Ve kavga etmeyi bırakınca da, bittiğinin farkına vardık. | Open Subtitles | إلى أن انهينا الخناق عندها اكتشفنا بأنها انتهت |
Ve kavga etmeyi bırakınca da, bittiğinin farkına vardık. | Open Subtitles | إلى أن انهينا الخناق عندها اكتشفنا بأنها انتهت |
Olanlardan sonra, tanrıların gücüne sahip olduklarının farkına vardık. | Open Subtitles | لكن مع ماذا حدث, لقد اكتشفنا انهم يمتلكون قدرة الاله |
Kainatın neredeyse hayal edilemeyecek kadar yaşlı olduğunun farkına vardık. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا أن الكون قديم بشكل يفوق التصور |
Baban ve ben farkına vardık ki sen son günlerde çok garip davranıyorsun. | Open Subtitles | أبوك وأنا لاحظنا أنك تتصرف بشكل غريب بالآونة الأخيرة |
İlk başta ne olduğunu bilmiyorduk. Radyo dalgası paraziti gibi bir şey olduğunu düşündük. Sonra, bir modeli olduğunun farkına vardık. | Open Subtitles | لم نعرف فى البداية ماهى هذه الموجات ثم لاحظنا انها تشبه موجات الراديو |
Birkaç şeyin farkına vardık ve özür dilenmesi gerektiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | اذن ادركنا بضع امور بالاعلى و اظن ان هناك اعتذارا يجب ان يقدم |
İşler biraz kontrolden çıktığının farkına vardık. | Open Subtitles | ادركنا أن الامور قد تكون خرجت عن السيطره |
Ve farkına vardık ki, ihtiyacımız olan şey işaretleyiciler arasında gidip gelen bilgiydi. | TED | وكان ما لاحظناه هو كل ما نحتاجه ألا هو تلك المعلومات التي كانت بين العلامات. |
Biz de şimdi farkına vardık. | Open Subtitles | لقد اكتشفنا الأمر للتو |
Yerleştikten sonra farkına vardık. | Open Subtitles | لاحظنا ذلك بعدما استقرّينا. |
Bunları düzeltmek için bir fırsatımız olduğunun farkına vardık. | Open Subtitles | ادركنا بأن لدينا الفرصة لتصحيح الأمور |
Derken bir şeyin farkına vardık. | Open Subtitles | لاحقاً , ادركنا شيئاً |
farkına vardık ki, bakteriler yalnız olduğunda yani seyreltik süspansiyondayken, ışık üretmediler. Ancak belli bir hücre sayısına ulaştıklarında, | TED | ما لاحظناه هو انه عندما تكون خلايا البكتيريا منفردة اي عندما تكون بنسب ضئيلة و منعزلة عن بعضها لا تضيء ولكن عندما تزداد بالعدد و تتجمع الى حد معين |