتعاً عندما كذبت على دان |
Muhtemelen sizin için çok eğlenceli değildi ama... | Open Subtitles | ربما لم تكن ممتعة للغاية بالنسبة لكِ، لكن... |
herşey gibi değildi, çünkü o eğlenceli değildi. | Open Subtitles | ليس مثل ذلك بالمرة لأن ذلك لم يكن مضحكاً |
Bütün o seks sahnelerini annenle seyretmek eğlenceli değildi, ha evlat? | Open Subtitles | يا فتى لم يكن ممتعا رؤية كل تلك المشاهد الجنسية مع أمك ؟ |
Wheeler'ın sınıfındaki Fletcher'a mektup yazan çocuklar için pek eğlenceli değildi. | Open Subtitles | -حسناً، لمْ يكن مُمتعاً لهؤلاء الفتيان . هؤلاء الذين مِن صف (ويلر) الذين كتبوا رسائل لـ(فليتشر). |
yani hiç de eğlenceli değildi. | TED | لذا فلم يكن ممتعاً بتاتاً. |
Eğlenceli, eğlenceli, eğlenceli değildi. | Open Subtitles | ولد، ذلك لم يكن ممتعاً أبداً |
Yok, o kısmı eğlenceli değildi. | Open Subtitles | لا , ذلك لم يكن ممتعاً |
Hayır, eğlenceli değildi. | Open Subtitles | لا، هذا لم يكن ممتعاً |
- eğlenceli değildi ki. | Open Subtitles | -لم يكن ممتعاً |
- Geçen seferki kadar eğlenceli değildi. | Open Subtitles | -لم تكن ممتعة كالمرّة الأخيرة . |
Hiç eğlenceli değildi. | Open Subtitles | ذلك لم يكن مضحكاً |
Şükran Günü'nde bütün gün çalışmak düşündüğüm kadar eğlenceli değildi. | Open Subtitles | كيف حال المركز التجاري؟ تعرف؟ العمل طوال اليوم في العيد لم يكن ممتعا كما ظننت |
eğlenceli değildi. | Open Subtitles | ذلك لم يكن ممتعا |
eğlenceli değildi. | Open Subtitles | هذا لم يكن ممتعا |
- Pek eğlenceli değildi. | Open Subtitles | -والذي لم يكن مُمتعاً كثيراً |