"endişelenmeme" - Translation from Turkish to Arabic

• أقلق
• اقلق

Daha çok nerede uyuyacağım ve nerede yiyeceğim konusunda endişelenmeme gerek yok.
أن لن أقلق طويلاً بشأن المكان الذي أنامُ به أو كيف آكُل

Yaşımdaki köprü için endişelenmeme gerek yok.
ليس علي أن أقلق بخصوص الجسر نحو ماذا في مثل عمري.

endişelenmeme gerek yok mu, yani?
أيمكننى ألا أقلق ؟ على المكان التى سننزله فيه

LA' de buna endişelenmeme gerek yok. Sizin gibi sıska orospu çocuklarıyla olmaz.
لا يجب علي أن اقلق حيال ذلك في لوس أنجلوس ليس مع بشرتك الناعمة يابن الساقطة

Artık bir önemi yok. Clothes Over Bro's hakkında artık endişelenmeme gerek yok. Nedenmiş o?
حسنا , انة لا يهمنى انا لن اقلق بشأن كلوز اوافر بروز مرة اخرى

Cadılarla çıkmamaları da gerekiyor, yani bu konuda endişelenmeme gerek yoktur.
و هُم لا يُفترَض أن يواعدوا الساحرات أيضاً، لذا ربما لا داعي لأن أقلق بشأن ذلك

Kurşun zehirlenmesi için endişelenmeme gerek olmamasına karşın yine de bakımımı yapmalıyım.
وبالرغم من ذلك لا يجب أن أقلق حيال التسمم من الرصاص, ثمة دفاعٍ عن النفس يجب القيام به

Yani sen hapisteyken senin için endişelenmeme gerek kalmayacak
لذا ، لا حاجة لي بأن أقلق على وضعكِ في السجن

Sen her zaman endişelenmeme gerek olmayandın, ama şimdi...
كنتِ دوماً الوحيده التي لم يواتيني أن أقلق بشأنها لكن الآن

Artık o konuda endişelenmeme gerek yok.
أمي ليس مصدر قلق. ليس لدي ما أقلق عليه حقاً

Seneye kadar endişelenmeme gerek yok.
ليس علي أن أقلق بشأن هذا حتى السنة القادمة

Bunun için daha fazla endişelenmeme gerek yok.
أنا ليس من الضروري أن أقلق حول ذلك أكثر.

Raj'ın anneyle babası arasındaki bu mesele ikimiz hakkında biraz endişelenmeme sebep oldu.
كل ما يجري مع والدي راج جعلني أقلق بعض الشيء علينا.

endişelenmeme gerek yokmuş, Durumumda değişiklik yokmuş.
يقول يجب ألا أقلق فحالتي لم تتغير

Hayatını şarkıcı olarak kazanıp kazanmayacağın konusunda endişelenmeme gerek yok.
إذاً فلن أقلق عليك بالنسبة لحياتك كمغنى

Senin için endişelenmeme gerek var mı Bob?
هل ينبغي أن أقلق عليك يا بوب ؟

Bak, senin için endişelenmeme sebep olmasan iyi olur.
حسنا، لا تجلعني أقلق عليك الأن

Hiç değilse kimse sonunu söyleyecek diye endişelenmeme gerek kalmaz.
على الأقل لن أقلق إّذا أخبرني أحد كيف أنتهت الجنازة .

Şimdi araştırma fonlarım için endişelenmeme gerek yok.
الان ليس علي ان اقلق بخصوص اموال البحث

Benimle olduğun sürece,endişelenmeme gerek yok.
طالما أنت معي لا يجب أن اقلق

Senin için endişelenmeme gerek var mı Teresa?
هل عليّ أن اقلق عليك يا (تيريسا)؟