"faktörleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • العوامل
        
    • عوامل
        
    Sonra size gösterdiğim bu başlıca faktörleri ele alıp kişinin görece yaşı ve biyolojik yaşını hesaplıyoruz. TED ثم نأخذ تلك العوامل الرئيسية التي أريتكم لها، ونحسب عمرها النسبي، والبيولوجي.
    Sana bulaştığı zaman, bağışıklık faktörleri uyandı ve vücudun onu yenmeyi başardı. Open Subtitles عندما انتقلت لك العدوى نشطت هذه العوامل المناعية وجسدك كان قادرا على مجابهته
    Ölenlerle hayatta kalanlar arasındaki bu faktörleri karşılaştıralım. Open Subtitles يجب أن نقارن تلك العوامل ،بين الضحايا والناجين
    Ve bu kök hücreler kan akımında yüzerek tamir edilebilmelerini sağlayacak büyüme faktörleri salgılamak için hasarlı organlarımıza yerleşir. TED و هذه الخلايا الجذعية تسبح في مجرى الدم. ثم تستقر في الأعضاء التالفة. لإطلاق عوامل النمو لإصلاح النسيج التالف.
    Daha da önemlisi, erkekler başarıları için kendilerine pay biçerlerken, kadınlar dış faktörleri etken olarak görüyorlar. TED والأهم من ذلك، يعزي الرجال نجاحهم لأنفسهم، بينما تعزيه النساء الى عوامل خارجية.
    Peki molekülleri tutamazken moleküler faktörleri nasıl anlarız? TED ولكن كيف لنا اكتشاف عوامل جزيئية إن كنا لا نمتلك الجزيئات؟
    Buna sebep olan faktörleri tecrit etmek için bir dizi kuantum hesabı yapmam gerek. Open Subtitles سآخذ للتشاور بلدي حسابات الكم في محاولة لعزل مسؤولة العوامل.
    Karnındaki kısmen sindirilmiş yiyeceklerin analiz edilmesi oda sıcaklığının ölüm morluğuyla karşılaştırılması kurbanın bedeni bulunduğunda henüz tam katılaşmamış olması gibi faktörleri hesaba kattığımızda ölüm saatini, cesedin bulunmasından önceki gece saat 20.30 ile 21.00 arası olarak belirledik. Open Subtitles بناء على العديد من العوامل تحليل جزئيا لعملية هضم الطعام في معدتها مقارنة درجة حرارة الغرفة مع الجثة الملقية
    Bütün faktörleri hesaba katardım. Open Subtitles من امرأة ليس لها نفس العلاج؟ أخذت كل هذه العوامل في عين الاعتبار
    Diğer faktörleri görmez. İyi insanların da yanlış adım atabileceğini. Open Subtitles إنها لا ترى العوامل الأخرى التي يمكن أن تسبب خطأ الناس الصالحين
    İşte bu grafik, iklim değişikliğni etkilediğini bildiğimiz tüm farklı faktörleri gösteren bir bilgisayar simülasyonu çıktısı, hava kirliliğinden kaynaklanan sülfat partikülleri, volkan patlamalarından kaynaklanan volkanik tozlar, güneşten gelen radyasyondaki değişimler ve tabii ki, sera gazları. TED اذا فهذا الرسم البياني يبين محاكاة بالحاسوب أخذت بالاعتبار كل العوامل التي نعلم أنها تسبب تغير مناخي جزيئات الكبريت من تلوث الجو غبار البراكين التغير في اﻷشعة الشمسية و بالطبع غازات الاحتباس الحراري
    Sizlerle, beni çok şaşırtan, şirketleri çok başarılı yapan ve şirketlerin başlangıç başarılarını etkileyen faktörleri paylaşmaktan heyecan duyuyorum. TED يسعدني أن أشارككم بعض النتائج المذهلة بالنسبة لي حول مايدفع الشركات للنجاح على أعلى مستوى، ما هي العوامل التي تؤثر في نجاح الشركات الناشئة،
    İşte laboratuvarımızda bu faktörleri daha iyi anlamaya çalışıyoruz. Diğer birçok grubun da anlamaya çalıştığı şey, yaşlanmanın gerçek faktörleri nelerdir ve bunlardan yaşlanmaya bağlı hastalıkları tahmin edebilir miyiz sorularıdır. TED لذا قمنا في المختبر، بمحاولة فهم أفضل لتلك العوامل، وهناك غيرنا العديد ممن يحاولون فهم ما هي العوامل المسؤولة عن التقدم في العمر، وهل يمككنا معرفة المزيد عنها للتنبؤ بالعمر
    Bu çeşmeden biraz su yürütebilirsek belki de bu etkilere aracılık eden faktörleri bulabilir, bu faktörleri yapay olarak üretebiliriz ve yaşlanma, Alzheimer ve benzeri bunama hastalıklarını tedavi edebiliriz. TED وإن تمكنا من جعله يتدفق ولو لوقت قصير، فلربما نتمكن من العثور على العوامل الناقلة لتلك التأثيرات، لننتجها بشكل صناعي وسنتمكن من معالجة أمراض الشيخوخة كمرض الزهايمر أو غيرها من أمراض الخرف.
    Kanser hücreleri mutasyona uğrayıp, doğal gübre gibi işleyen anjiogenik faktörleri salgılayıp, kansere doğru ilerleyen kan damarlarının sayısını arttırıyorlar. TED الخلايا السرطانية تتحور و تكتسب القدرة على إطلاق الكثير من تلك العوامل المولدة للأوعية, الأسمدة الطبيعية, ليرجح كفة الأوعية الدموية التي تغزو السرطان.
    Bütün bu risk faktörleri istatistiksel olarak genç nüfus ile bağlantılı, ve şiddeti artırıyor. TED هي إحصائيًا مرتبطة، كل عوامل الخطر هذه، مع الشباب، تؤدي إلى زيادة العنف.
    Yani yaşlı kan faktörleri yaşlanmayı hızlandırabilir. TED وعليه هناك عوامل بالدم المسن تسرع من الشيخوخة.
    İlaçlar yüksek tansiyon, kolestrol, diyabet gibi faktörleri düzenlerken ayrıca kalp krizi riskini de azaltır. TED والأدوية التي تساعد على تنظيم عوامل الخطر، كارتفاع ضغط الدم، الكوليسترول والسكري، ستخفف حدوث النوبة القلبية أيضًا.
    Vücut sıcaklığı ve diğer faktörleri göz önüne alarak ölüm saatini 9:30'la 10 arasında olarak belirledik. Open Subtitles من درجة حرارة الجسم و عوامل أخرى حددنا وقت الوفاة ما بين التاسعة و النصف و العاشرة
    Bizde risk faktörleri konusunda araştırma yapıyoruz Open Subtitles نحن ندرس عوامل الخطر التى قد يشكله هذا الإنزلاق.
    Buna yapısal faktörleri ve ilik anomalilerini ekleyelim. Open Subtitles أدخلي الآن كل عوامل التشريح و الأجزاء الشاذة اللبية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more