"feneri" - Translation from Turkish to Arabic

    • المصباح
        
    • المنارة
        
    • مصباح
        
    • الفانوس
        
    • الكشاف
        
    • منارة
        
    • الفنار
        
    • مصباحاً
        
    • المصابيح
        
    • تورتش
        
    • مصباحك
        
    • كشاف
        
    • الفوانيس
        
    • مشعل
        
    • مصابيح
        
    27 milyar dolar Susan gibi insanların her yıl cep telefonu şarj etmeye, evlerini aydınlatmak için el feneri pillerine ve gaz yağına yaptığı harcama. TED 27 مليار دولار هو ما يصرفه أشخاص مثل سوزان كل سنة لشحن الهاتف الخلوي، بطاريات المصباح والكيروسين لإضاءة المنزل.
    feneri Muff tasyordu. Open Subtitles غادرت عبرالبابِ الجانبيِ. ماف كَانَ يَحْملُ المصباح.
    Güney Amerika'nın güneyindeki deniz feneri. Open Subtitles إنها المنارة الموجودة في أقصى جنوب أمريكا الجنوبية.
    Deniz feneri otomatiğe bağlandı. O yüzden gitmemize gerek kalmadı. Open Subtitles لقد أصبحت المنارة أوتوماتيكية بعد أن تم تحديث النموذج
    Yanında feneri ve bir kaç küreği olan var mı? Open Subtitles أي شخص يحصل على مصباح يدوي وزوجين من المعاول ؟
    Bu sevimli kağıt feneri, bir Çin mağazasından almıştım. Open Subtitles إبتعت هذا الفانوس الورقي الرائع من متجر صيني
    feneri takip edecek olursan fişin şurada ve şurada gömülmüş olduğunu göreceksin. Open Subtitles حسن ، إذا صوبت الكشاف فستجد الفاتورة موجودة هنا
    Amerikadan buraya bir deniz feneri görmek için mi geldiniz? Open Subtitles هذا الكتاب جعلك تأتي من أمريكا لكي تري منارة ؟
    Hepinizin dikkatini çekerim, feneri köpek yakt. Open Subtitles اطْلبُ مِنْ المحكمة ان تلاحظ ا ان الكلب قام بتشغيل المصباح.
    Bana bir işaret feneri gerekiyor. Nasıl diyordunuz, cep feneri mi? - El feneri mi? Open Subtitles أحتاج إلى مصباح ماذا يسمى ذاك المصباح الذي يوضع بالجيب ؟
    - Fakat tarikat feneri sandukadan aldiysa, onu nereye koydular? Open Subtitles لكن اذا الطائفة أخذت المصباح من السفينة فأين وضعوه؟ من المحتمل أنهم أخفوه في مكان آمن يعرفونه
    Deniz feneri otomatiğe bağlandı. O yüzden gitmemize gerek kalmadı. Open Subtitles لقد أصبحت المنارة أوتوماتيكية بعد أن تم تحديث النموذج
    İletişim cihazlarını ve bir deniz feneri bekçisi gibi yalnız olmayı severim. Open Subtitles أدوات الاتصال و البقاء وحدي كحارس المنارة
    Harika bir deniz feneri vardı. Tam kumsalda, sahil yolunun bitimindeydi. Open Subtitles كانت هناك تلك المنارة الرائعة وكانت مباشرة على الشاطئ بعيدة عن زاحم الناس
    Yanında feneri ve bir kaç küreği olan var mı? Open Subtitles أي شخص يحصل على مصباح يدوي وزوجين من المعاول ؟
    Elimde 500 sayfa tünel plânı ve el feneri var. Open Subtitles أجل, لدي 500 صفحة من سجلات الانفاق و مصباح يدوي
    Bu sevimli kağıt feneri, bir Çin mağazasından almıştım. Open Subtitles إبتعت هذا الفانوس الورقي الرائع من متجر صيني
    feneri de yakardım ama aklını yitirip beni onunla dövdüğün için kırılmış. Open Subtitles و كنت سأضئ الكشاف و لكنه كسر لأنك فقدت عقلك و ضربتينى به
    Amerikadan buraya bir deniz feneri görmek için mi geldiniz? Open Subtitles هذا الكتاب جعلك تأتي من أمريكا لكي تري منارة ؟
    Daha önce böyle değildi tam tersine deniz feneri bakıcılarına fırtınalarda yardım ederdi. Open Subtitles لم يسبق له الخوض في هذه الأمور من قبل على العكس تماماً تحدّي العواصف كما ساعد مراقبوا الفنار
    Yeni gardiyanın bir el feneri vardı. Open Subtitles ليظهر حارس جديد كان يمتلك مصباحاً كاشفاً
    feneri yanan ev menüyü hazırlıyor. Open Subtitles البيت الذي يوقد فيه المصابيح من حقه أن يختار قائمة الطعام
    El feneri' ndeyken bana kahve getirebilirsin dedim. Open Subtitles أخبرنه أنه يمكن أن يعزمني على القهوة في الـ"تورتش"
    Bir olaya girersen, kutsal üçlüyü sakın unutma şok tabancası, biber spreyi ve el feneri. Open Subtitles ان واجهتك اية مشكلة لا تنسي ثالوثك المقدس العصا الصاعقة ، بخاخ الفلفل الخاص بك مصباحك
    Çantamda el feneri var tabii bulabilirsem. Open Subtitles لدى كشاف فى حقيبتى اذا أمكننى الحصول عليها
    Her yıl doğum gününde, kral ve kraliçe binlerce feneri gökyüzüne salarmış. Open Subtitles بكل عام وفي توقيت ميلادها يُطلق الملك والملكة آلاف الفوانيس في السماء
    Batıracağına iki tüp güneş kremi ve el feneri koyuyorum. Open Subtitles لدي أنبوبين من مستحضر ضد حروق الشمس و مشعل كهربائي على أنه سيفشل.
    Susan'ın teçhizatı bu: dört ampul, radyo, belki küçük bir el feneri, çatıda küçük bir güneş paneli. TED هذه هي عِدة سوزان: أربع مصابيح كهربائية، راديو، وكشاف نور صغير، ولوح شمسي صغير على السطح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more