Senin işin çıkmış, o da işe erken geldi. | Open Subtitles | قال أنك ذهبت للعمل لذا أتى مبكراً إلى اللقاء |
Benim için mi? Hanuka bu yıl erken geldi. | Open Subtitles | العيد أتى مبكراً هذا العام، وهو ما يحدث أحياناً |
Eylül ayının başındayız ama kış erken geldi. | Open Subtitles | الوقت هو بداية شهر سبتمبر لكن الشتاء قد جاء مبكرا |
Noel bu yıl bize erken geldi. - Ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | اه عيد الميلاد قد أتى مبكرا مورف ماذا تعني؟ |
Noel erken geldi! | Open Subtitles | عيد الميلاد أتى مُبكراً |
Kimseye söylemedi, sancıları bir ay erken geldi ve yatak odasında kan kaybından öldü. | Open Subtitles | احتفظت به لنفسها، ثم أتاها المِخاض في وقت أبكر بشهر ونزفت حتّى الموت في غرفة نومها. |
Belki de planları kasırga içindi. Tsunami daha erken geldi. | Open Subtitles | ربما الخطة كانت للإعصار بينما التسونامي جاء مبكراً |
Ayılar erken geldi ve en iyi avlanma noktaları konusunda endişeliler. | Open Subtitles | تحضر الدببة في وقت مبكر ، حريصة على افضل مواقع الصيد. |
Her şeye rağmen, o akşamın ilerleyen saatlerinde Gob Hollywood'daki gençlere verilen Opie Ödülleri'ne Mark Cherry ile ilgilenildiğinden emin olmak için gösteriye çıkış zamanından daha erken geldi. | Open Subtitles | ومع ذلك، لاحقاً في تلك الأمسية جوب) وصل مبكراً إلى الأوبيز) حفل توزيع جوائز الذي يكرم الشبان في هوليود |
Bence sirf bunu giyebilmek için erken geldi. Tesekkürler. | Open Subtitles | أظنه أتى مبكراً حتى يتسنى له لبس هذه أشكرك |
Cabral erken geldi, ve adamlarını tekneye gönderiyor... | Open Subtitles | كابرال أتى مبكراً وهو يرسل رجاله --للقارب وقت الإحباط |
Biliyorsun,baban eve arkadaşına kitap okumak için erken geldi. | Open Subtitles | أباك أتى مبكراً |
Noel bu sene erken geldi, bebeğim. | Open Subtitles | -الكريسماس جاء مبكرا في هذه السنة يا عزيزي |
Ama kardeşim eve erken geldi. | Open Subtitles | لكن أخي جاء مبكرا لهذا رايته مع أوليفيا |
Sipariş ettikleri kablolar erken geldi. | Open Subtitles | الكيبل الذي طلبوه جاء مبكرا. |
Noel bu sene erken geldi. | Open Subtitles | عيد الميلاد أتى مبكرا هذا العام |
erken geldi. | Open Subtitles | أتى مبكرا أنا آسف |
Noel erken geldi! | Open Subtitles | عيد الميلاد أتى مُبكراً |
Çalışmak için erken geldi o da. | Open Subtitles | لقد أتى مُبكراً للتدرب أيضاً |
FBI ve NYPD, beklendiğinden daha erken geldi. | Open Subtitles | المباحث الفدرالية والشرطة وصلوا أبكر مِن متوقع. |
Ama bebek 2 hafta erken geldi. | Open Subtitles | ولادة الطفل أبكر بأسبوعين |
Ama korumalardan biri erken geldi ve bomba patladığında.... | Open Subtitles | ولكن احد الحراس جاء مبكراً وعندما إنفجرت القنبلة |
Ya bu hafta pazar günü erken geldi ya da babam seninle tanışmak için güzel bir şeyler giyinmiş. | Open Subtitles | إما الأحد جاء مبكراً هذا الأسبوع او أن والدي متأنق لمقابلتك |
Cuma ve cumartesi günü birkaç arkadaş eve erken geldi. | Open Subtitles | جاء اثنين من اللاعبين الى المنزل في وقت مبكر. |
Tanrım biri erken geldi. Merhaba Assunta. | Open Subtitles | - يا آلهي أحدهم وصل مبكراً |
Aman Tanrım! erken geldi. | Open Subtitles | ياالهي , لقد اتى مبكراً |
- Noel erken geldi dostum. | Open Subtitles | - (قطر)، الخليج الفارسيّ" -عيد الميلاد حلّ مبكّراً يا صاح . حقاً؟ |