"etmeye karar" - Translation from Turkish to Arabic

    • قررت أن
        
    • قررت ان
        
    • وقررنا
        
    • قرّر أن
        
    Yani demem o ki, ona evlenme teklif etmeye karar verdim. Open Subtitles المقصود من قولى .. أننى قررت أن أسئلها أن تتزوجنى ..
    Bu şartlı tahliye memuru bizi ihbar etmeye karar verirse, hepimiz müebbet yeriz. Open Subtitles لو ضابطة المراقبة هذه قررت أن تشي بنا, فسوفَ ننال جميعاً حكماً مؤبداً
    Bu şartlı tahliye memuru bizi ihbar etmeye karar verirse, hepimiz müebbet yeriz. Open Subtitles لو ضابطة المراقبة هذه قررت أن تشي بنا, فسوفَ ننال جميعاً حكماً مؤبداً
    Bugün izin alıp doğum gününü kutlamana yardım etmeye karar verdim. Open Subtitles قررت ان اخذ اجازة اليوم لكي اساعدك في الاحتفال بعيد ميلادك
    Incil'i oldugu gibi alip, dedikleri arasinda secim yapmadan her soyledigini kabul etmeye karar verdim. TED قررت ان اصل به الى نتيجته المنطقية فاخذت كل شيئ جاء في اللانجيل حرفيا بدون انتقاء او اختيار
    Bilmeniz şartsa biriyle tanıştım ve geceyi erken terk etmeye karar verdik. Open Subtitles إذا كانَ لابدَ أن نعرف فقد قابلتُ احدهم وقررنا مغادرة الحدث مبكراً
    Buna rağmen ihanet etmeye karar verip aleyhine ifade verirse... Open Subtitles إذا قرّر أن يخونك ويشهد ضدّك على أية حال
    Ama sonunda yerimde kalıp yardım etmeye karar verdim TED وعندما حدث هذا أخيراً بقيت و قررت أن أساعد.
    İflas eden işimin hikayesini itiraf etmeye karar verdim. TED قررت أن أعترف لأصدقائي عن قصة فشل مشروعي.
    Ama yeteri kadar kişi muhteşem deliler olduklarını fark etti ve ABD Ulusal Bilim Kuruluşu, çılgın projelerini finanse etmeye karar verdi. TED لكن عدد كافٍ من الناس أدرك أنهم عباقرة مجانين أن المؤسسة الوطنية الأمريكية للعلوم قررت أن تمول فكرتهم المجنونة
    O anda, saplantımı tekrar ilan etmeye karar verdim. TED في هذه المرحلة، قررت أن أعيد تعريف هوسي
    Ama geri aramayınca seni ofisinde ziyaret etmeye karar verdim. Open Subtitles وعندما لم أسمع منك رد قررت أن أغزو مكتبك
    O sığınağı terk etmeye karar verdiğimde belki de olacakları hissetmiştim. Open Subtitles لقد قررت أن أترك المكان ربما يكون هاجس ؟
    Terfii kabul etmeye karar verdim, eğer çok geç kalmadıysam. Open Subtitles لقد قررت أن أقبل النقل إن لم يكن الوقت قد تأخر على ذلك
    Bütün bu sebeplerden dolayı, derini yüzmeye ve köyünü yakarak yerle bir etmeye karar verdim. Open Subtitles ، وبالنسبة لجميع هذه الأسباب . لقد قررت أن اسلخ فروة رؤوسكم . وأحرق قريتكم
    Firar etmeye karar verdim ve bu yüzden gardiyanın birini balyozla yaraladım. Open Subtitles لقد قررت ان اعتمد على اطرافى فضربت الحارس بمطرقه
    Sen de perhiz yemini etmeye karar veriyorsun. Open Subtitles نيكول سوف ترتبط, و انت قررت ان تصبح من العذاب
    Bu nedenle iyi sanat yapanlara yardım etmeye karar verdim. Open Subtitles ولهذا قررت ان اساعد الاشخاص الذين يصنعون الفن الجيد
    Yakınlarda bulunuyorduk ve mütevazi müessesseni ziyaret etmeye karar verdik. Open Subtitles حسنا . لقد كنا فقط في الحي . ولقد قررت ان اعمل على توطيد العلاقة بيننا
    Onun yerine, kolonu alıp katmanlı bir model olarak inşa etmeye karar verdik, ince ince üst üste yığılmış dilimlerden yapıldı. TED بدلاً من ذلك، قررنا أن نأخذ العمود، وقررنا بناءه كنموذج بطبقات، مصنوعة من شرائح كثيرة جداً، رقيقة ومكدسة فوق بعضها البعض.
    Sabahleyin uyanıp birbirimizden daha fazla nefret etmeye karar vermek gibi bir şey değildi bu. TED كأننا استيقظنا صباح يوم من الأيام وقررنا أن نكره بعضنا.
    Tycho Brahe'ın açık davetini kabul etmeye karar verdi. Open Subtitles الآن ، لقد قرّر أن يقبل دعوة تيخو براهى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more