"fısıldadım" - Translation from Turkish to Arabic

    • همست
        
    • أهمس
        
    • وهمست
        
    Kızım yaşam ve ölüm arasındaki o sınırda iken eşimin kulağına "Kızımıza olanlar için kendimi mi suçlamalıyım?" diye fısıldadım TED عندما كانت طفلتي بين الحياة والموت، همست في أذن زوجتي، "هل ألام على ما حصل لابنتي وابنتك؟"
    "Git" diye fısıldadım taşıyıcıya sakince, ayağımı yere vurarak. TED همست برقة للناقة: "تحركي"، مثبتةً قدماي.
    # Meleklere fısıldadım # Open Subtitles لقد همست إلي الملائكة
    Uykuya dalana kadar bekledim ve bütün gece boyunca çılgınlıkları kulağına fısıldadım. Open Subtitles أنتظر حتى ينام، ثم أهمس في أذنه طوال الليل
    Hayır, sesimin kısıldığını söyledim, ve kulağına fısıldadım... şu şekilde. Open Subtitles لا ، أخبرته بأنني قد فقدت صوتي و توجب علي أن أهمس في أذنه... هكذا
    Oğlumu koynuma soktum ve defalarca fısıldadım... Open Subtitles حملت ابني بالقرب مني وهمست مراراً وتكراراً
    "Eğildim ve kulağına sırrımı fısıldadım." Open Subtitles "ثم انحنيت وهمست بالسرّ إلى أذنه.
    Suya fısıldadım. Open Subtitles لقد همست للمياه
    'Çok gencim', diye fısıldadım Ve sonra, 'Yeterince yaşlandım', diye. Open Subtitles همست "أنا صغير جداً" و بعدها "سني يسمح"
    Onları yıkadım ve her zaman yaptığım gibi kulaklarına fısıldadım. Open Subtitles إنهن في سلام وبرحيلهن... همست لهن
    Sahneye çıktım ve... - Ona fısıldadım. Open Subtitles وصعدت الى المسرح ثم همست لها
    Kulağına eğilip fısıldadım. TED همست في أذنه.
    Neden fısıldadım bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف لما أهمس
    Senin duyabilmen için kulağına fısıldadım. Open Subtitles أهمس في أذنك
    Ve sonra eğilip fısıldadım. Open Subtitles ثم أنحنيت وهمست
    Teşekkürler diye fısıldadım. TED وهمست: "شكرًا لك"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more