Etrafına bir bak göt herif, bilimsel araştırman yolcuları yiyor. | Open Subtitles | أنظر حولك أيها اللعين تأثيراتك الجانبية قامت بأكل نصف الركاب |
Etrafına bir bak. Neden burada 5 yıllığına kalmayayım ki? | Open Subtitles | أنظر من حولك لماذا لا أبقى هنا لـ 5 سنوات؟ |
Kendini Mary'nin koruyucusu olarak görüyorsun, ama bir Etrafına bak. | Open Subtitles | لربما تعتقد بأنك مدافع شهم عن ماري ولكن انضر حولك |
Tüm varlığımız alıp, kazandığımız o yeni bilgi Etrafına sarmalı ve aralarında bağlar kurmalıyız, böylece daha anlamlı hale gelir. | TED | نريد ان ناخذ وجودنا ككل و نضعه حول تلك المعرفة الجديدة و نقوم بكل تلك الارتباطات و سيصبح ذو معنى |
Eğer parmağının Etrafına bir teli sıkıca dolarsan parmağını morartabilirsin. | Open Subtitles | لو ربطت خيطاً حول إصبعك بإحكام فسيتحول إلى اللون البنفسجي |
Satıcı Etrafına bakar, şaşırmıştır... ve çiftçinin karısına arkasını döner...: | Open Subtitles | نظر البائع حوله وهو حائر :والتفت إلى زوجة المزارع وقال |
Hey bebeğim, Etrafına bak... Altın parmaklıklı bir kafes... | Open Subtitles | عزيزتي، انظري حولكِ إنّه سجنٌ بقضبان ذهبية |
Bu boru çok katıdır bu marş paraşütünü alıp Etrafına sarabilirsiniz, ve onun size dolaşmasının hiç bir yolu yoktur. | TED | هذا الأنبوب صلبٌ جدا، مما يُمكنه من أخذ المرساة ولفها حولهُ، ومن المستحيل أن يلتف حولك. |
Şans seninle olduğunda herkes Etrafına üşüşüyor. | TED | يحتشد الجميع من حولك حينما يكون الحظ رفيقك. |
Dünya fırsatlarla dolu. Sadece Etrafına bak. | Open Subtitles | ان العالم ملىء بالفرص فقط القى نظرة حولك |
Yani esasen, 3000 dolarlık pazarlık fiyatıyla Etrafına dolanmış 2 metre 20 santim kadar terapiden bahsediyoruz. | Open Subtitles | لذلك نحن نتحدث عن 88 بوصه من العلاج النفسي تلتف حولك من اجل صفقه بـــ |
Yani esasen, 3000 dolarlık pazarlık fiyatıyla Etrafına dolanmış 2 metre 20 santim kadar terapiden bahsediyoruz. | Open Subtitles | لذلك نحن نتحدث عن 88 بوصه من العلاج النفسي تلتف حولك من اجل صفقه بـــ |
Bebeğim, bulması zor gibi konuşuyorsun. Etrafına bak. | Open Subtitles | عزيزتي, ليس من الصعب أن تجدية انظري حولك |
Etrafına bir bak. Bu benim hayalimdi ve gerçek oluyor. | Open Subtitles | انظر حولك ، هذا حلمي وكله اقترب من الحقيقه |
- Buna gerçekten inanıyor musun? Etrafına bak ve bunun doğru olduğunu söyle. | Open Subtitles | أنظر حولك وأخبرني أ أنك تعتقد هذا صحيحاً |
- Oh, hayır. - Tamam, şimdi. Yatağın Etrafına bakıyor. | Open Subtitles | ـ اوه لا ـ حسنا انه ينظر حول السرير الان |
Böbreklerine vuruluyor ve güreşten haftalar önce boyunlarının Etrafına ağır yükler asılıyor. | Open Subtitles | وتضرب على الكلى، وتعلق الأوزان الثقيلة حول رقابها لمدة أسابيع قبل القتال. |
O zaman sen burada bekle biz de ormanın Etrafına birkaç adam yerleştiririz. | Open Subtitles | لما لا تبقي هنا و سنضع حرسا حول اطراف هذه الغابة ولكن اتدري؟ |
Santa Monica'da ufacık bir kulübe aldık. 50 bin dolara falan Etrafına bir ev inşa ettim. | TED | اشترينا كوخاً صغيراً في سانتا مونيكا وبنينا حوله المنزل بحوالي ٥٠ ألفا |
- Davet edildiğime şaşırdım. - Etrafına bak. | Open Subtitles | ـ لقد فُوجئت أنني تمت دعوتي ـ حسناً، أنظري حولكِ |
Şu anda Etrafına bakıyor, sanki bir şey istiyor gibi. | Open Subtitles | انها تنظر حولها .. يبدو أنها تبحث عن شيء ما |
Etrafına bak çaylak. Burada kimse korunmuyor. | Open Subtitles | انظر حولكَ أيّها السمكة، ليس من أحدٍ محميّ في هذه الأنحاء. |
Etrafına şöyle bir bak. Şu insanlara iyice bir bak. | Open Subtitles | ننظر حولنا هنا، نظرة على كل هؤلاء الناس. |
Bu salonun Etrafına bir göz atın. Size göre en az ilginç olan kişiye bakın ve onunla bir sonraki kahve molasında ilişki kurun. | TED | أريدكم أن تنظروا حولكم في هذه الغرفة وأريدكم أن تتعرفوا على شخص واحد على الاقل مثير للاهتمام وأريدكم أن تتواصلوا معهم في الاستراحة القادمة |
Enkazın Etrafına kollar ve bacaklar saçılmıştı. | Open Subtitles | وتناثرت الذراعين والساقين في جميع أنحاء الحطام. |
Belki de bunu kutlamak için kafesimin Etrafına dışkı atarım. | Open Subtitles | ربما يجب أن أقذف بعض البراز في أرجاء قفصي إحتفالاً |
Hayatım, Etrafına bak. Görecek çok şey var. | Open Subtitles | عزيزتي , إلقي بنظرة في الأرجاء يوجد الكثير لتريه |
Kral Etrafına soysuz,ünvansız, üstünlüğü olmayan, saray dışı yeni adamları, toplamayı tercih etti. | Open Subtitles | لقد اختار الملك ان يحيط نفسه بالعامه رجال جدد,لا يميزهم شي,بدون نسب او لقب |
Etrafına bakın. Düzgün bir hayat süren... | Open Subtitles | كونى واعية , و رافقى أحدهم ... من الذين لديهم أهمية |
Uyan artık! Etrafına bak! | Open Subtitles | استيقظ, انظر حواليك |