"elindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • يدك
        
    • يده
        
    • يد
        
    • بيدك
        
    • يدها
        
    • بحوزتك
        
    • يملكه
        
    • تحمله
        
    • تملكه
        
    • بين يديك
        
    • يديه
        
    • بحوزة
        
    • بيد
        
    • يديها
        
    • يحمله
        
    Kış akşamlarını ısıtan Elindeki o scotch viski var ya? Open Subtitles هذا الويسكي في يدك الذي يدفئك في ليالي الشتاء الباردة؟
    Masadaki kartlar, Elindeki kartlar. TED الأوراق على الطاولة، الأوراق التي في يدك.
    Ve robotun Elindeki tutacak bölümüne bir kamera koyup özel komutlar ve yazılımlar yazdık ki dünyanın heryerinden insanlar içeri girebilsin ve ekrana tıklayarak robotu hareket ettirebilsin ve bahçeyi ziyaret edebilsin. TED وقد وضعنا كاميرا في ممسك يده الروبوت، وكتبنا بعض البرامج النّصية الخاصة وبرمجيّات حتّى يتمكّن أيّ شخص في العالم أن يدخل وعن طريق النّقر على الشاشة يمكنهم تحريك الرّوبوت و زيارة الحديقة.
    Yalnız bir kurdun Elindeki yapay zekadan korkmam. TED أنا لا أخاف من الذكاء الاصطناعي في يد ثعلب وحيد.
    Elindeki o silahla erkek olduğunu sanıyorsun, değil mi? Open Subtitles تعتقد أنك رجل بهذا المسدس الذي بيدك أليس كذلك ؟
    Şeflik, sol Elindeki kesikleri ve yanıkları açıklayabilir. Open Subtitles الطبخ سيفسر الجروح والحروق على يدها اليسرى
    Ama ilerisi için söylüyorum, Elindeki o şey de telefon olarak kullanılabiliyor. Open Subtitles مستقبلا هذا الشيء في يدك يمكن ان يستخدم كهاتف
    İstediğin her şeyi yapabilirsin çünkü Elindeki silah tüm olayların çözümü. Open Subtitles يمكنك أن تكون أيّ شيءٍ تريده لأنّ المسدس في يدك أشبه بشهادة دكتوراه
    Elindeki yanık, bu silah ateşlendiğinde elinin burada olduğunu gösteriyor. Open Subtitles حرق الخاص بك إلى أن يدك كان أكثر هذه الفجوة عندما كان يطلق النار من مسدسه.
    William, oğlunu kurtarmak için Elindeki gerginliği yatıştırıp hedefi tutturma yetisini geri kazanmalı. TED يجب أن يُهدئ يده المضطربة وأن يستعيد الثقة في تصويبه لينقذ ابنه.
    Şimdi onu geri koyup, bir kağıt parçasını tutacak. Elindeki ve bileğindeki tüm serbestlik derecelerini kullanarak çevirip, okuyacak. TED الان سيضع ذلك اسفل، ويلتقط قطعة ورق، يدور كل درجات الخلوص الموجودة على يده ومعصمه، ويقرأها.
    İfadenizde, katilin Elindeki parlayan bir şeyi kaldırdığını ve sonra ateş ettiğini... Open Subtitles افادتك تقول انك رأيت القال يرفع ذراعه شيئا لمع في يده
    Yıllardır, bir bebek bakıcısının Elindeki taciz kurbanıydım. TED لعقودٍ من الزمن، ظللت ضحية التحرش الجنسي على يد جليسة الأطفال سرا.
    Ve işte burada, maymunun Elindeki deri yüzeyinin haritasına yansıyan bozulmayı görüyoruz. TED هنا نرى التغيير في الشّكل معكوسا على خريطة ترمز لمساحة جلد يد القرد
    Gerçekten öyledir. Elindeki de neyin nesi? Open Subtitles إنه ظريف جداً يا أماه ما هذا الذي بيدك بالمناسبة؟
    Draper öyle kötü terliyordu ki, Elindeki su bardağı fırlayıverdi. Open Subtitles دريبر كَانت تتعرّقُ بشكل سيئ حتى أن كأس الماء إنزلق من يدها.
    Bu olayla ilgili Elindeki bütün bilgiyi istiyorum. Open Subtitles أريد كل المعلومات التي بحوزتك بشأن تلك القضية,كالاهان
    Çünkü sonunda bir erkeğin Elindeki tek şey odur demiştin. Open Subtitles لأنها هي كل ما يملكه الرجل عند نهاية اليوم
    Bence daha büyük tehlike, yıldırım çekecek olan Elindeki kraliçe asası. Open Subtitles كنت سأقول ، أن الصلوجان الذي تحمله سيجلب لها الصواعق البرقية
    Elindeki her şeyi alır ve ihtiyaç duyduğu her şeyi verirsin. Open Subtitles فقط اخرج كل شىء هى تملكه ثم اعطها كل شىء هى تحتاجه
    Eğer onun iyiliği seni bu kadar endişelendiriyorsa Elindeki işe odaklanmalısın. Open Subtitles لو كانت صحته تهمك فعليك التركيز على المهمة التي بين يديك
    Bir dakika. Cipteki kan, Elindeki kesikler, Jay Leno monologları! Open Subtitles مهلاً، دم في جواد غير مروض الجروح على يديه
    Polisin ya da ordunun Elindeki her silah nihayetinde sokaklara düşüyor. Open Subtitles أي سلاح بحوزة الشرطة أو الجيش ينتهي إلى تداوله بين الناس.
    Kitapta bulduğunuz kurşun, kurbanın Elindeki Kahr 9 mm.'likten ateşlenmiş. Open Subtitles طابقت الرصاصة التي وجدتها في الكتاب إلى المسدس الموجود بيد الضحية تبدو كأن إنتحار, أليس كذلك؟
    Bulabildiğim tek şey her iki Elindeki eşsiz yara izleri ve nasırlar. Open Subtitles كان تندب فريدة من نوعها و النسيج على كل من يديها.
    Çömlekçinin Elindeki çamur çömleğe Dönüşür. Open Subtitles الطين الذى يحمله صانع الأوانى يتحول الى آنية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more