"eteğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • تنورتك
        
    • تنورتها
        
    • تنورة
        
    • تنورتكِ
        
    • التنورة
        
    • تبللي
        
    Eteğini yemeğe davet edip biraz şişmanlatmak... hayırlı bir iş olurdu diye düşünmüştüm. Open Subtitles ظننت أنه سيكون شيئا طيبا أن أصطحب تنورتك للعشاء وأحاول أن أزيد وزنها قليلا
    Kırmalı Eteğini giy bence. Open Subtitles لذا ربما توجب عليك فقط أرتداء تنورتك المكشكشة
    Filmde herkesin Eteğini kaldırmasına izin verip aktris uolarak ciddiye alınmamaktan yakınan kadına benziyorsun. Open Subtitles مثل هذه النجمة اللتي سمحت للجميع بالنظر داخل تنورتها وبعدها اشتكت ان لا احد ياخذها على محمل الجد
    Ve maskeli baloda Eteğini kaldıran ama yüzünü görmediği genç bir aygır. Open Subtitles و ثمة شخص شاب الذي لم تراه قط عندما رفع تنورتها أثناء حفلة التنكر.
    Ama sadece Eteğini kaldırıp yoldan aşağı nehre doğru koştuğunu gördüm. Open Subtitles ركضت خلفها. تمكنت من رؤيتها وهي ترفع تنورة فستان زفافها،
    Numaranı yaz, böylece seni ararım, gelip Eteğini alırım. Open Subtitles إكتبي لي رقمكِ و بعدها سأتصل بكِ لآخذ تنورتكِ
    25,00 doları verdim, ayakkabısının içine soktu ve Eteğini kaldırdı. Open Subtitles عندها اخرجت الـ 25 دولارا فالتقطتها واضعة اياها في حذائها ثم رفعت التنورة
    Rüzgar Eteğini kaldırdığında donunu gördüm. Bunu sadece ikimiz biliyoruz. Open Subtitles حينما ارتفعت تنورتك وقعت عيني على لباسكِ الداخلي
    Aletime bakıyorsun. Şimdi daha büyük. Eteğini kaldırıyorum. Open Subtitles انتي تنظرين الى قضيبي , انه يكبرالآن انا ارفع تنورتك
    ...acele et ve Eteğini topla çünkü devam etmemiz gerek. Open Subtitles حسنا، ارفع معنوياتك، و اضبط تنورتك لأننا سنواصل المسير
    Eteğini düzeltip hiçbir şey olmamış gibi yürüyüp giderdin. Open Subtitles ‫كنت تضبطين تنورتك وترحلين مبتعدة ‫وكأن شيئاً لم يحدث
    Eteğini yukarı kaldır ve kilodunu indir. Open Subtitles جيد أنزلي سراويلك وأرفعي تنورتك
    Tamam. Eteğini kaldırmak için ona bu çeyrekliği ver. Open Subtitles حسنا,اعطها هذه العملة و اخبرها ان ترفع تنورتها
    Eteğini çıkarttı. Ah, Ben-- ben bunu dinleyemem. Open Subtitles انها تنزع تنورتها اوه، لا استطيع سماع ذلك
    Eteğini çıkarttı. Ah, Ben-- ben bunu dinleyemem. Open Subtitles انها تنزع تنورتها اوه، لا استطيع سماع ذلك
    Mesela annem işe giderken lacivert Eteğini değil de pantolonunu giyerse serviste kimseyle konuşmazdım. Open Subtitles لو لبست أمي تنورتها الكُحليةللعمل.. بدلاًمنبنطالهاالكحلي.. عندها لن أتكلم لأحد في الباص
    Genellikle pazartesileri kımızı Eteğini giymiyor musun? Open Subtitles لا يمكنك عادة ارتداء تنورة حمراء بك يوم الاثنين؟
    Ve sonra üniformamın Eteğini yukarı çektim. Open Subtitles الأولاد وهذا هو. ومن ثم كنت يرتفع بلدي تنورة موحدة.
    Hangi dünyaymış o Eteğini kimin için indireceğini düşünecek vaktimin olduğu? Open Subtitles في أي عالم أعتقدتِ أنني أملك وقتًا للتكفير لمن أنزلتِ تنورتكِ لأجله؟
    Eteğini düzeltip hiçbir şey olmamış gibi yürüyüp giderdin. Open Subtitles إعتدتِ إرتداء تنورتكِ وتبتعدين كما لو أن شيئاً لم يحدث
    Kalan üç günde de bu edep Eteğini diktim. Open Subtitles وثلاثة أيام بصناعة هذه التنورة الجذابة
    Elbisenin Eteğini ıslatma. Open Subtitles لا تبللي فستان الزفاف من الأسفل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more