"ettiğimde" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما
        
    İşimle Avrupa ve Amerika Birleşik Devleti'nde seyahat ettiğimde, her zaman aynı soru karşıma çıkıyor: Filistinli Gandi nerede? TED عندما أسافر لعملي في جميع أنحاء أوروبا والولايات المتحدة ، سؤال واحد يأتي دائما : أين هو غاندي الفلسطيني؟
    O gittiğinde ve ben Tong'ları ikna ettiğimde istediğin tüm parayı alacaksın. Open Subtitles عندما يذهب وأقود أنا جماعة التونج وأنت ستجني كل المال الذي تريده
    Otelden ayrıldıklarını fark ettiğimde küçük bir kaçamak yaptıklarını sanmıştım. Open Subtitles عندما أدركت أنهم يغادرون الفندق خطر لي، أنهم قـد يهربون
    Ama eşikte durup veda ettiğimde annem kollarını bana sardı. Open Subtitles لكن عندما وقفت عند الرواق لتوديعهم احتوتني أمي بين ذراعيها
    Evet. Ben de cüceyi altın kazanına giderken takip ettiğimde aynısını hissetmiştim. Open Subtitles أجل، هذا ما شعرتُ به عندما تتبّعتُ ذلك المُتشيطن إلى وعائه الذهبي.
    O ödevi başkasından aldığımı kabul ettiğimde dersten bir "F" aldım. Open Subtitles عندما أدِنت بنسخ المقالة لقد حصلت على درجة الرسوب في المادة
    Okul hesabını kontrol ettiğimde, ...orada 72 bin dolar yoktu. Open Subtitles حسناً، عندما تفقدتُ حساب المدرسة، لم تكن هناك الـ72.000 دولار
    Bamya yapma yarışında onu alt ettiğimde zaferim daha tatlı olacak. Open Subtitles سيكون الامر لذيذاً اكثر عندما اقوم بتحطيمه في مسابقة اعداد الغامبو
    Kuzey Kutbu'nu ziyaret ettiğimde değişen koşulları bizzat görme fırsatım oldu. Open Subtitles حظيت بفرصة مشاهدة ظروف تغيير الجليد بنفسي، عندما زُرت القطب الشمالي
    En azından ben teklif ettiğimde evet diyen bir kadın buldum. Open Subtitles حسناً، على الأقل لقد وجدت امرأة تقول, نعم ليه عندما أسألها
    Bu sabah uyandığımda, burada olduğumu fark ettiğimde ne hissettim biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم بماذا شعرت عندما استيقظت ووجدت نفسي هنا مرة ثانية ؟
    Evet, ben de kuyruğum olduğunu fark ettiğimde aynı hissetmiştim. Open Subtitles نعم حصلت لي نفس الشيء عندما اكتشفت ان لدي ذيل
    Sonrasında onu kontrol ettiğimde dairesini boşaltıyordu başka bir herifin yanına taşınmak için. Open Subtitles عندما ذهبت لأتفقدها بعد فتره كانت قد حزمت أغراضها لتنتقل مع شاب آخر
    Dün seni yemeğe davet ettiğimde, seni seviyorum dediğimde beni duydun değil mi? Open Subtitles امس عندما سألتك لنخرج معا للعشاء و انى احبك و كل الموضوع ؟
    Peki sence polis raporunu ifşa ettiğimde mahkeme kime inanır? Open Subtitles أجل حسناً من تظنين المحكمه ستصدق عندما يظهر تقرير الشرطه؟
    Yıllar önce kızlarına yaptıklarını fark ettiğimde Diane'yi hayatımdan çıkardım. Open Subtitles عندما عرفت ماالذي قد تفعله لابنتك قبل سنين، لقد ابعدتها
    Sonra ben yemeği iptal ettiğimde... yemin ederim ki az kalsın ağlayacaktı. Open Subtitles ثم عندما إتصلت لإلغاء الغداء يمكنني أن أقسم أنه كاد أن يبكي.
    Bana olan da buydu, pasif alıcılardan yaratıcılara, hayli etkin işbirlikçilere doğru değiştiğimizi fark ettiğimde. TED هذا ما حدث لي عندما لاحظت أننا نتحرك من مستهلكين سلبيين لمبدعين، لمشاركين ممكنين للغاية.
    Portreyi tasarlayıp organize ettiğimde hissettiğim tam da buydu. TED هذا ما شعرت به عندما صممت ونظمت هذا البورتريه.
    Cevabı bulduğumu fark ettiğimde, gerçekleştirmenin heyecanını hissettim. TED أحسست بلذة المعرفة عندما عرفت أني سأقترب من الجواب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more