"emin olmamız" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن نتأكد
        
    • نكون متأكدين
        
    • أن نضمن
        
    • لنتأكد من
        
    • للتأكّد أنّ
        
    • أن نتأكّد
        
    • نتأكد من
        
    • نكون واثقين
        
    • أن نتيقن
        
    • أن نحرص على
        
    • التأكد أنهم
        
    • التأكد بأن
        
    • ان نتأكد
        
    Algoritmik izlenebilirlik, denetim ve anlamlı şeffaflığımız olduğundan emin olmamız gerek. TED نريد أن نتأكد أنه لدينا مسؤلية حول ما يتعلق بالخوارزمية. التدقيق، الشفافية ذات المعنى.
    - emin olmamız gerek. Bu şeyleri düzgünce yapmalıyız. Open Subtitles يجب أن نكون متأكدين يجب أن نقوم بهذه الأشياء بالطريقة الملائمة
    Tüm aile içi şiddet vakalarında yaptığımız rutin bir kontrol. Dengeli bir ev ortamının varlığından emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles متابعة رتيبة لكل حالات العنف المنزليّ علينا أن نضمن وجود بيئة منزليّة مستقرّة
    İyi olduğunuzdan emin olmamız gerek. Open Subtitles سيدي سوف نوصلك إلى العرض,لنتأكد من أنك على ما يرام,حسنا؟
    Güzel. Şimdi de verilerin merkeze ulaştığından emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles جيّد، سنحتاج الآن للتأكّد أنّ البث يصل إلى مركز القيادة الرئيسي.
    Ama önce doğru söylediğinden emin olmamız lazım. Open Subtitles لكن علينا أن نتأكّد من أنك تقولين الحقيقة
    Sadece kimse zarar görmeden bu işin kapanacağından emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles ما علينا فعله هو أن نتأكد من أن ينتهي هذا الأمر بدون أن يتعرض أي أحد للأذى
    Onun yok olduğundan iyice emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles علينا أن نكون واثقين تماما من أنه سيقع هذه المرة
    Fiziksel olarak hazır olduğunuzdan emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles وعلينا أن نتأكد أنهم يتفقون مع المواصفات الجسمانية
    Sağlığının kendisi ve başkaları için tehlike içermediğinden emin olmamız gerek. Open Subtitles لابد أن نتأكد أنه ليس هناك خطر على صحته أو صحة الأخرين.
    Gidip herifleri suçlayıp çıngar çıkarmadan önce emin olmamız gerekmez mi? Open Subtitles ألا تعتقد قبل أن نذهب و نتهمهم أليس علينا أن نتأكد أولا؟
    Ayrıca ruhsal geçmişinize bakılırsa sağlıklı bir şekilde karar verdiğinizden ve bunu hangi sebeple yapmak istediğinizi iyice bildiğinizden emin olmamız gerek. Open Subtitles ليس أمراً شائعاً ،وبالنظر لتاريخك النفسي يجب أن نكون متأكدين تماماً بأنك موافق وأنك على وعي تام بما تفعله
    - emin olmamız gerek. Bu şeyleri düzgünce yapmalıyız. Open Subtitles يجب أن نكون متأكدين يجب أن نقوم بهذه الأشياء بالطريقة الملائمة
    Yaptığımız şeyden kesinlikle emin olmamız için. Open Subtitles لأن نكون متأكدين جداً جداً مما نقوم به
    Bunu tekrar yapmayacağından kesin olarak emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles لا. علينا أن نضمن أنه لن يفعل ذلك مرة أخرى
    Ama medya öğrenmeden orada olacağınızdan emin olmamız gerek. Open Subtitles ولكن علينا أن نضمن لكم .. كلا .. وصول إلى هناك قبل أن تجد وسائل الإعلام بها.
    Bir göğüs tüpü bulup diğer yaraların daha fazla hasar oluşturmadığından emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles يجبُ أن ندخلَ أنبوبةً صدرية لنتأكد من أنَّ الجروحَ الأخرى لم تلحق بهِ ضرراً آخرَ
    Şimdi de verilerin merkeze ulaştığından emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles جيّد، سنحتاج الآن للتأكّد أنّ البث يصل إلى مركز القيادة الرئيسي.
    "Bir çocuğun hayatı söz konusuysa emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles "عندما تكون حياة طفل على المحك، يجب علينا أن نتأكّد."
    Bence, Dan'in Mandy'nin kayboluşuyla bir ilgisi olup olmadığından emin olmamız gerek. Open Subtitles اعتقد اننا نريد ان نتأكد من ان دان ليس متورطاً في اختفاء ماندي
    Bunun bir önceki duruma nazaran büyük bir gelişme olduğundan emin olmamız gerekir. Open Subtitles يجب علينا أن نكون واثقين فقط من ان هذه النسخه ستكون متحسّنه أكثر من سابقتها
    Bizim için eğer algoritmalar dünyaya papaz yardımcılığı yapacaklarsa, eğer bizim ne görebildiklerimizi ve görmediklerimizin kararını vereceklerse, o halde bizim emin olmamız gereken onların sadece uygunluk konumunda bulundurulmamalı. TED وبالتالي إن كانت اللوغاريثمات ستتحكم في عالمنا، إن كانت ستقوم بتقرير ما يمكن أن نراه وما لا يمكن أن نراه، حينها يجب أن نتيقن من أنها لا تخضع فقط للصلة.
    Eğer korumamız altındalarsa şundan emin olmamız gerekiyor, özellikle de refakatsiz çocuklar için, ABD'de velileri ya da aile üyelerinden birileri olmadığından TED فإذا كانوا في حضانتنا فعلينا أن نحرص على.. في العديد من المرات، نرى أطفالًا بدون رفقة ليس لدينا..
    Hepsiyle konuşup şehir içinde kaldıklarından emin olmamız lazım, tamam mı? Open Subtitles علينا إخبار الكل علينا التأكد أنهم سيبقون قريبين من البلدة حسن؟
    Çocuklar, bu insanların gerçeğin farkına vardıklarından emin olmamız lazım. Open Subtitles علينا التأكد بأن هؤلاء الناس يدركون الحقيقة
    Ne istersek onu yapacağından emin olmamız lazım. Open Subtitles علينا ان نتأكد تماما انه سوف يفعل كل ما نقوله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more