"elimizden gelen her şeyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كل ما بوسعنا
        
    • ما في وسعنا
        
    • كل ما نستطيع
        
    • كل شيء نستطيعه
        
    • كلّ ما بوسعنا
        
    • قصارى جُهدنا
        
    • مابوسعنا
        
    • سنبذل قصارى جهدنا
        
    • كل مافي وسعنا
        
    • كل مانستطيع
        
    • كل ما بأستطاعتنا
        
    • بذلنا قصارى جهدنا
        
    Biz ondan kurtulmak için elimizden gelen her şeyi yaparız. Biz böyleyizdir. Open Subtitles فنحن نفعل كل ما بوسعنا لدرأه عنا و هذه هى طبيعتنا
    Bu çok karmaşık bir durum, ve elimizden gelen her şeyi yaptığımıza inanmalısınız. Open Subtitles , هذا موقف صعب للغاية , يمكنني أن أؤكد لكم أننا نفعل كل ما بوسعنا
    Onu hayatta tutabilmek için elimizden gelen her şeyi yapmamızı isteyecek. Open Subtitles هي ستريدنا نبذل كل ما بوسعنا لإبقائه حيّاً
    Böyle bir şeyi nasıl yapabildin bilmiyorum! elimizden gelen her şeyi yaptık. Open Subtitles أنا لا أعرف ما يمكنُنا أن نُفكّر به ، عَملنَا بكل ما في وسعنا
    Onu yakalamak için elimizden gelen her şeyi yaptığımızı bilmelisin. Open Subtitles يجب أن تعلم بأننا نفعل كل ما نستطيع للقبض عليه
    Sana söz veriyorum, buradan çıkmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Open Subtitles أعدك، إننا سنفعل كل شيء نستطيعه لنخرج من هنا.
    Efendim, emin olun ki kızınızı kurtarmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Open Subtitles سيدى احب ان اطمئنك اننا نفعل كل ما بوسعنا لاعادة فتاتك الصغيرة
    Bak, ufaklık elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Open Subtitles انظر , ايها الرجل الصغير , نحن نفعل كل ما بوسعنا
    Bunu kişisel olarak da söylemek isterim ki, ...bunu yapanı bulabilmek için ...elimizden gelen her şeyi yapıyoruz, Open Subtitles أردت فقط أن أخبرك شخصياً أننا نفعل كل ما بوسعنا بلا توقف لنكشف الفاعل,
    Kızını bulmana yardım edebilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Open Subtitles سنفعل كل ما بوسعنا لنساعدكَ في العثور على إبنتكَ
    Gerçeği bulmak için elimizden gelen her şeyi yapacağımıza söz veriyorum. Open Subtitles أنا أعدك بأننا سنفعل كل ما بوسعنا لنكشف الحقيقه
    Fakat şunu söyleyebilirim, polis departmanındaki üç kişi olarak bu dosyayı çözmek için elimizden gelen her şeyi kesinlikle yapacağız. Open Subtitles ولكن استطيع ان اقول لكم ثلاثة من قسم الشرطة سوف نفعل كل ما بوسعنا كل شيء
    Ailelerine elimizden gelen her şeyi yaptık diyebilmek için. Open Subtitles لكي نقول لعائلته أننا فعلنا كل ما في وسعنا
    - Güven bana şüpheli birini bulmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Open Subtitles ثق بي، نفعل أقصى ما في وسعنا لنجد المشتبه به
    Bence, Aang'in nerede olduğunu bilmesek bile, o hava donanmasını durdurmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Open Subtitles أعتقد أنه حتى و لو لم نعرف أين هو آنـج فستحتاج لعمل كل ما نستطيع لإيقاف سرب المناطيد
    Bay Kozar, sizi temin ederim, oğlunuz için elimizden gelen her şeyi yaptık. Open Subtitles سيد كوزار, انا أؤكِد لك, فعلنا كل شيء نستطيعه من أجل ولدك.
    Arkadaşların için elimizden gelen her şeyi yaptık. Onlar kahraman. Buraya zamanında ulaşacaklar. Open Subtitles فعلنا كلّ ما بوسعنا لأصدقائك إنّهم أبطال وسيصلون بالوقت المناسب
    Beyninde epidural kanama vardı. Onu kurtarmak için elimizden gelen her şeyi yaptık. Open Subtitles أصيب بنزف دماغي وبذلنا قصارى جُهدنا لإنقاذه
    Bence babasını kurtarmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Open Subtitles أعتقد بأن علينا أن نفعل مابوسعنا لمحاولة إنقاذ أبيها
    Bakın, bunu ona ve size yapanları bulabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız, tamam mı? Open Subtitles أصغي، سنبذل قصارى جهدنا لنعرف من تسبب له ولكِ بهذا؟
    Sana bunu yapan kişiyi bulmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Open Subtitles سنفعل كل مافي وسعنا لإيجاد الشخص الذي فعل ذلك لكِ
    elimizden gelen her şeyi yapacağız. Open Subtitles سنقوم بعمل كل مانستطيع.
    John'un katilini ve diğer oğlunuzu bulmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Open Subtitles سنفعل كل ما بأستطاعتنا لأيجاد قاتل جون و نجد أبنك الآخر
    elimizden gelen her şeyi yaptık. Open Subtitles لقد بذلنا قصارى جهدنا بموارد محدودة جداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more