| Oraya enkaz bir sürü var. Bunu temizlemek zorunda gidiyorum. | Open Subtitles | لديك الكثير من الحطام في الداخل، سأضطرّ إلى تنظيف ذلك. |
| Önünde sonunda hipotermiden ölürüz bu yüzden tüm bu enkaz, hayatımızı kurtaracak. | Open Subtitles | وسنموت في الأخير من إنخفاض الحرارة، لذا كلّ هذا الحطام سينقذ حياتينا. |
| Her gün daha çok enkaz, daha çok enkaz. | Open Subtitles | فى كل يوم ،المزيد من الحطام ،المزيد من الحطام |
| İmha edilmiş değil, ortada bir enkaz yok, öylece yok oldu. | Open Subtitles | لم يتم تدميره .. لا يوجد أي حطام لقد اختفى فحسب |
| Almanların geçtiği yaklaşık 70,000 köy yok edilmişti. Şehirler enkaz yığınıydı. | Open Subtitles | وبعد زوال الألمان، تم تدمير ما يقرب من سبعين ألف قرية وكانت المدن في حطام تام |
| enkaz kaldırıldığı zaman, "üç, dört ve beş hafta" sonrasında erimiş çelik bulunmuştu. | Open Subtitles | الفولاذ المنصهر وجد بعد مرور 3 و 4 و5 أسابيع عند إزالة الأنقاض |
| Uzun, upuzun enkaz izleri her şeyi düzeltecek hiç bir şey olmadan ama sonunda, ölüm. | Open Subtitles | مسارات طويلة من الحطام ولا يوجد هناك شئ ليقوم بتنظيفها ،و فى النهاية ،الموت |
| Vay. enkaz ta şuradan başlayıp şu hendekte bitiyor. | Open Subtitles | مذهل، يبدأ الحطام على الطريق وينتهي عند ذلك الخندق |
| Cesedin durumunu göz önüne alıp, yangına ve enkaz kalıntılarına bakarsak patlamayı tekrar yaratabiliriz. | Open Subtitles | بناءً على حاله الجسد و أثار الحرق و الحطام المبعثرة كنا قادرين على إعادة خلق الإنفجار |
| enkaz yere düştü bazı yerlerde hasar ve birkaç yaralı var fakat bildiğimiz kadarıyla hayat kaybı yok. | Open Subtitles | الحطام سقط على الأرض كان هناك بعض الأضرار وبعض الإصابات ولكن لا توجد أي حالات وفيات على حد علمنا |
| Diğerleri önemli değil , ama enkaz beyler "ntsb" kalanları kanıt deposuna kapattı. | Open Subtitles | الأمر الآخر ليس بمشكلة لكن الحطام قامت ال إن .تي.إس.بي. |
| Diğerleri önemli değil , ama enkaz beyler "ntsb" kalanları kanıt deposuna kapattı. | Open Subtitles | الأمر الآخر ليس بمشكلة لكن الحطام قامت ال إن .تي.إس.بي. |
| Polonya. Varşova'nın yıkıntılarında Lehler enkaz kaldırmaya başlamıştı. | Open Subtitles | ،في بولندا، وما بين حطام وارسو بدأ البولنديون في إزالة الأنقاض |
| Veya bir volkanik patlamada ve enkaz duvarınıza veya tavanınıza yapıştığında ve laevler gecenin karanlığında yükseldiğinde. | Open Subtitles | أو عندما يتطاير حطام ما أعتد أن يكون أغراضك الشخصيه ينفجر خارج نافذتك ويتوهج في الليل |
| Çünkü bunu son söylediğin zamanı hatırlıyorum da o günden beri eski ekmek teknemden enkaz temizliyorum. | Open Subtitles | لأنني أتذكر آخر مرة قلتِ هذا لقد قضيت الكثير من الوقت منذ تنظيف حطام مصدر رزقي القديم |
| Hertaraf enkaz halindeyken neden baksınlar ki? | Open Subtitles | بإِنَّهُمْ عندما كان هناك كثيراً حطام في البصرِ البسيطِ؟ |
| Helikopterlerinin enkazı Bistrita Köyü'nde bulundu ama enkaz yerinde cesede rastlanmadı. | Open Subtitles | حطام مروحيتِهم وجدت في قرية بيستريتا لكن لم نجد حتى الآن أيّ جثث في موقع التّحطم |
| İhtiyacım olan son şey kafamın üstüne tekrar 3 tonluk bir enkaz düşmesi. | Open Subtitles | أخر شىء أريده هو أن تقع ثلاث أطنان من الأنقاض فوق رأسي. حسنآ؟ |
| 30 milyon tonluk enkaz altında kalmış insanlar. | TED | الناس مدفونين تحت 30 مليون طن من الأنقاض. |
| 25, Dördüncü Manga enkaz alanına yakın. | Open Subtitles | رقم 25، الفرقة أربعة أقرب إلى موقع التحطم انتهى |
| 15 Şubat 1944'te 200'ün üstünde Müttefik bombardıman uçağı, manastırı enkaz haline getirdi. | Open Subtitles | فى 15 فبراير 1944 قامت أكثر من 200 قاذفه تابعه للحلفاء بتحويل الدير إلى أنقاض |
| enkaz alanını temizler temizlemez sürücüyü ve uydu vericisini kapattım. | Open Subtitles | لقد أغلقت مُحرك الأقراص والمُستجيب بمجرد مُغادرتنا لمجال الحُطام |
| Ömrümde hiç enkaz görmedim. | Open Subtitles | لم أر حطامًا أبدًا من قبل |
| 20 sene sonra ise Kuzey Pasifik Dönüş'ünde büyüyen bir enkaz toplanma alanı görüyoruz. | TED | بعد 20 عام، نرى منطقة تجمع الركام الناشئة في شمال المحيط الهادئ |
| enkaz, akıntılara karşı bir korunak ve resiflerdeki yırtıcılardan gizlenme imkânı sağlıyor. | Open Subtitles | يَعْرضُ الحطامَ ملجأً مِنْ التياراتِ و مخبأ مِنْ المفترسين خارجاً على الشعبة المرجانيةِ. |
| Reaktörü patlatır ve kırsal bölgeye radyoaktif enkaz yağar. | Open Subtitles | ويفجر المفاعل وتسقط المخلفات النووية المشعة على كل البلد صحيح |
| Öylece takip edemeyiz. Raydan çıkacak olursa enkaz altından parçalarımızı toplarlar. | Open Subtitles | لا يمكننا ملاحقته، فإن ذهبنا خلفه سنصبحُ حطاماً على حطام |
| 2 dakika sonra bir enkaz vardı. | Open Subtitles | و بعد دقائق حطمتيها لماذا ؟ |