evlilikle kumarı birbirine karıştırma asla. Olasılıklar senin aleyhinde. | Open Subtitles | . أياك أن تخلط بين الزواج و القمار النسبة ليست في صالحك |
evlilikle ilgili ne dedi? | Open Subtitles | أخبرينا بالمزيد ماذا قال عن حالة الزواج المقدس |
Ben gelinceye kadar sakın evlilikle ilgili bir adım atma! | Open Subtitles | لا تتقدم بخطوات أخرى في الزواج حتي نلتقي |
evlilikle alay ediyor. Acaba aşk ve romantizmin anlamını biliyor mu? | Open Subtitles | يستهزأ بالزواج, و هل يعرف معنى الحب و الرومانسية |
Annem bana aşkın evlilikle hiçbir alakası olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني والدتي أن ليس للحب علاقة بالزواج |
Kardeş Malcolm, Kardeş Betty, ...Allah'ın sizi mutlu ve verimli bir evlilikle kutsaması için dua ediyoruz. | Open Subtitles | ..."الأخ "مالكولم", الأخت "بيتي ندعو الله أن يبارككم و يرزقكم . حياة زوجية سعيدة و مثمرة |
bu şekilde konuşmanı duyanda senin evlilikle okulunda doktora bitirmişin zanneder ne ? bunu kimseye söylemedin yaptın mı ? | Open Subtitles | بالطريقة التي تتكلمين بها يبدو أنك حصلت على دراسات عليا في الزواج |
Dinle sana evlilikle ilgili birkaç sorum var. | Open Subtitles | إسمع، أردت أن أطرح عليك سؤالاً عن الزواج. |
Saçmalık. evlilikle aşkın bitmeyeceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أن كل علاقة حب تنتهي قبل الزواج ؟ |
Ne yazık ki gece akıp giderken meydan okumadıkları tek şeyle, evlilikle sonlandı. | Open Subtitles | لسوء الحظ, لم يكن هنالك مدعابة في تلك الليلة. والذي الوحيد الذي لم يتمّ التحدي عليه هو استكمال ذلك الزواج |
evlilikle takas edilmek hiç de küçük bir sorun değildir özellikle de sizin gibi bağımsız düşünceleri olan bir kadın için. | Open Subtitles | الزواج ليس شيئاً هيناً خاصةً لامرأة في نفس عقليتك |
Babam ona evlilikle ilgili konuştuğunda, o kıpkırmızı oldu ve utandı. | Open Subtitles | عندما تحدث بابا عن الزواج إليه، إحمر خجلا |
Bu çiftin kutsal evlilikle bir araya gelmesine karşı çıkan varsa ya şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun. | Open Subtitles | حيث لا يمكن لهذين الزوجين الإرتباط في هذا الزواج فليتحدث الآن أو فليصمت أبداً |
Ve bunu böyle bırakıp, evlilikle işi birbirine karıştırmayalım. | Open Subtitles | ولكن إن أردنا الإحتفاظ بهذا، فلا يجب أن نخلط الزواج بالعمل |
Bu evlilikle ilgili ne kadar heyecanlı görünüyorsun öyle. | Open Subtitles | حسنا , أنت تبدو متحمسا بشكل فظيع الى هذا الزواج |
Ne yaparsanız yapın eğer evlilikle bitmiyorsa,.. | Open Subtitles | لا أهتم بما تفعله للمرأة لو لم ينتهي ذلك بالزواج |
Senin en genç oğlun seninse en genç kızın evlilikle bağlanmalı. | Open Subtitles | ، ابنك الأصغر سناً ، ابنتك الأصغر سناً مُلزمون بالزواج |
evlilikle ilgili her şey kötü şanstır. | Open Subtitles | كل ما يتعلق بالزواج كان حظه سىء |
Kardeş Malcolm, Kardeş Betty Allah'ın sizi mutlu ve verimli bir evlilikle kutsaması için dua ediyoruz. | Open Subtitles | ..."الأخ "مالكولم", الأخت "بيتي ندعو الله أن يبارككم و يرزقكم . حياة زوجية سعيدة و مثمرة |
Bunun eşcinsel evlilikle alakası kalmadı, bu daha ziyade Ben ve Shel evliliğine döndü. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد هو حول الزواجِ المرحِ بقدر هو حول بن وشيل. |
Tamam ama evlilikle ilgili sonuçları? | Open Subtitles | لكن ماذا عن التأثيرات الجانبية الزوجية لبقائنا معاً؟ |
Ayarladığın evlilikle herkes için çıkarı garanti ediyordun. | Open Subtitles | لتضمن السلام والأرباح المالية للجميع قُمت بالترتيب لزواجها من ذلك الرجل |
Senin bebeklere, evliliğe ve her şeye takıntın var ki bunlar da seni bebeklerle ve evlilikle ilişkili kılar. | Open Subtitles | انت مهووسة بالاطفال والزواج وكل شيء يتعلق بالاطفال والزواج |
Tricia ve ben güçlü ve sevecen evlilikle kutsandık ama güçlü evlilikler bile zorluklarla karşılaşır. | Open Subtitles | تريشا و أنا تم إنعامنا بزواج قوي و محب، لكن حتى الزاوج القوي يواجه التحديات. |