"farkında değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يعرف
        
    • لا تعلم
        
    • لا يعلم
        
    • لا تدرك
        
    • لا يُدرك
        
    • لم تدرك
        
    • تدركون
        
    • تُدرك
        
    • يجهل
        
    • لا تعي
        
    • لا ترى
        
    • لا يدركون
        
    • غير مدرك
        
    • لم يعرف
        
    • لم يدرك
        
    Yalnızca henüz bunun farkında değil. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Open Subtitles ـ لكنه لا يعرف هذا بعد ـ كيف يمكنك أن تكون متأكداً؟
    Adam 92 yaşında, bilinci kapalı ve burda olduğumuzun farkında değil. Open Subtitles الرجل عنده92 سنه ولديه تلف دماغي وحتى لا يعرف اننا هنا
    Size ihtiyacı var. Belki farkında değil ama yardımınıza ihtiyacı var. Open Subtitles هو يحتاجك ربما لا تعلم هذا حتى الآن و لكنه يحتاجك لتساعده
    Burada seçkin insanlara servis yaptığının farkında değil. Open Subtitles هو لا يعلم أنه يتعامل مع ناس ذو طبقة راقية
    Ruthie'yi çok sevdiğini biliyorum, fakat o bunun farkında değil gibi. Open Subtitles أعرف أنك تحبين " روثى" لكن يبدو أنها لا تدرك ذلك
    Tüm gecenin olaylar yüzünden tamamen gölgede kalacağının farkında değil. Open Subtitles إنّه لا يُدرك أن الغرض الكامل من المساء سيكون مُظلماً تماماً.
    farkında değil misin? Bu sık sık başına gelen bir şey değildir. Open Subtitles أنتَ لم تدرك ان هذا جيداً هذا لا يحدث في أغلب الأحيان
    Kocan Venedik'in en şanslı adamı ama bunun farkında değil. Open Subtitles زوجك هو أكثر الرجال حظوظاً في البندقية لكنه لا يعرف
    Yalnızca henüz bunun farkında değil. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Open Subtitles ـ لكنه فقط لا يعرف بعد ـ كيف يمكنك أن تكون متأكداً؟
    Aku, efendim, bu aptal, büyüklüğünün, nezaketinin, anlayışının farkında değil! Open Subtitles أكو، سيدي، هذا أحمق لا يعرف عن عظمتك وكرمك وتفهمك
    Kız onun geldiğinin farkında değil. Kapıyı açıyor. Open Subtitles انها لا تعلم بقدومه اني اراه يفتح الباب الان
    Bu harika olurdu, ama o ne dediğinin farkında değil. Open Subtitles ذلك سيكون عظيما، الا انها لا تعلم ماذا تقول
    - Bak ne diyeceğim. Bu adam kiminle uğraştığının farkında değil. Open Subtitles سأخبرك أمراً، ذلك المزّاح لا يعلم مع من يتعامل
    Adam evde kendisini neyin beklediğinin farkında değil. Open Subtitles حسناً , الرجل لا يعلم ما يحصل عليه بالمنزل
    Birçok kişi farkında değil ama o gösteri sırasında 5 kilo vermiştim. Open Subtitles معظم الناس لا تدرك أني خسرت 10 باوندات خلال ذلك العرض.
    Gittikçe çaresizleşiyor ve çığırından çıkmaya başladı henüz farkında değil ama büyük bir hata yaptı. Open Subtitles وإنّه يزداد يأساً وجُنوناً قليلاً، وإنّه لا يُدرك ذلك، لكنّه ارتكب غلطة فظيعة.
    Geçen yaz fena halde fıstıklaştı ve anlaşılan bunun farkında değil çünkü hala seninle konuşuyor, oynaşıyor vesaire. Open Subtitles لقد اصبحت مثيرة للغاية نهاية الصيف الماضي وهي من الواضح انها لم تدرك هذا بعد لانها لا تزال تتحدث معك وتغازلك
    Siz aptallar benim ölümsüzlüğü gerçekleştirdiğimin farkında değil misiniz? Open Subtitles ألا تدركون أيها الحمقى أنه يمكنني أن أجعلكم خالدين
    İnternete her ne yollarsa sonsuza dek orada kalacağının farkında değil. Open Subtitles هي لا تُدرك أنّ ما تنشره على الإنترنت، فإنّه سيبقى هناك للأبد.
    Onun için çok üzgünüm. Çok kötü bir zaman geçiriyor. Olan bitenin farkında değil. Open Subtitles أشعر بالأسى تجاهه لقد عانى الأمرين، وهو يجهل ما يجري
    Varlığının insanlara nasıl etki edeceği ve, onları nasıl değiştireceğinin farkında değil. Open Subtitles إنها لا تعي كم يؤثر حضورها على الناس، كيف بإمكانه أن يغيرهم
    Çocuğu nasıl üzdüğünün, farkında değil misin? Open Subtitles لا ترى بيرني كنت الاعتبار ابنك؟
    Hangi nedenle olursa olsun huzur bulamamış bu ruhlar da dünya değiştirdiklerinin farkında değil. Open Subtitles هذه الأرواحِ، التي، لسبب ما لم تنعم بالراحة و كما أنهم لا يدركون بذلك أنهم قد نجحوا
    Grant, sahada neler olduğunun farkında değil misin? - Ne? - Gelip buna baksan iyi edersin. Open Subtitles جرانت, هل انت غير مدرك لما يحدث بالخارج؟
    Eminim o gerzek kimi soyduğunun farkında değil, ama işimizin içine etti. Open Subtitles أراهن أن الأحمق لم يعرف من كان يسرق جعلنا نفوّت فرصتنا
    Bir yetişkin, bir erkek olduğunun farkında değil. Open Subtitles هو لم يدرك إنه أصبح بالغًا، رجلًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more