"en iyi arkadaşını" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفضل أصدقائه
        
    • أعز صديق لك
        
    • أعز صديقاتك
        
    • صديقه المفضل
        
    • صديقتها الأعزّ
        
    • صديقتها المقرّبة
        
    • صديقه المقرب
        
    • أعز أصدقائك
        
    • أعز صديقاتها
        
    • أعزّ أصدقائك
        
    • أفضل أصدقائك
        
    • صديقك المُقرّب
        
    • لأعز
        
    • أعز أصدقائها
        
    • أعزّ صديقاتك
        
    Seni teselli etmesi için Rafe sana en iyi arkadaşını gönderdi. Open Subtitles ريف ارسل لكي أفضل أصدقائه وكانه يقول لكي يجب ان تفرحي يجب ان تعيشي حياتك ايف , يجب ان تستمتعي بحياتك
    Söylesene Dash, karının en iyi arkadaşını becermesi... ikinci en kötü şey budur. Open Subtitles أخبرنى يا داش.. هل زوجتك تعاشر أعز صديق لك ؟ هذا هو أسوأ شىء بالفعل
    Ben kendi acımdan kaçınmaya çalışıyordum sense en iyi arkadaşını mahvetmeye çalışıyordun. Open Subtitles انا كنت أحاول الهروب من ألمي وانتِ كنت تحاولي تدمير أعز صديقاتك
    Sana yardım etmeye çalıştım, sense kardeşinden faydalanan, en iyi arkadaşını eken, iğrenç, bencil bir salağa dönüştün! Open Subtitles ولكن تحول إلى هزة أنانية بغيضة إستغل أخته وترك صديقه المفضل يا رجل لقد إنتهينا
    Bonnie Bennett ya da öteki tarafın gitmesi ya da Elena'nın en iyi arkadaşını geri kazanması umurumda değil. Open Subtitles ولا بزوال الجانب الآخر ولا باسترداد (إيلينا) صديقتها الأعزّ.
    - Bunu az önce en iyi arkadaşını pastaya doğru itekleyen biri söylüyor. Open Subtitles -هذا يخرج من أحد دفعت صديقتها المقرّبة على كعكة
    Yani, piç kurusu ölüyor 13 yıl sonra geri dönüp banka soyuyor, en iyi arkadaşını öldürüyor. Open Subtitles أقصد يموت شخص حقير ليعود بعد 13 عاما ليسرق بنكاً ويقتل صديقه المقرب
    Çünkü geçmişiniz göz önüne alındığında en iyi arkadaşını öldürmek çoğu adamı yıkardı. Open Subtitles لأن التخلي عن تاريخك. و قتل أعز أصدقائك. يؤدي إلى تدير معظم الرجال.
    Kızın en iyi arkadaşını bir kamyona tıkıyorlar. Open Subtitles ويقحمون أعز صديقاتها في تلك الشاحنة.
    en iyi arkadaşını yatağa atmalıyım. Open Subtitles إني أحاول أن أضاجع أعزّ أصدقائك هنا!
    Elbette unutmayacaksın. en iyi arkadaşını unutamazsın. Open Subtitles بالطبع لا، فأنت لا تستطيع نسيان أفضل أصدقائك
    Seni teselli etmesi için Rafe sana en iyi arkadaşını gönderdi. Open Subtitles ريف ارسل لكي أفضل أصدقائه وكانه يقول لكي يجب ان تفرحي يجب ان تعيشي حياتك
    Yine de beni, en iyi arkadaşını organizmadan kesilip atılması gereken kangrenli bir uzuv olarak tanımlıyorsun. Open Subtitles ماعدا أنك ميّزتني, أعز صديق لك كطرف مصاب بالغرغرينا وجَب قطعه من الجسد ويُرمى
    Tatlım, küçüklüğündeki en iyi arkadaşını hatırlamıyor musun? Open Subtitles عزيزتي، تتذكرين أعز صديقاتك عندما كنتِ صغيرة
    Patronum en iyi arkadaşını kanserden kaybediyor. Open Subtitles رئيسي يخسر صديقه المفضل بسبب السرطان
    Ama Elena'nın en iyi arkadaşını öldürdüğünü öğrenmesi için uyanmasına müsade edemem Open Subtitles -ليس بعد . لكنّي لن أدع (إيلينا) تستيقظ لتجدك قد قتلت صديقتها الأعزّ.
    - Şunu demek istiyorum gemi batıyor olsaydı, Tommy Bratton karaya çıkabilmek için en iyi arkadaşını denize atardı. Open Subtitles أعني لو كان في مأزق فسيتخلص من صديقه المقرب لينقذ نفسه
    İnsanlar en iyi arkadaşını öldürdüğünü öğrenince kederli yüzünle ne kadar kalacaksın merak ediyorum. Open Subtitles أتساءل كم من الوقت ستكون الوجه العام للحزن عندما يعرف الناس أنك قتلت أعز أصدقائك
    3'lü ilişkiden sonra, Bianca kıskançlıktan en iyi arkadaşını öldürdü. Open Subtitles ـ (بيانكا) ـ قامت بقتل أعز صديقاتها بدافع الغيرة بعد علاقة منحرفة
    en iyi arkadaşını öldürmeyeceğiz. Open Subtitles لن نقتل أعزّ أصدقائك.
    Bu görevi almayı seçtin. en iyi arkadaşını öldürmeyi seçtin. Open Subtitles لقد اخترت قبولك بهذه المهمة، اخترت لتقتل أفضل أصدقائك
    en iyi arkadaşını. Open Subtitles صديقك المُقرّب.
    Neşeli ve sadık, en iyi arkadaşını içmek gibi! Open Subtitles إنه ممتع ، وجميل ، مثل شربك لأعز أصدقائك
    Onu omzundan vurup en iyi arkadaşını da öldürdün. Open Subtitles أنت أصبتها في كتفها وقتلت أعز أصدقائها !
    Ben hedef belirlemek konusunda pek iyi değilimdir ama senin en iyi arkadaşını öldürmek istemeyeceğin bir zaman dilimi diyelim. Open Subtitles لستُ أستهدف الجلوس في حدّ ذاته لكن دعينا نسترجع بالذكريات وقتًا ما كنت لتودّي فيه قتل أعزّ صديقاتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more