"evliliklerini" - Translation from Turkish to Arabic

    • زواجهم
        
    • زواجهما
        
    • بزواج
        
    Bundan sonraki günlerde evliliklerini sevip, destekleyeceğinize söz veriyor musunuz? Open Subtitles هل تعدون، بأن تحبوا وتدعموا زواجهم خلال كل الأيام القادمة؟
    Ne pahasına olursa olsun evliliklerini yürütmek için uğraşan erkekler var. Open Subtitles بعض الرجال مستعدّون للقيام بكلّ ما يتطلّبه الأمر لإنجاح زواجهم
    Yani insanlar evliliklerini yürütebilirler. Open Subtitles اعني بأن بعض الأشخاص يجعلون زواجهم يستمر
    Siz evliliklerini bozdunuz ve alelacele en değerli varlıklarını sattınız. Open Subtitles انتما حطمتما زواجهما وبعتما بسرعة الاصول الاكثر قيمة بالنسبه اليهما
    Amanda ve Eden evliliklerini kurtarmak için son çaba olarak Dr. Gottman'ı ziyaret edecekler. Open Subtitles سيزور ماندي و إيدن دكتور جوتمان في محاولة وقائية أخيرة للحفاظ على زواجهما
    evliliklerini birbirlerine yüzük takarak kesinleştirdiler. Open Subtitles واعلنا زواجهما باعطاء الخواتم لبعضهما البعض
    Bugün burada, Marie ile Jess'in evliliklerini kutlamak ve evlilik yeminlerini kutsamak için toplandık. Open Subtitles لقد تجمعنا هنا اليوم للإحتفال بزواج (ماري) من (جيس) ولتقديم نذورهما الزوجية
    Böylece, ev yapımı peynir satan karısıyla gidip evliliklerini kurtarabileceklermiş. Open Subtitles لذا هو وزوجته المحلية الصنع يستطيعوا ان ينقذوا زواجهم
    İkinci evliliklerini yapacak bir çifte benziyor olabiliriz. Open Subtitles حسناً، قد نبدوا كازواج فى فترة زواجهم الثانية.
    Kadın içgüdüsüne güvenip kocasını golf sopasıyla bayılttı ve şimdi ikisi de kendi köşesine çekilmiş evliliklerini düzeltmeye çalışıyorlar. Open Subtitles لقد ضربت زوجها بعصا الجولف بسبب تخمين بأنه كان مراقبها والآن إبتعدوا في رحلة لمحاولة زواجهم.
    Evet, evliliklerini kurtarmaları için çiftleri aldatmaya teşvik ederdi. Open Subtitles أجل ، إنه يُشجع الأزواج على خيانة بعضهم البعض لإنقاذ زواجهم
    Çok tutkulular. evliliklerini canlı tutan da bu zaten. Open Subtitles إنهم عاطفيون، ذلك ما أبق زواجهم قائم
    evliliklerini düzeltirsem, Oprah'ya çıkacağım, Open Subtitles إن أصلحت زواجهم سأظهر في برنامج أوبرا
    Onların hayatını mahvetti. evliliklerini mahvetti. Open Subtitles خرّب لهم حياتهم خرّب لهم زواجهم
    evliliklerini birbirlerine yüzük takarak kesinleştirdiler. Open Subtitles واعلنا زواجهما باعطاء الخواتم لبعضهما البعض
    evliliklerini kurtarmaya çalıştım ancak Sahar ve Ladjavardi ilişkilerine bir son vermediler. Open Subtitles كنت أحاول إنقاذ زواجهما لكنّها لم تكن تحاول أن تقطع العلاقة
    Koca bozuntusu onunla evliliklerini yenilemek istiyormuş. Open Subtitles زوجها البغيض يريد أن يجدّد مواثيق زواجهما
    Hepsi de Wendy ve Margaret evliliklerini kurtarma umuduyla Antarktika'ya gitsin diye koz olarak kullanıldı. Open Subtitles جميع ملفقة قبل ويندي ومارغريت الذهاب إلى القارة القطبية الجنوبية لمدة عامين في الآمال من إنقاذ زواجهما.
    Jim ve Shirley Modini 68 yıllık evliliklerini Sonoma ilindeki dağlarda 1.700 dönümlük çiftliklerinde medeniyetten uzakta sürdürdü. TED جيم و شيرلي موديني قضيا سنوات زواجهما الثمانية والستين يعيشان خارج التغطة في مزرعتهما البالغة 1,700 فدان في جبال مقاطعة سونوما.
    evliliklerini ellerini birleştirip yüzüklerini takarak ilan ettiler. Open Subtitles لقد أعلنا زواجهما عن طريق اتحاد أيديهما... وتبادل خاتمي الزواج
    Bizim davranışlarımızı, düşüncelerimizi izleyen Tanrım Norma ve Antonio'nun evliliklerini kutlamamıza izin ver. Open Subtitles الإله، الذي يراقب تصرفاتنا وأفكارنا، يبارك احتفالنا بزواج (نورما)و (أنتونيو)
    Bugün burada Sandy ve Kirsten Cohen'ın evliliklerini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz. Open Subtitles نحن هنا الليلة بصدد الإحتفال بزواج (ساندي كوهين) و (كيرستن كوهين)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more