Sağ ve sol elleriniz gibi, aynı görünüyorlar fakat sağ elinizi eldivenin sol tekine sokmaya çalışmak aynı olmadıklarını kanıtlıyor. | TED | كيديك اليمنى واليسرى، تبدوان متشابهتين، لكن محاولة وضع يدك اليمنى في القفاز الأيسر يتثبت أنهما ليستا كذلك. |
Dün gece her yerde bu eldivenin diğer tekini aradım. | Open Subtitles | أتعرف، بحثت ليلة أمس في كل مكان عن الفردة الثانية لهذا القفاز |
Öğrencimin tıpkı benim giymiş olduğum gibi bir eldivenin koruması olmadan senin zehirli sayfalarını çevirmesini istemem. | Open Subtitles | بدون أن تكون هناك قفازات تحميه, كالتي ألبسها |
Belki de kullandığı eldivenin dokusu, NCIS eldivenlerinden farklıdır. | Open Subtitles | ربما القفازات بها آثاراً غير آثار قفازات مركز التحقيقات |
Yeni softball eldivenin. | Open Subtitles | أنه قفازك الجديد. |
Lateks eldivenin parmak ucu kısmı yırtılmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | هو إوكس يك، طرف الإصبع من قفاز ياتيكس. لا بدّ وأن مزّق من. |
Kadife eldivenin içinde demir bir yumruk varmış. | Open Subtitles | لقد كان هناك قبضة من حديد في ذلك القفّاز النّاعم. |
eldivenin gerçek gücüne dair bilgi yok ama çok tehlikeli olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ولا يوجد تقدير محدد عن مدى قوة هذا القفاز ولكننا نعلم انه خطر جدا جدا ويجب ان نمنع وقوعه فى يد اى وحش بأى زمن |
eldivenin bir lahitte gömülü olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد انه ربما يكون القفاز مدفونا فى مكان ما فى المقبرة هنا |
Giles'ın araştırmasını incele, eldivenin nasıl imha edileceğini bul. | Open Subtitles | تفحص أبحاث جايلز وحاول ان تكتشف كيف يمكن تدمير القفاز |
Eğer izin verirsen, bu eldivenin bize görevlerde çok yardımı dokunabilir. | Open Subtitles | لأنّه اذا تركتني أذهب، فلديّ واجب، لأنّ ذلك القفاز يمكن أن يساعدنا |
Yeterince deneyebilirsem, eldivenin neler yapabileceğini bir düşünsene. | Open Subtitles | اذا حصلتٌ علي تدريب كاف، لذا فكّري ما يمكن أن يفعله القفاز |
eldivenin etrafında aynı bileziği görebiliyorsunuz. | Open Subtitles | الأن أنظروا هنا تستطيعون رؤية نفس طيّة القفاز حول السوار |
Yüzünü kapatmışsın ama eldivenin yok, kapıda parmak izlerin var. | Open Subtitles | غطت لك وجهك ، ولكن لا قفازات ؟ يطبع على الباب. |
Bana sadece eldivenin sağ çiftini göndermişsin. | Open Subtitles | لقد ارسلت لي قفازات اليد اليمنى فقط |
Sadece eldivenin sağ çifti var ama sol çifti yok. | Open Subtitles | فقط قفازات لليد اليمنى واليسرى مفقوده |
eldivenin var o zaman, değil mi? | Open Subtitles | ولكن لديك قفازات ، صحيح ؟ |
Harry, diğer eldivenin orada, babanın yanında. | Open Subtitles | هاري قفازك الاخر هنا مع أبيك |
Mr. Monk fırın eldivenin nerde? | Open Subtitles | سيد (مونك) اين قفازك الخاص بالفرن ؟ |
eldivenin içine girdiğinde diğer elini üstüne koy ki top eldivenin içinde dursun, tamam mı? | Open Subtitles | عندما تذهب إلى القفازات ضع يدك فوقها حيث ستبقى داخل القفازات ، حسناً ؟ |
Bir eldivenin şekli içine giren ele göre değişir. | Open Subtitles | شكل القفازات يتغير مع اختلاف لابسها |
Coach'un kurucusunda bu konforlu yumuşak eldivenin derisiyle aynı yeni el çantaları üretme fikri uyandırdı. 6 tane becerikli deri ustası | TED | في عام 1941، الغطاء المصقول من قفاز البيسبول الأمريكية ألهمت مؤسس كوش لإنشاء مجموعة جديدة من حقائب اليد من نفس جلد القفاز الفخم اللين. |
Bu eldivenin kiSiyi birinin gerçek zayifligina götürdügünü söylemiStin. | Open Subtitles | قلتَ لي أنّ بوسع ذلك القفّاز أنْ يرشدك إلى نقطة ضعف شخص ما |