"felaketleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكوارث
        
    • بالكوارث
        
    • كوارث
        
    felaketleri durduran biri olmak yerine onları masa başında beklemek istemiyorsun. Open Subtitles يكتب عن الكوارث من وراء مكتبه بينما يستطيع أن يمنع حدوثها.
    Tüm felaketleri yoluna koyma açısından acil durum yönetim kurulu gibiyim. Open Subtitles اللعنة، أنا مثل الفيدرالية، بالطريقة التي انظف فيها كل هذه الكوارث
    Hayatını felaketleri önlemeye çalışmakla geçirdiğin zaman kendine vakit ayırmak zor oluyor. Open Subtitles قضاء حياتك في محاولة منع الكوارث من الصعب أن تعطي نفسك استراحة
    Hayvanların doğal felaketleri önceden hissedebildiklerini söylerler. Open Subtitles يقولون بأن الحيوانات تشعر بالكوارث الطبيعية عندما تكون على وشك الحدوث
    Hayvanların doğal felaketleri önceden hissedebildiklerini söylerler. Open Subtitles يقولون بأن الحيوانات تشعر بالكوارث الطبيعية عندما تكون على وشك الحدوث
    İşte sadece o zaman belki, bölgemiz ve buzullara bağlı olan diğer bölgeler büyük felaketleri önleme şansına sahip olabilir. TED حينئذ فقط، ربما منطقتنا سوف وغيرها من المناطق التي تعتمد على الجليد لدينا لديها أي فرصة لتجنب كوارث كبرى.
    Ama afişe sığmaz. Sadece "Aşk felaketleri"ne ne dersin? Open Subtitles لكن , ربما لا يكون مناسب ماذا عن كوارث الحب ؟
    Goa'uld ile barış antlaşması Asgard'ın doğal felaketleri önleyemeyeceğini söylüyor. Open Subtitles المعاهدة مع الجواؤلد تعني الأسغارد لا يمكنهم التدخل لمنع الكوارث الطبيعبة
    felaketleri durduran süper bir gücü olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles يعتقدون بأن لها قوة خارقة لإنهاء الكوارث
    Babamla sorunları öngörmüyorum. felaketleri öngörüyorum. Open Subtitles لا أتوقع مشاكل مع والدي أنا توقع الكوارث
    Ve bu felaketleri takip eden soruşturmalar, uzun vardiyalı çalışma sonucu kötü karar, dikkat kaybı ve yorgunluk bu felaketlerin bir çoğunun bağlandığı nedenlerdi. TED وفي التحقيقات التي تلت هذه الكوارث، فإن سوء التقدير بسبب نوبات العمل المطوّلة وفقدان اليقظة والإرهاق كان مرتبطا بجانب كبير من هذه الكوارث.
    Bu felaketleri tahmin edemez ve engelleyemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا توقع أو منع حدوث هذه الكوارث.
    Önleyebileceğin felaketleri, elimizin altındaki 63 yıllık bilimsel gelişmelerle sizin, bizim neler başarabileceğimizi hayal edin. Open Subtitles نحو الأحسن تخيّل الكوارث التي يمكن أن تمنعها بأنك...
    Saf, neşeli, eğlenceli ve hayat arzunla tüm felaketleri bir zafere dönüştürdün. Open Subtitles لقد تحولت الكوارث إلى انتصارات... مع مجرد بهيجة التي لا تكل، شهوة المعدية الخاص بك،، من أجل الحياة.
    Gerçekten de felaketleri önlerler. TED وبالفعل هي تمنع الكوارث.
    Aşk ve diğer felaketleri. Open Subtitles حول الحب وغيره من الكوارث
    İklim felaketleri ile ilgili takıntını başka bir kurumda devam ettirmen daha iyi olabilir. Open Subtitles هوسك الخاطئ بالكوارث المناخية من الأفضل أن تستكمل بمؤسسة أخرى
    Kısmet kazaları, felaketleri sermayeye çevirme işini neredeyse hemen yapıyor. Open Subtitles "قسمة" يستفيد تقريبا بشكل فوري من وقائع حوادث و كوارث.
    Ara sıra gerçekleşen doğa felaketleri devasa yanardağ patlamaları vardı ve nadiren de olsa bir göktaşı çatkapı uğrayıp hasar verirdi. Open Subtitles و كانت فيه كوارث طبيعية عرضية ثورانات بُركانية ضخمة و مرةً من كُلِّ فترة يأتي كويكب
    Anneler tüm yaşamlarını olası felaketleri kafasına takmış bir şekilde geçirirler. Open Subtitles الأمهات تقضين حياتهنّ بأكملها تتوجسن كوارث محتملة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more