| Sam'in özgünlüğünü göstermek için farklı bir şeyler giymesi onu "Homo" yapıyor. | Open Subtitles | الأن أن كان "سام "يلبس شيء مختلف لكي يعبرعن شخصيته يجعله منحرف |
| ...ve farklı bir şeyler söylemenizi istiyorum. | Open Subtitles | و أريدكم أن تعكسوا، و أريدكم قول شيء مختلف. |
| Onlar farklı bir şeyler söylerse, onlara inanma. | Open Subtitles | ولا يؤمنون بها إذا كانت يقول شيئا مختلفا. |
| Bu haberin işe yaramasını istiyorsan bize farklı bir şeyler vermelisin. | Open Subtitles | تريد للقصّة أن تنتشر أعطنا شيئا مختلفا |
| Daha baştan söyledik, ...bu sezon farklı bir şeyler yapacağız diye. | Open Subtitles | نحن قلنا من بداية الموسم أننا نريد شيئاً مختلفاً هذا الموسم |
| "Hayatımda ilk defa,..." "...kaderimde farklı bir şeyler olduğunu hissediyorum." | Open Subtitles | "للمرّة الأولى أشعر بأنّ المستقبل قد يحمل لي شيئاً مختلفاً" |
| Çıktın artık. Devam etmelisin. farklı bir şeyler yap. | Open Subtitles | يجب عليك مواصله حياتك والقيام بشيء مختلف |
| Benimle farklı bir şeyler asla yapmaz. | Open Subtitles | لأنني لم أستطع أن أجعله أن يفعل شيئًا مختلفًا |
| Gerçi olay yeriyle ilgili farklı bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء مختلف في موقع الجريمة هذه المرة |
| Bugün farklı bir şeyler yapalım diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا اليوم إعتقدت أننا سنفعل شيء مختلف مختلف قليلا |
| Doğru. farklı bir şeyler aradım. | Open Subtitles | بالضبط، كنت أبحث عن شيء مختلف. |
| farklı bir şeyler yaptığını sanma. | Open Subtitles | لا تتظاهر بأن تقوم بكل شيء مختلف |
| farklı bir şeyler sezmiş olması gerekti. | Open Subtitles | قالت انها يجب ان لاحظت شيئا مختلفا. |
| farklı bir şeyler görme şansımız. | Open Subtitles | هذه هي فرصتنا لمعرفة شيئا مختلفا. |
| Bilirsin, sadece farklı bir şeyler deniyorum. | Open Subtitles | أوه كما تعلم، فقط أجرب شيئا مختلفا |
| Onlar farklı bir şeyler söylerse, onlara inanma. Merak etme. | Open Subtitles | ولا يؤمنون بها إذا كانت يقول شيئا مختلفا . |
| bu tip şeylere ben de inanmam, bu yüzden farklı bir şeyler yaptık | Open Subtitles | لا أؤمن بهذا أيضاً، ولهذا قد رتّبت شيئاً مختلفاً |
| Bir sürü boktan sorunun var tüm aileni kaybettin ve bence senin için en iyisi aklını başına alıp tamamen farklı bir şeyler yapman olacak. | Open Subtitles | هناك الكثير من الأشياء السيئة التي تحدث ، عائلتك كلها ميتة، وأعتقد أن أفضل شيء لك هو التغيير وتفعل شيئاً مختلفاً تماماً |
| İsterseniz farklı bir şeyler hazırlayabilirim. | Open Subtitles | بإمكاني إعداد شيئاً مختلفاً لأجلك إذا أردت ذلك |
| Ameliyat boyunca sizinle konuşacağım fakat tamamen farklı bir şeyler düşünmek sizi daha çok rahatlatabilir. | Open Subtitles | ستكلم معك خلال العمليه كلها . لكنه سيكون مريح ك اكثر ان تفكر بشيء مختلف تماما. |
| Her zaman için farklı bir şeyler yapacağımı düşünürdüm. | Open Subtitles | ظننت دومًا أنني سأجد شيئًا مختلفًا |
| Fakat, bir süre sonra farklı bir şeyler isteyeceksin, gerçek olan bir şeyler dışındaki şeylerden çok içindekilere... | Open Subtitles | لكن بعد فتره سوف تحتاجين الي شيئ مختلف شيئ حقيقي شخصاً يهتم قليلاً بما في الخارج |
| Sadece farklı bir şeyler denedim. | Open Subtitles | لا ، لا يا ديميــل حاولت أن أجرب شيئاً مختلف |