İyi olduğunuzdan emin olmamı, ve size duyduğu saygı ve sadakatından emin olmanızı istedi. | Open Subtitles | , طلب منى التأكد من أنكم بخير . و أن أطمئنك على إحترامه وإخلاصه |
Bana şirket helikopterinin kalkışa hazır olduğundan emin olmamı söyledi. | Open Subtitles | طلب مني التأكد من أن هليكوبتر الشركة معدة للإقلاع |
Chuck benden her şeyin mükemmel olduğundan emin olmamı istedi. | Open Subtitles | تشاك) طلب مني التأكد من أن كل شيء على أكمل وجه) |
Alex Kane, ikinizin de iyi olduğundan emin olmamı istedi. | Open Subtitles | أليكس كين ، طلب مني أن أتأكد من أنكم آمنين |
Bildiğinden emin olmamı istedi. | TED | فلقد طلبت مني أن أتأكد بانك على علم بها. |
Haklarını okuyup, avukat tuttuğundan emin olmamı istiyorsundur. | Open Subtitles | وأملي عليك حقوقك، وأتأكد من حصولك على محامِ |
Samuel gelip aşağıdaki arkadaşlarının bizim için sorun yaratmayacağından emin olmamı istedi. | Open Subtitles | لقد جعلني (صامويل) آتِ هنا وأتأكد أن صديقاك بالطابق السفلي لن يشكلوا مشكلة لنا. |
Bay Blake bunu aldığınızdan emin olmamı söyledi. | Open Subtitles | السيد " بلايك " أرد التأكد من إستلامك |
Nicholas Drucci'nin ölümü ile ilgili olaylar hakkında hiç anınız olmadığından emin olmamı istediler. | Open Subtitles | التأكد من ألا يتبقى لديك أى ذاكرة على الإطلاق (للأحداث المُحيطة بمقتل (نيكولاس دروتشي |
Asıl önceliğinizin hâlâ, zirve toplantısının güvenliği olduğundan emin olmamı istiyor. | Open Subtitles | لقد أرادني أن أتأكد أن أولويتك الأولى لازالت تأمين القمة |
Asıl önceliğinizin hâlâ, zirve toplantısının güvenliği olduğundan emin olmamı istiyor. | Open Subtitles | لقد أرادني أن أتأكد أن أولويتك الأولى لازالت تأمين القمة |
Bayan Ajan, benden yoncalar ya da mor at nalından yapılmayan, yiyecekler yediğinden emin olmamı istedi. | Open Subtitles | الآنسة سوت أردتني أن أتأكد أنك أكلت شيئاً ليست مصنوعة من حشائش . خضراء وأحذية أحصنة بنفسجية |
Ve, bilirsin, buraya tekrar gelmeden önce, gerçekten de sende olduğundan emin olmamı istedi. | Open Subtitles | وقبل أن أحضرها إلى هنا... يريدنى فقط أن أتأكد أنها معك فعلاً. |
Benden öldüğüne emin olmamı istedi. | Open Subtitles | أرادوني أن أتأكد من أنّك مُت |
Beni sadece şey gibi hissettiriyor iyi olduğuna emin olmamı sağlıyor. | Open Subtitles | أنه فقط بجعلني أشعر... وأتأكد أنك بخير |