"fez'" - Translation from Turkish to Arabic

    • فاس
        
    • فيز
        
    Bana Fez yahut Paris yerlisi olduğunuzu, daha da iyisi Goutte d'Or'lu olduğunuzu söyleyin ve ben bir sürü yaşanmışlık görebileyim. TED أخبرني أنك محليا من فاس و باريس، والأفضل من ذلك، غوت دور، وسأرى مجموعة من التجارب.
    Nina'nın senin gibi bir arkadaşı olmasına çok sevindik Fez. Open Subtitles نحن سعيد جداً بِحيث نينا جَعلتْ صديقك، فاس.
    Bak, Fez benimle ilgili erotik rüya görmüş. Open Subtitles شاهدْ، فاس كَانَ عِنْدَها هذه يَحْلمُ الجنسُ بي.
    Bak ya Fez'i getirmelisin ya da Jackie'yi teselli etmelisin. Open Subtitles طيب اسمع اما انك تخرج وتجيب فيز او تهدي جاكي
    Fez, sadece benimle olduğun kadar hiçbir zaman mutlu olamayacağını söylemek istiyorum. Open Subtitles ..فيز, أود القول أنك لن تكون سعيدًا مُطلقًا كما كُنت سعيدًا معي
    Bu kitabı bana vermelisin ki, Fez'e satayım. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَعطيه لي لذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَبِيعَه إلى فاس.
    Fez'in onca farklı kadınla birlikte olduğunu bilmek tam bir işkence. Open Subtitles هو معْرِفة تعذيبِ فاس بكُلّ هؤلاء النِساءِ المختلفاتِ.
    Fez'in odasının duvarları konuşabilseydi muhtemelen biz de onları anlayamazdık. Open Subtitles نعم. إذا حيطانِ فاس ' غرفة نوم يُمْكِنُ أَنْ يَتكلّمَ. حَسناً، نحن من المحتمل لَنْ نَكُونَ قادرينَ لفَهْمهم أمّا.
    Fez aradığında inanamadım. Open Subtitles أنا فقط لا أَستطيعُ أَنْ أَعتقدَه عندما فاس دَعتْ.
    Pekala, ama hala Fez'i bulmamız lazım. Open Subtitles حَسَناً لَكنَّنا ما زِلنا نَحتاجُ لإيجاد فاس.
    Bekle, bekle, bekle. Fez gidiyor mu? Open Subtitles الإنتظار، إنتظار، إنتظار، فاس هَلْ التَرْك؟
    Cidden gidiyorsan, Fez geleneksel gece yarısı sarkmalarını kime yapacak? Open Subtitles إذا أنت تَذْهبُ في الحقيقة، ثمّ مَنْ سَيَكُونُ المُستلمَ فاس ' ملمس منتصف الليل تقليدي أعلى؟
    Fez'in Jackie ile olması tamamen mantıklı. Open Subtitles أعتقد يَجْعلُ إحساساً كليّاً التي فاس إنتهتْ بجاكي.
    İşte Fez'in bu akşamki konserine davetiyeleriniz... üstelik Fez'in kendi elinden. Open Subtitles الدعوات لرُؤية فاس في اللّيلةِ ربيع يَغنّي... مُصَوَّر بشكل مَسْحُور بيَدِّ فاس.
    Fez'in konseri başlamak üzere- bu demektir ki 3 saat boyunca ondan kurtulmuş olacağız! Open Subtitles حفلة فاس الموسيقية أَوْشَكَ أَنْ يَبْدأَ الذي يَعْني بأنّنا عِنْدَنا ثلاث ساعاتِ أكثرِ بدون حمارِه الآسفِ!
    Ve dedim ki "Fez bu adamı hiç sevmez, hadi evini tuvalet kağıdına boğalım"- Open Subtitles وأنا قُلتُ، " فاس تَكْرهُ ذلك الرجلِ. دعنا ورقة مرحاضِها! " لذا
    Suçu benim üstüme atması için Forman'a bir fırsat daha verme, Fez. Open Subtitles بربك , فيز , لم تعطي فورمان . فرصة لكي يضع اللوم علي
    Jackie bana Fez'in senden çok daha iyi öpüştüğünü söyledi, Kelso. Open Subtitles جاكي اخبرتني بأن . فيز يقبل افضل منك يا كيلسو
    Hadi ama Fez, Kızlar seks hakkında konuşmazlar,dostum. Open Subtitles هيا ، فيز الفتيات لا يتحدثن عن الجنس يارجل
    Dur, dur, dur, Donna, Fez'in neden küloduyla oturduğunu merak etmiyormusun? Open Subtitles مهلا , مهلا , مهلا . دونا ,الا تودين ان تعلمي لماذا فيز يرتدي ملابسه الداخلية فقط ؟
    Başkalarının eşyalarıyla oynamayı bırakmalısın, Fez. Open Subtitles فيز , يجب عليك أن تتوقف عن البحث فياشياءالاخرين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more