"fırlat" - Translation from Turkish to Arabic

    • ارمي
        
    • إرمي
        
    • إرم
        
    • ألق
        
    • أرمي
        
    • اقذف
        
    • اسحب
        
    • ارم
        
    • رمي
        
    • رميها
        
    • أطلقي
        
    • أقذف
        
    • ألقه
        
    • ارمِ
        
    • أرمى
        
    Düşersen ne olacağını biliyor musun? Hayır Roz, aşağı bir balkabağı fırlat da bir fikir edineyim. Open Subtitles ارمي يقطينة حتى يتكوّن لدي التصور المناسب
    Topu eldivene doğru fırlat. Top yakalamaca gibi. Open Subtitles إرمي الكرة صوب القفاز فقط ، إلعب الإلتقاط
    Kalbim onu eğecek kadar sertken fırlat kalemini ki bu en adil yoludur. Open Subtitles إرم إزميلك كقلبي قاسي بما يكفي لإنحنائه... في الطريق المستقيم...
    fırlat. Open Subtitles ألق إليّ الحبل.
    Bir numara için geri kalan her şeyi fırlat at. Open Subtitles ! فقط أرمي كل شيء بعيدًا ما عدا لرقم واحد
    Kolay değil mi? Şimdi topu fırlat. Nasıl vuracağını göstereceğim. Open Subtitles الان اقذف الكره ساريك كيف تقذفها
    Bitti. fırlat. Open Subtitles قضي علينا، اسحب تلك الكلمة
    Bir dakikadan az zamanımız kaldı. fırlat şunu uzağa bir yere. Open Subtitles امامنا اقل من دقيقة ارم هذا الشيئ
    Ya da yavru kedileri göle falan fırlat olmadı. Open Subtitles أكياس من القطط التي تريد رمي أسفل النهر؟
    Maggie. Bunu havaya fırlat. Üçe kadar sayacağım. Open Subtitles ماغي , ارمي هذه الى الاعلى عندما ابدأ العد , واحد ..
    Sağ omuzunun üzerinden biraz tuz fırlat. Open Subtitles بسرعة,ارمي بعض الملح على كتفك الأيمن.
    Adamın doğru dürüst vurabileceği bir top fırlat. Open Subtitles ارمي كرة ليتمكن على الأقل من ضربها
    Parayı camdan fırlat da gidelim. Open Subtitles فقط إرمي المال في النافذة وسوف نخرج من هنا
    Hey anahtarları fırlat, ben hallederim! Open Subtitles أنت، إرمي لي المفاتيح فقط وأنا سأفعلها
    Bir sonrakine,ucuz şeyler fırlat. Open Subtitles في المرة القادمة إرم النوع الرخيص
    Böyle yardım edemezsin. Kabloyu fırlat. Open Subtitles هذا لا يفيد، ألق الحبل إليه.
    Ben de aynen, hayır sen fırlat dedim. Open Subtitles فقلت : أنا لن أرمي حجراً أرمي الحجر أنت.
    Bunlar, aşkın tamtamları. Durma, bir dut fırlat. Open Subtitles هذه طبول الحبّ، هيّا اقذف التوت.
    fırlat. Open Subtitles اسحب
    Eğer sana seslenirse topu fırlat, evlat. Open Subtitles إذا تركك تفعل ما تريد ارم الكرة يا بني
    Lanet eşyaları fırlat. Open Subtitles رميتك مثل رمي السيدات
    Ona fırlat ve "Hey, işte senin pisliğin, Pierce." der gibi yap. Open Subtitles رميها في وجهها ويكون مثل، \"يو، وهنا القرف الخاص بك، بيرس\".
    Eğer benimle konuşmak istersen sınırın üzerinden bir işaret fişeği fırlat. Open Subtitles إن أردت التحدث معي, أطلقي شعلة من وراء الحدود
    Jeti terket, fırlat, Kartal 1 Open Subtitles أترك الطائرة النفاثة "أقذف الكرسي "النسر 1
    Onu halatlara fırlat, geri gelir... Open Subtitles ألقه علي الحبال و يعود
    Her neyse, fırlat şu üzümleri. Open Subtitles مهما يكن، ارمِ العنب
    Biraz daha büyük eldivene ihtiyacın var. Bu sefer topu bana fırlat. Open Subtitles حسنا أنت تحتاج الى قفاز أكبر أرمى الكرة إلى هذه المرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more