| Çünkü o zaman sana yardım edebilecek tek kişi ben olacağım. | Open Subtitles | لأنّي سأكون الوحيد القادر على المساعدة، ثقي بي في ذلك، اتّفقنا؟ |
| Oraya girip onlara yardım edebilecek tek kişi ben olabilirim. | Open Subtitles | ربما أكون الشخص الوحيد القادر على الدخول هناك ومساعدتهم |
| Motorları tamir edebilecek tek kişi o. | Open Subtitles | انه الشخص الوحيد الذي يمكنه أن يصلح المحركات |
| Bak, şu an ona bu konuda yardım edebilecek tek kişi ben kaldım. | Open Subtitles | إسمع ، أنا الوحيدة التي يمكنها مساعدته بهذا |
| Bu büyüyü bozup beni yok edebilecek tek kişi sendin. | Open Subtitles | كنتِ الوحيدة القادرة على كسر التعويذة وتدميري. |
| Sana yardım edebilecek tek kişi benim. Başka hiç kimse değil. | Open Subtitles | .أنا الوحيد الذي يستطيع مساعدتك و لا أحد غيري |
| Rossum'un kurucusunu teşhis edebilecek tek kişi o. | Open Subtitles | هي الوحيدة التي بإمكانها "أن تُميز مؤسس "روسوم بدونها لن نفلح |
| Ve bence bana yardım edebilecek tek kişi sizsiniz. | Open Subtitles | واعتقد انك الوحيدة التي تستطيع المساعدة. |
| Olamam işte. Tanrım. Bana yardım edebilecek tek kişi olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | اللعنة، هل تحسب نفسك الوحيد القادر على مساعدتي؟ |
| Yüzbaşı Evans'ın katilini teşhis edebilecek tek kişi Kaplan'dı. | Open Subtitles | كابلان هو الوحيد القادر على تحديد قاتل ايفانز |
| Bunu söyleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi ama bize yardım edebilecek tek kişi babam. | Open Subtitles | لم أتوقّع أبداً أنّي سأقول هذا لكن أبي هو الوحيد القادر على مساعدتنا |
| Onca masum insanı. Onlara yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | كل هؤلاء الأبرياء ، أنت الوحيد الذي يمكنه مساعدتهم |
| Şu anda ona yardım edebilecek tek kişi sensin anne. | Open Subtitles | أنت ِ الشخص الوحيد الذي يمكنه مساعدتها , أمي |
| Özgürce tesiste hareket edebilecek tek kişi o. | Open Subtitles | هو الشخص الوحيد الذي يمكنه ان يتحرك بحرية من خلال المنشأة |
| Düşün, Alice. Arkadaşını bulmamıza yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | يجب أن تعرفي أنك الوحيدة التي يمكنها مساعدتنا في العثور على صديقتك |
| Onu durdurmak zorundayız. Bize yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | علينا إيقافها، أنتِ الوحيدة القادرة على مساعدتنا. |
| Yapma. Yeteneklisin. Bana yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | هيا، أنت موهوب، أنت الوحيد الذي يستطيع مساعدتي. |
| Ona yardım edebilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الوحيدة التي بإمكانها مساعدته |
| Bana yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أعلم أنكِ الوحيدة التي تستطيع مساعدتي |
| Kızımı annenden uzaklaştırmama yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | وحدكِ قادرةٌ على مساعدتي في إبعادِ ابنتي عن والدتكِ. |
| Ve ona yardım edebilecek tek kişi bendim. | Open Subtitles | وأنني كنت الشخص الوحيد الذي أمكنه مساعدته |
| Evet, bize yardım edebilecek tek kişi sizsiniz, çünkü ölüsünüz. | Open Subtitles | نعم، انظر، كنت حقاً الوحيد الذي يمكن أن تساعدنا، لأنك ميت. |
| Bana yardım edebilecek tek kişi sizsiniz. | Open Subtitles | تعرف ذلك، أنت الوحيد في البلدة الذي يستطيع مساعدتي |