Seni teselli etmesi için Rafe sana en iyi arkadaşını gönderdi. | Open Subtitles | ريف ارسل لكي أفضل أصدقائه وكانه يقول لكي يجب ان تفرحي يجب ان تعيشي حياتك ايف , يجب ان تستمتعي بحياتك |
Söylesene Dash, karının en iyi arkadaşını becermesi... ikinci en kötü şey budur. | Open Subtitles | أخبرنى يا داش.. هل زوجتك تعاشر أعز صديق لك ؟ هذا هو أسوأ شىء بالفعل |
Ben kendi acımdan kaçınmaya çalışıyordum sense en iyi arkadaşını mahvetmeye çalışıyordun. | Open Subtitles | انا كنت أحاول الهروب من ألمي وانتِ كنت تحاولي تدمير أعز صديقاتك |
Sana yardım etmeye çalıştım, sense kardeşinden faydalanan, en iyi arkadaşını eken, iğrenç, bencil bir salağa dönüştün! | Open Subtitles | ولكن تحول إلى هزة أنانية بغيضة إستغل أخته وترك صديقه المفضل يا رجل لقد إنتهينا |
Bonnie Bennett ya da öteki tarafın gitmesi ya da Elena'nın en iyi arkadaşını geri kazanması umurumda değil. | Open Subtitles | ولا بزوال الجانب الآخر ولا باسترداد (إيلينا) صديقتها الأعزّ. |
- Bunu az önce en iyi arkadaşını pastaya doğru itekleyen biri söylüyor. | Open Subtitles | -هذا يخرج من أحد دفعت صديقتها المقرّبة على كعكة |
Yani, piç kurusu ölüyor 13 yıl sonra geri dönüp banka soyuyor, en iyi arkadaşını öldürüyor. | Open Subtitles | أقصد يموت شخص حقير ليعود بعد 13 عاما ليسرق بنكاً ويقتل صديقه المقرب |
Çünkü geçmişiniz göz önüne alındığında en iyi arkadaşını öldürmek çoğu adamı yıkardı. | Open Subtitles | لأن التخلي عن تاريخك. و قتل أعز أصدقائك. يؤدي إلى تدير معظم الرجال. |
Kızın en iyi arkadaşını bir kamyona tıkıyorlar. | Open Subtitles | ويقحمون أعز صديقاتها في تلك الشاحنة. |
en iyi arkadaşını yatağa atmalıyım. | Open Subtitles | إني أحاول أن أضاجع أعزّ أصدقائك هنا! |
Elbette unutmayacaksın. en iyi arkadaşını unutamazsın. | Open Subtitles | بالطبع لا، فأنت لا تستطيع نسيان أفضل أصدقائك |
Seni teselli etmesi için Rafe sana en iyi arkadaşını gönderdi. | Open Subtitles | ريف ارسل لكي أفضل أصدقائه وكانه يقول لكي يجب ان تفرحي يجب ان تعيشي حياتك |
Yine de beni, en iyi arkadaşını organizmadan kesilip atılması gereken kangrenli bir uzuv olarak tanımlıyorsun. | Open Subtitles | ماعدا أنك ميّزتني, أعز صديق لك كطرف مصاب بالغرغرينا وجَب قطعه من الجسد ويُرمى |
Tatlım, küçüklüğündeki en iyi arkadaşını hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | عزيزتي، تتذكرين أعز صديقاتك عندما كنتِ صغيرة |
Patronum en iyi arkadaşını kanserden kaybediyor. | Open Subtitles | رئيسي يخسر صديقه المفضل بسبب السرطان |
Ama Elena'nın en iyi arkadaşını öldürdüğünü öğrenmesi için uyanmasına müsade edemem | Open Subtitles | -ليس بعد . لكنّي لن أدع (إيلينا) تستيقظ لتجدك قد قتلت صديقتها الأعزّ. |
- Şunu demek istiyorum gemi batıyor olsaydı, Tommy Bratton karaya çıkabilmek için en iyi arkadaşını denize atardı. | Open Subtitles | أعني لو كان في مأزق فسيتخلص من صديقه المقرب لينقذ نفسه |
İnsanlar en iyi arkadaşını öldürdüğünü öğrenince kederli yüzünle ne kadar kalacaksın merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل كم من الوقت ستكون الوجه العام للحزن عندما يعرف الناس أنك قتلت أعز أصدقائك |
3'lü ilişkiden sonra, Bianca kıskançlıktan en iyi arkadaşını öldürdü. | Open Subtitles | ـ (بيانكا) ـ قامت بقتل أعز صديقاتها بدافع الغيرة بعد علاقة منحرفة |
en iyi arkadaşını öldürmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نقتل أعزّ أصدقائك. |
Bu görevi almayı seçtin. en iyi arkadaşını öldürmeyi seçtin. | Open Subtitles | لقد اخترت قبولك بهذه المهمة، اخترت لتقتل أفضل أصدقائك |
en iyi arkadaşını. | Open Subtitles | صديقك المُقرّب. |
Neşeli ve sadık, en iyi arkadaşını içmek gibi! | Open Subtitles | إنه ممتع ، وجميل ، مثل شربك لأعز أصدقائك |
Onu omzundan vurup en iyi arkadaşını da öldürdün. | Open Subtitles | أنت أصبتها في كتفها وقتلت أعز أصدقائها ! |
Ben hedef belirlemek konusunda pek iyi değilimdir ama senin en iyi arkadaşını öldürmek istemeyeceğin bir zaman dilimi diyelim. | Open Subtitles | لستُ أستهدف الجلوس في حدّ ذاته لكن دعينا نسترجع بالذكريات وقتًا ما كنت لتودّي فيه قتل أعزّ صديقاتك |