Eyfel Kulesi'nde çalan Phoenix'ten New York'ta otel odasındaki Tom Jones'a. | TED | من فينكيس عازفاً في برج إيفل إلى توم جونز في إحدى غرف فندقه الواقع في نيويورك. |
Tabii ki Eyfel Kulesi'nin uzunluğunda mutabık kalmak; ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay. | TED | بالطبع، إن الاتفاق على ارتفاع برج إيفل أسهل بكثير من الاتفاق على القضايا الأخلاقية، السياسية والأيديولوجية. |
2008'de Paris'de Eyfel'den atladım. | TED | في 2008 ، قفزت من على برج إيفل في باريس |
Buna kendi deyimimizle bir Eyfel Kulesi anı yaratmak fırsatı olarak bakıyorum. | TED | أنا أنظر لهذه الفرصة لخلق لحظة برج ايفل كما نسميها. |
O Eyfel Kulesi anı tavanı kıracak o rastgele yükseklik tavanlarını ve ahşap binaların rekabete katılmasına izin verecek. | TED | لحظة برج ايفل ستكسر السقف، هذه الأسقف المرتفعة اعتباطاً، وتسمح للمباني الخشبية بأن تنضم للمنافسة. |
Şirketler, Eyfel Kulesi'nin üç katı olan Suudi Arabistan'daki Kraliyet Kulesi gibi bir kilometre yüksekliğinden daha uzun gökdelenler bile planlıyorlar. | TED | حتى الشركات تصمم ناطحات سحاب بطول يفوق الكيلومتر الواحد، مثل برج جدة في السعودية، الذي يفوق طول برج إيفيل بثلاثة أضعاف. |
Her şekilde, bu buzul, 1984'ten beri Eyfel Kulesi'nden, hatta Empire State Binası'ndan da daha büyük oranda küçülmüş görünüyor. | TED | لكن , في أية حال , كان انكماش هذا المجرى الجليدي منذ1984 أعلي من برج أيفل , أعلي من مبني إمباير ستات . |
Bunda, sadece Eyfel kulesi var. - Bunlarla bağlantısı, Doktor? | Open Subtitles | هذه صورة برج ايفيل لديه مراسلات قليلة هنا |
Dr. Alembert'le Eyfel Kulesi'nde yemek yerken... bu manzaranın tadını çıkartırsınız. | Open Subtitles | "سيبدو المنظر رائعا من برج "إيفل "حيث ستكون برفقة الدكتور "ألبرت |
Eyfel kulesinin manzarası bundan iyi olamaz. | Open Subtitles | الواجهة من برج إيفل لا يمكن أن تكون أفضل من هذا |
Onlara Eyfel Kulesi'ni göstereceğiz ve kelebeğe dönüşmelerini seyredeceğiz. | Open Subtitles | لزيارة برج إيفل ونرى كيف أن تتحول إلى إلى فراشات. |
ve şimdi seni bulmam için beni bu lanet Eyfel kulesine tırmanmak zorunda bıraktın.... | Open Subtitles | و لا أتصال هاتفي ..والأن أنت تجعلني أصعد برج إيفل الحقير لأجدك |
Tabii Paris'te Eyfel Kulesi Roma'da da Colosseum olduğunu unutmamak gerek. | Open Subtitles | بالطبع يجب ان نرى بعين الاعتبار بأن باريس لديها برج إيفل وروما لديها المدرج الروماني |
Tek istediğim şey Eyfel Kulesi'nin önünde romantik bir öpüşme fotoğrafı çekmekti ve çektim de. | Open Subtitles | وكل ما أردته هو صورة لقبلة رومانسية أمام برج إيفل ، والتي إلتقطتها بالفعل |
Eyfel Kulesi'nin inşa edilmesine daha uzun yıllar var. | Open Subtitles | لن يكونَ بُرج إيفل مُنتصباً لسنواتٍ قادمة |
Eyfel Kulesi'nden antik bir roketi çıkarıp fırlatarak kesinlikle büyük kargaşaya neden oldunuz! | Open Subtitles | حسناً , لقد احدثتى بالتأكيد ضجة كبيرة بإطلاق صاروخ عتيق من "برج إيفل"! |
Eminim Eyfel kulesine gitmediğimizi hissetmiştir. | Open Subtitles | أراهن بأنه يمكنها الشعور بأننا لسنا ذاهبون لـ برج ايفل |
Deuce'dan esinlenerek, Carol sonunda Eyfel Kulesi'ne seyahat etme rüyasını gerçeğe dönüştürdü... Çok özlenecek. | Open Subtitles | ♪ بواسطة الهام دوس ، كارول اخيراً حققت حلمها بالذهاب بـ عطلة الى قمة برج ايفل .. |
Eyfel Kulesi'nin tepesinde onu öptüm. | Open Subtitles | وكما تعلمين قمت بتقبيلها في قمة برج ايفل |
Eyfel Kulesi ilk inşaa edildiğinde çoğu insan çelik yığını demişti. | Open Subtitles | عندما تم بناء برج إيفيل لأول مرة الكثير قال عليه مسخ من الصلب |
Eyfel Kulesi'ne gitmek için sağa dönmen gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نستر يمينا لكى نصل لبرج أيفل |
Sana Eyfel Kulesi'ni gezdirmeyi çok isterim. | Open Subtitles | لتنظيف بعض الاشياء سأكون مسرورة ان اريتك برج ايفيل |
Ama hayır, pencereden Eyfel Kulesi görülürken sen bizi çarşaflara dolanmış halde düşünmüyorsun. | Open Subtitles | لكن لا، أنت لا ترانا مشتركين في السرير مع برج أيفلِ في النافذة |