2000 yıllarında nükleer enerji hakkında fazla bilgim yoktu, o nedenle öğrenmeye çalıştım. | TED | لم أكن أعرف الكثير عن الطاقة النووية في عام 2000 لذا بدأت المحاولة بالتعلم |
Yani eski dosyalarla ilgili fazla bilgim yok. | Open Subtitles | لذا لا أعرف الكثير بشأن القضايا القديمة. |
Bu arada, teknik meseleler hakkında fazla bilgim yok. | Open Subtitles | بالمناسبة، أنا لا أعرف الكثير عن المسائل التقنية |
Bir sebep. Burada kalanlar hakkında çok fazla bilgim olmaz. | Open Subtitles | سبب أنا لا أعلم الكثير عن أي شخص يقطن هنا |
Hiçbir şey hakkında fazla bilgim yoktur. | Open Subtitles | لا أعلم الكثير عن أى شيء |
Başka boyutlarla falan ilgili pek fazla bilgim yoktur. | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عن الأبعاد الأخرى وكل ذلك |
Bakın gerçekten, uzay roketleri hakkında çok fazla bilgim yok, ama olasılık hakkında az bir şey biliyorum. | Open Subtitles | لا , أنظر حقاً انا لا أعرف الكثير عن صواريخ الفضاء لكني أعرف شيئاً قليلاً حول الإحتمالات |
Silahlar hakkında fazla bilgim yok, ama babam küçük çapta avlanırdı, ve bana anlattığına göre ateşli silahın performansını etkileyen başka faktörler de varmış. | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عن الأسلحة، لكن أبي، يقوم بالقَنْص لمرات قليلةٍ، وأخبرني أن هناك، |
Size söylemeliyim ki, ilaçlar konusunda fazla bilgim yok, fakat o, içkiye kattıkları bir madde. | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عن العقاقير " لكن هناك أشياء وضعوها في " مايكي فين |
Ben daha çaylaktım. fazla bilgim yoktu. | Open Subtitles | لقد كنت مبتدئا لم أعرف الكثير حينها |
Onun hakkında pek fazla bilgim yok. | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عنه |
Şarap hakkında fazla bilgim yoktur ancak ben... | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عن النبيذ، ولكنّي... |
Bir kız çocuğuna neler öğretileceği konusunda fazla bilgim yok. | Open Subtitles | -أنا لا أعلم الكثير... .. -لأعلم كيف أعلم بنت... |