Gerçekten, kendi hayatını beni öldürmek için feda etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت واقف أمامي بحق مستعد للتضحية بحياتك لتأخذ حياتي ؟ |
Asistanım olmak için her şeyini feda etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعدة للتضحية بكل شيء في حياتك لتكوني مساعدتي؟ |
Bilirsiniz, orduda başkalarının kazanabilmesi için kendilerini feda etmeye istekli insanlara madalya veriyorlar. | TED | أتعلمون، في الجيش، يمنحون ميداليات للأشخاص المستعدين للتضحية بأنفسهم، لكي يفوز الآخرون. |
Size olan sevgim azalmadığı halde acı veren bir mücadele sonucunda kendi mutluluğumu halkım için feda etmeye kararlıyım. | Open Subtitles | بالرغم من أن مودتي لك ثابتة أنا أملك بعد كفاح مؤلم مصممة على التضحية بسعادتي لرفاهية شعبي |
Birisi için her şeyi feda etmeye hazır olduğun zaman. | Open Subtitles | عندما تكون على استعداد أن تضحي بكل شيء لشخص ما |
İş dünyasında ise biz kazanalım diye başkalarını feda etmeye istekli insanlara bonuslar veriyoruz. | TED | في مجال الأعمال، نعطي منحا لأشخاص مستعدين للتضحية بالآخرين لعلنا نفوز. |
Başkan için kendi canını feda etmeye hazır birinin olması gerekir. | Open Subtitles | يجب أن يكون المرء مستعداً للتضحية بحياته من أجل الرئيس. |
Bu görevde adamlarının yaşamlarını feda etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | استعدّ للتضحية بالحياة بأيّ من رجالك في هذه الحملة؟ |
Seni arkadaş olarak bile görmeyen biri için kendini feda etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | مستعدة للتضحية بنفسك لأجل رجل لم يعتبرك صديقته؟ |
Sevgili Yahudi halkını kurtarmak için kendini feda etmeye gönüllüydü. | Open Subtitles | كانت مستعدة للتضحية بنفسها لانقاذ الشعب اليهودي الحبيب |
Bu kurtuluş uğruna canımı feda etmeye hazırım. | Open Subtitles | إنّي مستعدّ للتضحية بحياتي إن عنى ذلك تأمين عمليّة إنقاذ |
Her kim kendisini vatanı için feda etmeye hazır değilse silahını teslim edip birliği derhal terk edebilir. | Open Subtitles | كل من ليس مستعدا للتضحية بنفسه في سبيل وطنه يمكن له أن يترك سلاحه أرضا و أن يهجر هذا الطابور |
Ama sonunda kendini feda etmeye kadar götürüyor işi. | Open Subtitles | الخلية تكون راغبة للتضحية من أجل النظام. |
Sırf sen bu bıçakları alabilesin diye kendime sevimli kıyafetler alabileceğim 1200 doları feda etmeye razı olduğumu açık bir şekilde görmeni istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن ترى بكل وضوح أنني على استعداد للتضحية بالـ 1200 دولار قيمة هذه الملابس اللطيفة مقابل حصولك على هذه السكاكين |
Neleri feda etmeye hazır olduğunu ama ben biliyorum. | Open Subtitles | ما الذي تناضل من أجله، وما أنتَ مستعدٌ للتضحية به، وأنا أعلم. |
Yaşamlarımızı, ailelerimizi feda etmeye hazırdık. | Open Subtitles | كنا علي استعداد للتضحية بأرواحنا، بأسرنا |
Ravn, kısa basın açıklamasında siyasi bir kariyer uğruna özel hayatını feda etmeye hazır olmadığını yazdı. | Open Subtitles | يقول انه غير مستعد للتضحية بحياته الشخصية |
Paris halkı ayrıcalıklarını korumak için her şeyi feda etmeye hazır. | Open Subtitles | سكان باريس يقدمون التضحية بكلّ شيء لإنقاذ الدستور |
Ve senin, kurtulmak için her şeyini feda etmeye razı olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنكِ لا تنوى التضحية بكل شىء لتهربى |
Ve senin, kurtulmak için her şeyini feda etmeye razı olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنكِ لا تنوى التضحية بكل شىء لتهربى |
Ona yardım etmek uğruna kendi hayatını feda etmeye hazırdın. | Open Subtitles | كنتِ على استعداد أن تضحي بحياتك كلها لمساعدته |
Nihayetinde diğer beş tanrı kendilerini feda etmeye karar verdiler. | TED | أخيراً، قَبِلَ خمسة آلهةٍ آخرون بالتضحية بأنفسهم. |