| ekmeğimi ısıtılmış istiyorum diye daha ne kadar söylemem gerek? | Open Subtitles | كم مرة علي أن أقول بأني أريد خبزي محمص ؟ |
| Ben de, ödüllü peynirli ekmeğimi getireceğim. | Open Subtitles | وانا سأجلب خبزي الذي فاز بجائزة المرتبة الثانية |
| Ve ayrıca dövüşseydik, benim sarımsaklı ekmeğimi ve peçetelerimle başa çıkamazdın. | Open Subtitles | و بالأضافة , إن تقاتلنا مستحيل أنك ستتحمل خبزي الثوم و منديلي |
| Tanrıdan sık sık günlük ekmeğimi vermesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا عادة أسأل الرب أن يمنحني خبزي اليومي |
| "Her sabah,ekmeğimi kazanmak için yalanların satıldığı pazara giderim ve,umut dolu olarak,diğer satıcılarla aynı hizaya girerim." | Open Subtitles | "كل صباح، كي أكسب رزقي" أذهب إلى السوق" "حيث يبيعون الأكاذيب ويملؤني الأمل في أن" "أقف في الصف مع البائعين |
| İster ölü olsun, isterse diri kemiklerini ufalayıp yapacağım ekmeğimi. | Open Subtitles | "أهو بين الأحياء أم الموتى" "سأطحن عظامه لأعدّ بها خبزي" |
| Yumurtalı ekmeğimi savunduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكرك للدفاع عن خبزي الفرنسي المحمص، |
| Tanrı, bütün evrene hükmeden, benim ekmeğimi mi istiyor?" | TED | الله الذي يملك الكون بأسره يحتاج الى خبزي ! |
| ekmeğimi ve tereyağımı aşırdın. | Open Subtitles | . لقد خطفت خبزي وزبدتي |
| Sen benim ekmeğimi ve balımı çaldın. | Open Subtitles | وما زلت تريد خبزي وعسلي |
| Bütün ekmeğimi krala verdim. | Open Subtitles | لقد اعطيت كل خبزي للملك |
| ekmeğimi yalayıp geri vermedin. | Open Subtitles | لم تلحس خبزي وتعيده إلى طبقي |
| - ekmeğimi çaldı! - Bu kadar yeter! Aldın mı? | Open Subtitles | سرقَ خبزي - هذا يكفي - |
| - Elimden ekmeğimi aldın. | Open Subtitles | لقد أخذتِ مصدر رزقي |
| Kendi ekmeğimi kazanmayı tercih ederim. | Open Subtitles | - أفضل العمل لكسب رزقي |
| Her zaman ekmeğimi kazanırım | Open Subtitles | "يمكنني دوماً أن أكسب رزقي ! |