"enkazında" - Translation from Turkish to Arabic

    • حطام
        
    • حادثة إنهيار
        
    • أنقاض
        
    Evet, ben o şeyi yanan evin enkazında bir yerde bulduk. Open Subtitles نعم ، تم العثور عليها في حطام اسفل المنزل الذي احترق
    Evlerinin enkazında dans eden parkur dansçılarımız var. TED لدينا راقصو الباركور الذين يرقصون تحت حطام منازلهم.
    Yani fiziksel olarak da Titanik'in batık enkazında bulunduğumu hissediyorum. TED وكنت أشعر فيزيائيا بكل شيء داخل حطام سفينة التيتانيك
    - Biz suyun 10 metre altında bir araba enkazında tanıştık. - Evet, ama o bir kazaydı. - Manny bana zarar vermez. Open Subtitles ـ أننا أجتمعنا في حطام السيارة تحت الماء ـ لكن كان حادثاً
    Otopark enkazında kırıldığından beri arada sırada karıncalanıyor. Open Subtitles كنت أخضع الى علاج الوخز بالأبر على فترات متقطعة منذ أن كسرت يدي في حادثة إنهيار موقف السيارات
    En yürekli ve asil insanlar ölüm ve yıkımın enkazında ortaya çıkar. TED من تحت أنقاض الموت والخراب يأتي أكثر البشر بسالةً ونبلًا.
    Sence benim babam ipliyor mu acaba... eee... bir araba enkazında öldüm mü, sarhoş muyum, kodeste miyim falan diye? Open Subtitles ماذا في ذلك؟ هل تعتقد ان رجلي الكبير يهتم؟ ان كنت ميت في حطام سيارة او سكران او في السجن او شئ ما؟
    Niyetim bu değildi. Eski bir araba enkazında yaşayan aptal bir çocuğun tekisin. Open Subtitles أنت مجرد فتي غبي يعيش في حطام قديم لسيارة
    Eski bir araba enkazında yaşayan aptal bir çocuğun tekiyim ben. Open Subtitles أنا مجرد طفل غبي يعيش في حطام قديم لسيارة
    -Annem sana başka bir tren enkazında olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles أمي تريد مني أن أقول لك كانت في حطام قطار آخر.
    Bir gün bu toprağı alacağım ve tam burada, bu bağ enkazında, harika şaraplar yapacağım. Open Subtitles يوما ما ساشترى هذه الارض وسأصنع نبيذا رائعا. هنا على حطام هذا الكرم.
    Ee Robin, hiç tren enkazında haber yaptın mı? Open Subtitles ِ اذا يا روبن .. هل عملتِ تقرير عن حطام القطار ؟
    Gemi enkazında bir kız vardı ve hayatımı kurtarırken öldü. Open Subtitles كانت هنالك فتاة في حطام سفينة ماتت وهي تنقذ حياتي، وقد كانت أنتِ
    "Uçak enkazında bir kadın buldum." dedi. Open Subtitles قال وجدت امرأة بين حطام الطائرة
    Batık bir gemi enkazında korsanların hazinesi vardı. Open Subtitles وكان هناك كنز القراصنة في حطام المحطم.
    Beni savaş başlangıcında bir uçağın enkazında buldular. Open Subtitles عثروا علي وسط حطام طائرة في بداية الحرب
    Helikopter enkazında, dişlerin sayısına baktım. Open Subtitles احصيت عدد الأسنان فى حطام الطائرة
    Dalek Tımarhanesi. Gemi enkazında bir kız vardı, hayatımı kurtarırken öldü. O sendin. Open Subtitles في ملاذ الداليك، كانت هنالك فتاة في حطام" "مركبة ماتت وهي تنقذ حياتي، وقد كانت أنتِ
    Bir gemi enkazında şırınganın ne işi var. Open Subtitles ما هو حقنة... ... به على حطام سفينة
    Tünelin enkazında buldukları kemere erişimi vardı. Open Subtitles كان لديه إمكانيّة الوصول للحزام الذي وجدوه في حادثة إنهيار النفق.
    FBI'ın Patlayıcı Madde Merkezi'nin ilk analizlerine göre Parlemento enkazında bulunan kalıntılar... Open Subtitles التحليل الأولي من مركز العبوات الناسفة في مكتب التحقيقات الفيدرالي يخبرنا بأن ثمة بقايا وجدت على أنقاض مبنى الكابيتول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more