Düşersen ne olacağını biliyor musun? Hayır Roz, aşağı bir balkabağı fırlat da bir fikir edineyim. | Open Subtitles | ارمي يقطينة حتى يتكوّن لدي التصور المناسب |
Topu eldivene doğru fırlat. Top yakalamaca gibi. | Open Subtitles | إرمي الكرة صوب القفاز فقط ، إلعب الإلتقاط |
Kalbim onu eğecek kadar sertken fırlat kalemini ki bu en adil yoludur. | Open Subtitles | إرم إزميلك كقلبي قاسي بما يكفي لإنحنائه... في الطريق المستقيم... |
fırlat. | Open Subtitles | ألق إليّ الحبل. |
Bir numara için geri kalan her şeyi fırlat at. | Open Subtitles | ! فقط أرمي كل شيء بعيدًا ما عدا لرقم واحد |
Kolay değil mi? Şimdi topu fırlat. Nasıl vuracağını göstereceğim. | Open Subtitles | الان اقذف الكره ساريك كيف تقذفها |
Bitti. fırlat. | Open Subtitles | قضي علينا، اسحب تلك الكلمة |
Bir dakikadan az zamanımız kaldı. fırlat şunu uzağa bir yere. | Open Subtitles | امامنا اقل من دقيقة ارم هذا الشيئ |
Ya da yavru kedileri göle falan fırlat olmadı. | Open Subtitles | أكياس من القطط التي تريد رمي أسفل النهر؟ |
Maggie. Bunu havaya fırlat. Üçe kadar sayacağım. | Open Subtitles | ماغي , ارمي هذه الى الاعلى عندما ابدأ العد , واحد .. |
Sağ omuzunun üzerinden biraz tuz fırlat. | Open Subtitles | بسرعة,ارمي بعض الملح على كتفك الأيمن. |
Adamın doğru dürüst vurabileceği bir top fırlat. | Open Subtitles | ارمي كرة ليتمكن على الأقل من ضربها |
Parayı camdan fırlat da gidelim. | Open Subtitles | فقط إرمي المال في النافذة وسوف نخرج من هنا |
Hey anahtarları fırlat, ben hallederim! | Open Subtitles | أنت، إرمي لي المفاتيح فقط وأنا سأفعلها |
Bir sonrakine,ucuz şeyler fırlat. | Open Subtitles | في المرة القادمة إرم النوع الرخيص |
Böyle yardım edemezsin. Kabloyu fırlat. | Open Subtitles | هذا لا يفيد، ألق الحبل إليه. |
Ben de aynen, hayır sen fırlat dedim. | Open Subtitles | فقلت : أنا لن أرمي حجراً أرمي الحجر أنت. |
Bunlar, aşkın tamtamları. Durma, bir dut fırlat. | Open Subtitles | هذه طبول الحبّ، هيّا اقذف التوت. |
fırlat. | Open Subtitles | اسحب |
Eğer sana seslenirse topu fırlat, evlat. | Open Subtitles | إذا تركك تفعل ما تريد ارم الكرة يا بني |
Lanet eşyaları fırlat. | Open Subtitles | رميتك مثل رمي السيدات |
Ona fırlat ve "Hey, işte senin pisliğin, Pierce." der gibi yap. | Open Subtitles | رميها في وجهها ويكون مثل، \"يو، وهنا القرف الخاص بك، بيرس\". |
Eğer benimle konuşmak istersen sınırın üzerinden bir işaret fişeği fırlat. | Open Subtitles | إن أردت التحدث معي, أطلقي شعلة من وراء الحدود |
Jeti terket, fırlat, Kartal 1 | Open Subtitles | أترك الطائرة النفاثة "أقذف الكرسي "النسر 1 |
Onu halatlara fırlat, geri gelir... | Open Subtitles | ألقه علي الحبال و يعود |
Her neyse, fırlat şu üzümleri. | Open Subtitles | مهما يكن، ارمِ العنب |
Biraz daha büyük eldivene ihtiyacın var. Bu sefer topu bana fırlat. | Open Subtitles | حسنا أنت تحتاج الى قفاز أكبر أرمى الكرة إلى هذه المرة |