"edemiyordu" - Translation from Turkish to Arabic

    • لم يستطع
        
    • يتمكن من فعل
        
    Babam da biliyordu. Ama kabul edemiyordu. Open Subtitles أبى عرف هذا أيضاً لكنة لم يستطع تقبل الأمر فحسب
    Çünkü kadın ayıkken onu fiziksel olarak kontrol edemiyordu. Open Subtitles لأنه لم يستطع ان يسيطر عليها جسديا وهي مستيقظة
    Ancak o zamanlar en güçlü teleskoplar bile yerlerini ve uzaklıklarını tespit edemiyordu. Open Subtitles ولكن في نفس الوقت حتي أقوي أنواع التلسكوب لم يستطع تحديد مكانها وبُعدها عن الأرض
    Daniel duygularını kontrol edemiyordu ve üzüldüğünde şiddete başvuruyordu. Open Subtitles لم يستطع دانييل التحكّم بمشاعره وصار عنيفاً عندما ينزعج
    Hukuk o küçük kıza yardım edemiyordu. Open Subtitles القانون لم يتمكن من فعل شيء لإنقاذ الفتاة الصغيرة
    Son kez baktığımızda ikinci kişiliğini kontrol edemiyordu. Open Subtitles على حدّ علمنا، لم يستطع التحكّم بشخصيته البديلة.
    Galiba seni seviyordu ama bunu belli edemiyordu. Open Subtitles اعتقد بأنه أُعجب بك, ولكن لم يستطع التعبير عن ذلك حقاً
    Sonra ne oldu bilmiyorum ama o gün ağlamadan edemiyordu. Open Subtitles أنا لا أعرف ما حدث له بعد لقائه لي ، لكنه لم يستطع التوقف عن البكاء.
    Muhtemelen o zaman bilmiyordu ya da kabul edemiyordu ama onun için son yaklaşıyordu. Open Subtitles غالباً لم يعرف ذلك حينئذ أو ربما لم يستطع تقبل الأمر لكن نهايته تقترب ولقد كان وقتها قد حان أخيراً
    Hareket edemiyordu, ağaca bağlıydı. Open Subtitles لم يستطع التحرك، كان مقيدا إلى شجرة.
    Babam annemle baş edemiyordu ve çaba göstermedi. Open Subtitles أبي لم يستطع أن يتحمل أمي... ولم يبذل جهداً معها
    Elini bile kaldıramıyordu. Vücudunu kontrol edemiyordu. Open Subtitles لم يستطع السيطرة على جسده بالكامل
    Yani, Bay Hailey yaptıklarının bilincinde olmadığına göre... doğruyu yanlıştan ayırt edemiyordu. Open Subtitles وبما أن السيد (هيلي) كان غير مدركا لما يفعل لم يستطع التمييز بين الصواب والخطأ
    Ama bir noktadan sonra artık tecavüz edemiyordu. Open Subtitles وفي نقطة ما لم يستطع ان يغتصب
    Sadece güçlerini kontrol edemiyordu. Open Subtitles لم يستطع فقط التحكم بقواه.
    Bay Halloran hayatın onurlu bir şekilde sonlanışını edemiyordu. Open Subtitles السيد (هالوان) لم يستطع تخيل نهاية مبجلة لحياته
    Gob rahat hareket edemiyordu. Open Subtitles و لم يستطع (غوب) من التحرك بحرية.
    Adaletten kaçmasına ve polisin ensesinde olmasına rağmen Thurman, cinayet dürtülerini kontrol edemiyordu. Open Subtitles ... بالرغم من أنه كان هارباً من العدالة ... و الشرطة كانت قريبة ثرمان ) لم يستطع السيطرة على غرائز القتل لديه )
    Hukuk o küçük kıza yardım edemiyordu. Open Subtitles القانون لم يتمكن من فعل شيء لإنقاذ الفتاة الصغيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more