"evlenmişti" - Translation from Turkish to Arabic

    • تزوج
        
    • تزوجا
        
    • تزوجها
        
    • تزوّجت
        
    • متزوجا
        
    • متزوجان
        
    • لقد تزوجت
        
    • قران
        
    • تُزوّجَ
        
    • تزوجت من
        
    - Öyle mi? Aynı zamanda kendi konumundan daha düşük bir kadınla evlenmişti, değil mi? Open Subtitles لقد تزوج أيضا من طبقة اجتماعية أقل، أليس كذلك؟
    Monet ve Manet'yi hep karıştırırım. Hangisi metresiyle evlenmişti? Open Subtitles انا دائماً لا اذكره مونت او مانت من الذي تزوج ربة منزله ؟
    Ayrılmamıza sebep olan kadınla evlenmişti. Open Subtitles في النهاية تزوج المرأة التي تركني من أجلها
    Sevgili arkadaşlarımız Anders'la Cooper geçtiğimiz Sevgililer Günü'nde evlenmişti ve onlara çok özel bir şey almak istedik. Open Subtitles اصدقائنا الاعزاء اندريس وكوبر تزوجا بيوم الفالنتاين السنه اماضيه وأردنا ان نحضر لهم هديه مميزه
    Gördüğünüz gibi onunla parası için evlenmişti. Oysa annem aşk için olduğunu sanmıştı. Open Subtitles لقد تزوجها من أجل المال, أترين وهي اعتقدت أنه فعل من أجل الحب
    Ablam 18 yaşındayken evlenmişti. Open Subtitles تزوّجت أختي وهى فى الثمانية عشر
    - Bir kere evlenmişti. Open Subtitles -كان متزوجا ذات مرة , منذ زمن طويل
    Ailemde, bizim kadar birlikte olanlar çoktan evlenmişti. Open Subtitles في عائلتي، إرتباط إثنين لنفس فترتنا سيكونان متزوجان الآن.
    Burada evlenebilmeniz çok güzel kız kardeşim de yaklaşık yirmi altı yıl önce burada evlenmişti. Open Subtitles إنه لمن الجميل أن تتمكن من إقامة حفل زفافك هنا حيث تزوج أختي منذ ما يقرب من ست وعشرين عاما ؟
    Eski bir arkadaşımdı ve iki gün önce evlenmişti. Open Subtitles صديق قديم، الذين وأبوس]؛ D حصلت تزوج قبل يومين.
    Ayrıca İbrahim, O'nun kızkardeşiyle de evlenmişti. Open Subtitles فى الحقيقة أن إبراهيم كان قد تزوج بأخته
    Zavallı karısıyla sadece parası için evlenmişti. Open Subtitles تزوج زوجته المسكينه من أجل المال فقط
    Booth, kardeşim Yasmin'le yaklaşık 20 yıl önce evlenmişti. Open Subtitles تزوج " بوث " باختي " ياسمين " قبل 20 سنة تقريباَ
    Sadece iki kere evlenmişti. TED لقد تزوج مرتين فقط في حياته.
    O 12 Kasım'da evlenmişti. Open Subtitles تزوج في نوفمبر 12 الماضي
    Annemle babanım burada, bu masada evlenmişti. Open Subtitles أمّي وأبي قد تزوجا في هذا المكان
    hiçbir zaman ona aşık değilmiydi aşk için evlenmişti aşk bu nedenle herşeyi yaptı bu yüzden politikaya girdi yeterli olamadık sanırım bütün oy verenlerin kendisini sevmesini istedi birde yaşam dışında bütün istediği aşktı bu Charlie'nin hikayesi nasıl kaybettiğinin görüyorsunuz, verecek aşkı yoktu Open Subtitles لم يكن على علاقة حب معها مطلقاً لقد تزوجها من أجل حب حب
    Demek istediğim, belki daha önceden evlenmişti. Open Subtitles أعني، لربّما هي تزوّجت قبل ذلك
    o bir kilisede evlenmişti. Open Subtitles كان متزوجا بالفعل في الكنيسة.
    Annen ve baban evlenmişti, değil mi? Open Subtitles والداك كانا متزوجان. اليس كذلك؟
    Evet, Ralph Paton'la geçen Mart ayında evlenmişti. Open Subtitles نعم لقد تزوجت بالسيد "رالف بايتون" في مارس الماضي
    Gob bazı meydan okumalardan dolayı sadece bir akşamdır tanıdığı bir kadınla evlenmişti. Open Subtitles مؤخراً، قام (جوب)،بعد سلسلة من التحديات بعقد قران على هذه المرأة التي قابلها في تلك الليلة.
    Monroe ise Satıcının Ölümü ve Cadı Kazanı ... oyunlarının yazarı Arthur Miller ile evlenmişti. Open Subtitles الذي تُزوّجَ أيضاً إلى آرثر ميلير، الكاتب المسرحي، الذي كَتبَ موت a بائع، البودقة.
    Ablam da iğrendiği biriyle evlenmişti. Open Subtitles أختي تزوجت من شخص ،كرهته هو الآخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more