Şefin oğluyla kimin evleneceği aşiret büyüklerinin kararı. | Open Subtitles | كبار العشيره هم من سوف يقرروا من التى ستتزوج ابن الرئيس |
Ne de olsa sizi terk edip birlikte olduğu ve yakında evleneceği Hal Yeager patronunuz oldu. | Open Subtitles | ستتزوج هال ياجر الرجل الذي هجرتك زوجتك بسببه و هو ألان رئيسك في العمل من أنتي ؟ |
evleneceği aklımın ucundan geçmezdi. Pes etmiştim. | Open Subtitles | لا أصدق الأمر ، لم أفكر أبدا أنه سيتزوج ، كنت سأيأس |
Ona, o ölüm döşeğindeyken, Shankar'ın Avanti'yle evleneceği sözünü verdi. | Open Subtitles | وعده على فراش موته بأن شنكار سيتزوج من أفانتى |
Beraber olduğum kadının evleneceği adam konusunda titiz olduğum söylenebilir. | Open Subtitles | لذلك أفضل أن أكون محددا فى إختيار من ستتزوجه فتاتي |
13 yaşındaydı, bir arkadaşımın kuzeniydi ve bana evleneceği adamla gelişigüzel tanıştığını söyledi. | TED | كانت في الثالثة عشر من عمرها، كانت صديقة ابنة عمي الصغيرة وقالت لي بعفوية أنها التقت بالرجل الذي ستتزوجه. |
Oğlumun evleneceği kızla tanışırken her şeyin mükemmel olmasını istediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | اعذرني إنْ أردتُ الأمور مثاليّة عندما ألتقي بالفتاة التي سيتزوّجها ابني |
Babamın evleneceği kadına aşık olduğunu söylediğin gerçeğini bir kenara koyarsak, | Open Subtitles | لو وضعنا جانبا حقيقة أنك تقول بأنك واقع في حب المرأة التي ستتزوج والدي, |
Sonra evime geliyorsun hem de kızımın evleneceği gün ve birini öldürmemi istiyorsun. | Open Subtitles | وتأتي لمنزلي، باليوم الذي ستتزوج إبنتي فيه |
Loras ile evleneceği için Serçeparmak'ın gemisine binmedi. | Open Subtitles | (لم تذهب في قارب (ذو الأصبع الصغيرة (لانها كانت ستتزوج (لوراس |
Rosalie bir gün evleneceği zaman, aşk için evlenecek, para ya da ünvan için değil. | Open Subtitles | عندما تتزوج (روزلي) ستتزوج لأجل الحب لا المال أو لقب. |
Portalın, Freya'nın yarın evleneceği evin altında olduğunu hiç fark ettiniz mi? | Open Subtitles | هل نما إلى إنتباه كلاكم أن البوابة تحت البيت الذى ستتزوج به (فريا) غداً ؟ |
Sonra da evleneceği haberini vererek sizi şok ediyor. | Open Subtitles | بالخبر بأنها ستتزوج... |
Bir adam evleneceği kadını bulmadan önce son kez korkunç bir hata yapar. | Open Subtitles | قبل ان يُقابل الرجل المرأة التي سيتزوج يقترف خطأً مريعًا أخيرًا |
Elbette. Mo Ne ile evleneceği için onunla tekrar görüşmeliyim. | Open Subtitles | بالطبع ، وينبغي عليَّ رؤيته مجدداً (بما أنه سيتزوج (موني |
Köpeğimin benden önce evleneceği hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم اعتقد ابدا ان كلبي سيتزوج قبلي. |
Bu adam evleneceği için... | Open Subtitles | بما أن هذا الشخص سيتزوج |
Ted'in evleneceği yeri bu şekilde hayal etmemiştim. | Open Subtitles | ليس هذا هو المكان الذي تخليتُ أن (تيد) سيتزوج فيه |
Kerry'nin evleneceği adam. | Open Subtitles | هذا هو الطبيب تيد الرجل الذي ستتزوجه بكيري |
evleneceği adam düğüne davet edilmenden bile mutlu değildir bence. | Open Subtitles | أنا متأكد أن الرجل الذي ستتزوجه ليس سعيدًا للغاية بكونك قد تم دعوتك حتى |
Bunu en iyi ikimiz biliyoruz. Ama Felicity'nin evleneceği kişi ben değildim. | Open Subtitles | وكلانا أعلم ممن سوانا بذلك، لكنّي لست من كانت ستتزوجه. |
Onun evleneceği kadın. | Open Subtitles | إنّها المرأة التي سيتزوّجها |