"elması" - Translation from Turkish to Arabic

    • الماسة
        
    • الألماسة
        
    • الماس
        
    • ماسة
        
    • الماسه
        
    • جوهرة
        
    • الجوهرة
        
    • ألماسة
        
    • التفاح
        
    • ألماس
        
    • تفاح
        
    • ماس
        
    • البطاطا
        
    • جيمسون
        
    • ماسات
        
    elması bilen herkesin... bu gemide öldüğü sanılıyor, ama bu kadın elması biliyor. Open Subtitles وكلّ العارفين بشأن تلكَ الماسة يُفترض أنّهم ماتوا في تلكَ السفينة، لكنّها تعلم.
    - Sigorta şirketi elması bulana 100.000 dolar ödül verecekti. Open Subtitles نعم، شركة التأمين عرضت 100.000 دولار لمن يعثر على الماسة
    Perth'te çaldığın Rosalind elması hala sende mi? Open Subtitles هل لديك تلك الألماسة التي سرقتيها من بيرث ؟
    Charles'a göre bu tür bir elması olan lazerle aya bile ulaşabilirmişiz. Open Subtitles يقول تشارلز إن كمية الماس كافية لصنع حفرة في القمر
    Boris, Açık sözlü-lanet-dört parmaklı (Four Fingers) birinci sınıf bir elması var. Open Subtitles بوريس .. فرانكي ذو الأربعة اصابع معه ماسة فى حجم قبضة اليد
    Bak ne diyeceğim... Neden elması çalıp yaşlı çekici Müfettişi arkada bırakmıyorum? Open Subtitles لماذا لا أسرق الماسه و أترك ورائي ذلك القفاز القديم ؟
    Gerekli parayı kazandığım zaman, o elması satın alacağım. Open Subtitles ريثما اجمع المال الكافي ثم سأقوم بشراء جوهرة لها
    Bu nedenle gözetimimizde olan elması almak için saldırı ekibi tuttunuz. Open Subtitles ولهذا السبب استأجرت فريق هُجومٍ لإستعادة هذه الجوهرة من عُهدتِنا.
    Bu yüzden size tavsiyem, elması Cuma gününe kadar bana emanet etmeniz. Open Subtitles لذلك أنا أشير عليكِ بأن تدعي الماسة في عهدتي حتى بعد يوم الجمعة
    Çık elması, çiçekçi güzeli Yoksa seni gübreye çeviririm. Open Subtitles أعطني الماسة يا فتاة الحديقة وإلاّ سوف أحولك إلى جليد
    Kaybolan 2. Napolyon elması'ndan sonra istikrarsız bulundu. Open Subtitles تم اعتباره غير قادر بعد فقدانه الماسة الثانية
    elması koruma altına alarak tüm umutlarını yıkmış olmamız lazım. Open Subtitles لابدّ أنّه تقبّل نتائج ما آلت إليه بعدما علم أنّنا أمّنا الألماسة.
    Size sattığım elması, yasalara uygun şekilde iki hafta önce satın aldım. Open Subtitles لقد اشتريتُ الألماسة التي بعتها لكما بشكل شرعي قبل أسبوعين.
    Size sattığım elması, yasalara uygun şekilde iki hafta önce satın aldım. Open Subtitles لقد اشتريتُ الألماسة التي بعتها لكما بشكل شرعي قبل أسبوعين.
    Doğru, eğer Dusty Tailsı bulur, babanı kurtarır, elması alır... ve gerektiğinde kung fu uygulayabilirsek. Open Subtitles سنحصل على القرد ونعيده ثم نحصل على الماس
    Şimdi elması Dünyayı maymuna çevirecek bir ışınla yıkayacak. Open Subtitles الآن الماس سيشرم الأرض في قرود متحولة في الكرة الأرضية
    Eğer tanışmak isterseniz kahramanlarımız botanik bahçesine katkı olarak bir elması açık artırmayla satmamıza yardım edecek. Open Subtitles ربما تودّين مقابلتهما أيتها الدكتورة إنهما سوف يساعدانا في مزاد على بيع ماسة لجمع المال من أجل حدائقنا النباتية
    Ve Pembe Panter elması da.. Open Subtitles بسبب سهم مسموم في عنقه و ماسة النمر الوردي
    Ama bunun için, gizemli mavi elması kullanmam gerekebilir. Open Subtitles آه.. لكن ذلك سيتطلب إستخدام الماسه السحريه الزرقاء
    Yüzüğümde ki elması değiştirdin. Büyükannemin elması nerede? Open Subtitles لقد بدّلت حجر خاتمى أين جوهرة جدتى؟
    Beni yakınında tutarak, elması bulmasına yardım etmemi sağlamak. Open Subtitles كي تبقيني إلى جانبها وتساعدني على العثور على الجوهرة
    Belçikalı film yıldızının elması, gerçekten de isminin hakkını veriyor. Open Subtitles ان ألماسة الممثلة البلجيكية الكبيرة تستحق اسمها بالكامل
    Ve sizlere müşterilere aslında ne yedirdiğimize dair basit bir örnek vermek gerekirse, burada bir saman balyası ve biraz yaban elması var. TED ولكي اعطيكم فكرة عن هذا وعن ما نقدمه للزبائن لدينا قش وبعض بقايا التفاح
    Şimdi bu sahte elması olayını çözmemiz gerek. Open Subtitles الآن علينا أن نكتشف ما هي القصة هذه ألماس مزيفة
    Burada çiçeğini görüyoruz, bu güzel beyaz çiçek, geceleri açar, tozlaşmasını yarasalar sağlar ve 'maymun elması' olarak bilinen meyveyi verir. TED وتتفتح أزهارها البيضاء الجميلة ليلا، وتؤبر بالخفافيش، فتعطي ثمارا معروفة بشكل غريب باسم تفاح القرود.
    Modern tarihimizde üçüncü defa, dünyanın en büyük elması, meşhur Pembe Panter çalındı. Open Subtitles ، ولذا للمرة الثالثة في ذاكرة الرجل الحديث، ماس القطع الأكبر في العالم، النمر الوردي المشهور، سرق.
    Bazen Lynette, insanlar yer elması gibidir. Open Subtitles أدركتِ أنكِ تحبين البطاطا الحلوة وأنها لذيذة جداً
    Kendi yerimizle Büyük Çamur'u birleştirseydik Terrill'lar şeytan elması gibi kururdu. Open Subtitles إذا نحن كنا نتجمع الى الموحل الكبير بمكاننا، - يجفف مثل عشب جيمسون الضار
    Her ne kadar Napolyon elması'na dokunulmadıysa da kimliği belirsiz davetsiz konuk Yedi Deniz Gezgini'nin bakım görevlisini bayıltıp, onun giysisiyle gemiye girmiş. Open Subtitles بالرغم من شهرتهم ماسات نابليون غير ملموسه أمسكنا الدخيل المجهول ملاح السبعه بحار عامل الصيانه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more