"evvel zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذات مرة
        
    • قديم الزمان
        
    • كان يا
        
    • كان ياما كان
        
    • يا مكان
        
    Evvel zaman içinde uzaklarda, bir tropik adada garip bir kadın yaşarmış. Open Subtitles حدث ذات مرة في احدى الجزر الاستوائية البعيدة حيث كانت تعيش امرأةٌ غريبة
    Evvel zaman içinde... çok, çok uzaklarda bir kalede yaşayan... Sara isminde güzel bir kız varmış. Open Subtitles ذات مرة ، كانت هناك شابة صغيرة تسمى سارة وكانت تعيش في قلعة بعيدة ، بعيدة جدا
    Evvel zaman içinde çok, çok uzaklarda, bir İngiliz Şatosunda Prens adında, son derece şımarık bir şahsiyet yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان في قلعة إنجليزية في مكان بعيد جدا عاشت هناك شخصية بارزة ومدللة تدعى
    Evvel zaman içinde bir zamanlar bir eğri, bir de doğru ağaç varmış. Open Subtitles كان يامكان في قديم الزمان كان هناك شجرة معقوفة وشجرة مستوية
    Evvel zaman içinde bir el varmış ve el, çocuğun yüzünü sallamış. Open Subtitles كان يا مكان كان هناك يد أخذت اليد تقترب من وجه الطفل
    Evvel zaman içinde, gökten bir ışık taneciği düşmüş. Open Subtitles كان ياما كان , سقطت من السماء قطرة صغيرة من أشعة الشمس
    Evvel zaman içinde... çok, çok uzaklarda bir kalede yaşayan... Open Subtitles ذات مرة ، كانت هناك شابة صغيرة تسمى سارة
    Evvel zaman içinde Şükran Günü'nün en sevdiğim tatil olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles أتعلم أنه ذات مرة كان عيد الشكر هو عيدي المفضل ؟
    Evvel zaman içinde, Dev adında küçük bir sevgilicik yaşarmış ve bir gün güzel Prenses Rachel'la tanışmış. Open Subtitles ذات مرة , كان هناك جرو صغير إسمه ديف وفي أحد الأيام إلتقى بتلك الأميرة الجميلة وإسمها رايتشيل
    Evvel zaman içinde, üvey annesinin devamlı evde bebekle bıraktığı, genç ve güzel bir kız varmış. Open Subtitles ذات مرة كان هناك جميلة، فتاة شابة... ... التي دائما الصنع إقامتها مع الطفل زوجة الأب.
    "Evvel zaman içinde, sevimli küçük bir kız varmış tanıdığı herkes tarafından çok sevilirmiş ama özellikle, onun için her şeyini verebilecek büyükannesi tarafından. Open Subtitles ذات مرة في قديم الزمان كانت هناك فتاة صغيرة غالية كانت محبوبة من قِبَلْ كل شخص قابلها لكن على نحو خاص من قبل جدتها التى كانت تود إعطائها أي شئ
    Evvel zaman içinde, gökten bir ışık taneciği düşmüş. Open Subtitles الآن ، ذات مرة ، سقطت من السماء قطرة من ضوء الشمس .
    "Evvel zaman içinde dilek dilemek hâlâ bir işe yarıyorken tüm kızları da çok güzel olan bir kral yaşarmış Open Subtitles في قديم الزمان عندما كان الأمنيات لا تزال تُجدي نفعًا كان يحيا ملك
    Evvel zaman içinde, uzaklardaki Siam krallığında, Open Subtitles [راوي] في قديم الزمان ومنذ عهد بعيد، فيالمملكةِالبعيدةِلسيام،
    Evvel zaman içinde köyün birinde bir prens ve kör bir prenses yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان كان هناك أمير، و أميرة التي كَانتْ عمياء .
    Bütün mistik masallar "Evvel zaman içinde..." ile başlar. Open Subtitles كُلّ الحكايات مِنْ الأماكنِ الباطنيةِ بَدأَت "في قديم الزمان... "
    Evvel zaman içinde, saman, ahşap ve tuğladan yapılmış bir ev varmış. Open Subtitles كان يا مكان، كانت هناك منزل صنع من القش و الخشب و الطوب
    Evvel zaman içinde, güzel bir kız sersemletici derece yakışıklı bir doktorla tanışır. Open Subtitles كان يا مكان هناك فتاة جميلة قابلت طبيب وسيم جداً
    Evvel zaman içinde uzak, çok uzak bir ülkede Marco adında büyücü bir çocuk yaşarmış. Open Subtitles كان يا ما كان.. في مكان بعيد, بعيد جداً.. كان يعيش هناك طفل سحريّ يدعى ماركو.
    Evvel zaman içinde Kalbur saman içinde Pamuk Prenses adında tatlı küçük bir prenses yaşarmış. Open Subtitles كان ياما كان ، تعيش أميرة جميلة صغيرة إسمها "سنوهوايت" (الثلج الأبيض)ـ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more