Kevin, bu arıları hâlletmek için daha etkin bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | كيفن ، نريد أن نجد طريقة أكثر فعالية للتحاليل على الاشواك |
Yan taraftan baktığımızda da çok etkin bir sistem görülür. | TED | فلننظر من الجانب، ترى نظام فعّال للغاية. |
Tepemin tası üzerinde bir etkin olduğunu aklından bile geçirme. | Open Subtitles | لا لدقيقةِ واحدة تَعتقدُ بأنّك كَانَ عِنْدَكَ أيّ تأثير مطلقاً على ملابسي الداخلية. |
Bugün, mutlu ve canlı ama bu yalnızca senin etkin sayesinde. | Open Subtitles | اليوم، إنه كالمتزوج والدّابة فيه الحياة لكن ماهذا إلا تأثيرك عليه. |
Fakat onlarla etkin şekilde mücadele edeceksek Cumhuriyetin yardımını almak zorundayız. | Open Subtitles | اذ كنا سوف نتعارك معهم بشكل فعال يجب ان نحتاج الى |
Ben ciddiyim. Çocuk üzerinde farklı bir etkin var. | Open Subtitles | أنا جاد أنت لديك بعض التأثير على هذا الطفل |
Eline geçen her fırsatta beni hiçe sayarak, etkin liderlik edemem. | Open Subtitles | لا يمكننى القيادة بشكل مؤثر وأنت تقوض من سُلطتى فى كل فرصة تتاح لك |
Ekranın üstünde etkin izleyici sayısı ile bir çeşit kimyevi dozaj akışı görünüyor. | Open Subtitles | في أعلى الشاشة ، لديك عدد المشاهدين النشطين ونوع ما من النواقل لنقل وقياس المواد الكيميائية |
Daha iyi ve daha etkin tedaviler uygulamak istiyoruz. Bugün, yüksek tansiyonu genelde haplarla tedavi ediyoruz. | TED | نرغب في الحصول على علاجات أفضل وأكثر فعالية. اليوم يعالج مرض ارتفاع ضغط الدم غالبا عن طريق الحبوب. |
Bu geçici olarak etkin bir şekilde Birleşik Devletler ordusundaki özerk silahları yasakladı. Ancak bu direktifin kalıcı hale getirilmesi gerekmektedir. | TED | وهذا يمنع مؤقتا فعالية الروبوتات القتالية في الجيش الأميركي ولكن هذا التوجيه يحتاج إلى إجراء دائم. |
Belirttiğim gibi, depresyonu atlatmak etkin işler yapmaktır. | TED | هكذا، كما قلت، لتجنب الاكتئاب من خلال القيام بشيءٍ فعّال. |
etkin bir darbe için güvenlik fazlasıyla sıkı. | Open Subtitles | تحول الحراسة المشدّدة دون شنّ أيّ هجوم فعّال |
Sakın iççamaşırlarıma bir etkin veya başka birşey olduğunu düşünme. | Open Subtitles | لدقيقةِ واحدة لاتَعتقدُ بأنّك كَانَ عِنْدَكَ أيّ تأثير مطلقاً على ملابسي الداخلية |
Kendi dezenformasyonunu etkin bir şekilde kavrama aslında düşman üzerinde işe yaramasını sağlar. | Open Subtitles | وتفهم مدى تأثير معلوماتك المغلوطه على قدر تأثيرها على العدو |
Onlarla konuşmana gerek yok. Senin etkin altında kalmalarına gerek yok. | Open Subtitles | لا حاجه لأن تتحدثي معهم آخر شيئ يحتاجونه هو تأثيرك |
Ve ayrıca daha etkin bir yapı yapabileceğimizi ve bu yapıyı yaparken uygun maliyetli bir metodla yapabileceğimizi keşfettik. | TED | ووجدنا أيضا أننا يمكن أن نعمل هيكل أكثر كفاءة ويكون فعال من حيث تكلفة صنع هيكل للقيام بذلك. |
- Köy heyetindesin, biraz etkin olur. | Open Subtitles | أنت من أبرشية المجلس، يجب أن يكون لديك بعض التأثير عليهم |
İnancını paylaşabilmek için, etkin ve incilsel bir yolla insanları ikna edebilmeli, onları kucaklamayı öğrenmeli, ve insanların zihnini ele geçirmelisiniz. | Open Subtitles | كيف تُشرك الناس فى عقيدتك بشكل مؤثر وتوراتى لتتمكن من إقناعهم بالحُجّة وتتعلم كيف تبحر أو تتغلغل فى عقولهم |
Ekranın üstünde etkin izleyici sayısı ile bir çeşit kimyevi dozaj akışı görünüyor. | Open Subtitles | في أعلى الشاشة ، لديك عدد المشاهدين النشطين ونوع ما من النواقل لنقل وقياس المواد الكيميائية |
Fakat program içinde etkin olan birini buldum. | Open Subtitles | لكن وجدتُ موجة لا تزال نشطة في داخل البرنامج. |
Pekâlâ, GPS etkin. | Open Subtitles | حسناً، تم تفعيل نظام تحديد المواقع. |
Güneş ışığını biraz gölgeleyerek ek karbondioksiti de etkin bir şekilde... ...telafi etmek ve eskisine benzer bir iklim oluşturabilir miyiz? | TED | هل يمكنك أن تظلل بعض ضوء الشمس و تعادل بكفاءة ثاني أكسيد الكربون المضاف و تنتج مناخ يشبه المناخ الأصلي الذي كان |
Ne olursa olsun ile yarayacağına dair belirsiz bir ima değil, ne kadar etkin olduğuna dair istatistikler var. | TED | انها ليست عبارة عن معلومات تقول لك ان كل شيء على ما يرام وسوف ينجح لا محالة ولكنه نظام يُخرج المعلومات بصورة فعالة |
Diğer insanlarla daha etkin bir şekilde iletişim kurmanı sağlayacak sosyalleşme yeteneklerini geliştirmeyi düşündün mü? | Open Subtitles | من أجل أن يسمح لك أن تتواصل بشكل أكثر تأثيراً مع الآخرين ؟ أليس ذلك حِملهم هم ؟ |
Kriz zamanında ülkeyi çok etkin bir şekilde idare ettiğiniz için sizi şahsen tebrik etmek isteyeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه يريد تهنئتك بنفسه لإدارة البلاد بهذه الكفاءة في وقت الكوارث هذا |
- Artık orada etkin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنت سَيكونُ عِنْدَكَ أيّ نفوذ هناك. |