"etrafımızdaki" - Translation from Turkish to Arabic

• حولنا
• بنا
• الأشياء ببعضها

Şu an en önemli şey Etrafımızdaki herkesten emin olmak.
لذا الشيء الأكثر أهمية أن يتأكد من كل شخص حولنا.

Biz içgüdüsel olarak Etrafımızdaki boşluğun... sabit ve bölünmez olduğunu düşünüyoruz.
نميل غريزياً للتفكير بأنَّ الفضاء من حولنا .مُتواصل و غير مُجزَّأ

Bilimsel arayışın amacı sadece Etrafımızdaki dünyadan faydalanmak olmamalı onu anlamak olmalı, temelini.
وينبغي ألا يكون الهدف من السعي العلمي مجرد للاستفادة من العالم من حولنا

Ama bir şeyler yapıyor olmak gurur duymamızı sağlar, çünkü Etrafımızdaki dünyayı bizim yaptığımızı düşünürüz.
وكان هذا فخراً لنا ان نقوم بصناعة ما نحتاج اليه ان العالم من حولنا من صناعتنا

Böylece yapıcılar teknolojiyi harmanladılar Etrafımızdaki heryerde.
إذا المخترعون يقومون بحصد التكنولوجيا من حولنا

Ama ben suyun bize denge ve yaşamı sağladığını, Etrafımızdaki insanların yaşantılarından bir şeyler öğrenip değişim yapma yetisini verdiğini düşünüyorum.
لكن أعتقد أنه يعطينا القدرة لنظل متواضعين، لنكون حاضرين كي نتعلم ونتحول بقصص الناس من حولنا.

İyilikte ve kötülükte, Etrafımızdaki dünyayla ilgili inanılmaz hikayeler üretiyoruz, sonra dünya dönüyor ve bizi şaşırtıyor.
تحمل السعادة والتعاسة ونحن نؤلف القصص من حولنا عن العالم الذي يحيط بنا ومن ثم يرتد العالم علينا .. ويفاجئنا

Eğer karanlık madde ortalarda olmayı sürdürürse Etrafımızdaki yıldızların yakıtları bitecek, yanmayı bırakacaklar.
إذا استمرت الطاقة المظلمة في التواجد، النجوم من حولنا سوف تستخدم كل طاقتها النووية ، و سوف تتوقف عن الإحتراق.

Ve tabiî ki mümkündür Etrafımızdaki toplulukların yoğunluklarını artırma.
واعتقد انه من الممكن حتماً زيادة كثافة المجتمعات من حولنا

Bunun sonucunda, neticeyi Etrafımızdaki her yerde görebiliriz.
وبالتالي، يمكننا أن نرى النتيجة في كل مكان حولنا.

Doğru kimliği yaratırsak, Etrafımızdaki dünyaya çok da mantıklı gelmeyen şeyleri söyleyebiliriz.
عندما نقوم بخلق هوية ما، نستطيع قول أشياء للناس من حولنا لم يكونوا ليقتنعوا بها لولا ذلك الشيء.

Demek istediğim Etrafımızdaki kutsallığı görmek ve diğerlerine katılarak kutsal nesneleri, insanları ve düşünceleri tavaf etmek için evrildiğimiz.
بل أعني أننا تطورنا لنرى القدسية من حولنا ولنلتحق بالآخرين كَفِرَق ونطوف حول أجسامَ مقدّسة ، وأُناس مقدسين ، ومعتقدات.

Bu bilimin ortaya çıkma nedeni, bizim insan sistemlerimiz ile Etrafımızdaki fiziksel dünya arasındaki benzerliklerin kullanılabileceğinin, yararlanılabileceğinin farkına varılması.
وقد حدث ذلك لأن الناس بدأوا يدركون أنه يمكننا الاستفادة من المقارانات بين الأنظمة البشرية والطبيعية من حولنا.

Fiziksel ve sanal dünyayı bir araya getirmek için ve Etrafımızdaki dünyaya bağlanmak için yeni yollar aramaya devam ediyoruz.
سنواصل إلقاء نظرة على طرق جديدة للجمع بين العالم المادي بالعالم الافتراضي وربطهما بالعالم من حولنا.

Sizle bir proje paylaşmak istiyorum çünkü bence bu iki-lik Etrafımızdaki dünyada kendini bulabilir.
أود مشاركتكم مشروع، لأني أعتقد أن الثنائية يمكن أن تجد نفسها في العالم من حولنا.

Öyle ki, aslında vücudumuz ve aklımız Etrafımızdaki dünyayı nasıl gördüğümüzü değiştirmek için beraber çalışıyorlar.
في الواقع، تعمل عقولنا وأجسادنا ترادفيًا، لتغير كيف نرى العالم حولنا.

Hava açıldı, yağmur durdu ve kalp atışlarımız, Etrafımızdaki korkunç denizler en güzel mehtaplı dağlara dönüştü.
أصبحت السماء صافية وتوقف المطر ومعه نبضات قلوبنا، تحول البحر الهائج من حولنا إلى أجمل ليلة جبلية مقمرة.

Tavanda geri kalan sahneler, Etrafımızdaki dünyanın kalabalık kaosunu yansıtıyor.
المشاهد المتبقية في السقف، تعكس الفوضى التي تملأ العالم من حولنا.

Etrafımızdaki her şey bizi olumsuz düşünmeye itiyor. Ama tahmin edin?
كلّ ما يحيط بنا صُمم لكيّ يحملنا على التفكير بمنوالٍ سلبيّ.

O öyle bir içgüdüdür ki, Etrafımızdaki herşeyle yakından ilgisi vardır.
إحساسك بأن هناك شيء عظيم يربط كل هذه الأشياء ببعضها ويربطنا جميعا