Hepimizin 20. yüzyıl meslektaşı olarak kabul ettiğimiz Yogi Berra da aynı fikirde. | TED | و الشّخص الذي نعتبره ندّا لها في القرن العشرين، يوغي بيرا يوافقها الرأي. |
Tabii bu kanunsuzları düzenleme olayına onunla aynı fikirde değilsen? | Open Subtitles | ما لم تكوني توافقينه الرأي بشأن تشريع قانون تسجيل المقتصّين |
- Aynı fikirde değilim. Rasyonel düşünce olmasaydı, ne halde olurduk? | Open Subtitles | أنا لا أتفق على الإطلاق، أين كنّا سنكون لولا التفكير المنطقي؟ |
Bazen taraf tutmak, yankı odalarında sıkışmak ve bir daha hiçbir zaman aynı fikirde olmamakla lanetlenmiş gibi görünebiliriz. | TED | قد يبدو الأمر أحيانًا أننا محكوم علينا بالانحياز، وأن نكون عالقين في غُرف الصدى وألا نتفق مرة أخرى أبدًا. |
Kimsenin birbirinden bir şeyler saklamadığı bir dünya da yaşamak istediğini, biliyorum ama kabul etmelisin ki, kimse seninle aynı fikirde değil. | Open Subtitles | انا اعرف انكِ تريدين العيش في عالم حيث لا يوجد من يخبيء على الآخر شيئاً ولكني واجهي الامر, لا احد يتفق معكِ |
Ve bitmeden, eğer tüm insan oğlunun bir konu üzerinde aynı fikirde olduğu bir konu var ise Bence oda köleliğin bitmesidir. | TED | مع هذا، إن كان ثمة أمر واحد كل الكائنات البشرية تتفق عليه، فهو في رأيي إتفاقنا على أن العبودية لابد وأن تنتهي. |
Yaptığınız açıklama memnuniyet vericiydi ama meslektaşlarımın... çoğuyla aynı fikirde değilim. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ لتقديمك هذا الخطاب ولكنّني لا اتفق مع بقية زملائي |
Seninle aynı fikirde olmadığımı söyleyemem, ama başka seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخالفك الرأي لكن ليس لدينا أي خيار |
Eğer geçmeyen bir kaşıntı şahsi cehenneminiz gibi hissettiriyorsa, bilin ki Dante de sizinle aynı fikirde. | TED | إن كان إحساسك بحكة لا يمكن هرشها يجعلك تشعر بجحيم ذاتي، فقد وافقك دانتي الرأي. |
asla seninle aynı fikirde değilim. | Open Subtitles | لكنني أريدك أن تعلمي بأنني لا أوافقكِ الرأي على الإطلاق |
Olay, sesimin seviyesi değil, aynı fikirde olmamamız, değil mi? | Open Subtitles | أنا لا أرفع صوتي، أنا لا أوافقك الرأي فحسب |
Hayatım, benimle aynı fikirde olmadığında uzanır ve bu plakları çalarım ve yağmur diner. | Open Subtitles | وعندما لا توافقني حياتي الرأي أتمدد وأستمع إلى هذه الأسطوانات ويتوقف هطول الأمطار |
Fester Amca ile aynı fikirde olmayı hiç istemezdim ama bence Lana Paris'e sadece Mona Lisa'yı görmeye gitmiyor. | Open Subtitles | أكره أن أتفق مع العم فيستر هذا و لكنني لا أعتقد أن لانا ذاهبة إلى باريس فقط لترى الموناليزا |
Hayır, hiç de değil. Dediklerini anlıyorum. Seninle aynı fikirde değilim sadece. | Open Subtitles | لا، الأمر ليس كذلك إننى أفهم ما تقوليه لكننى لا أتفق معك |
Emekli olma ve atılma arasında fark var. Aynı fikirde olmadığımızı kabullenelim. | Open Subtitles | هناك فرق بين تقاعده و الإستغناء عنه لنتفق على أن لا نتفق |
Buradaki herkesin, bunun için aynı fikirde olması gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | كما أخبرتكِ, علي الجميع هنا أن يتفق بأنه رجلنا المنشود |
Ahlaki olarak aynı fikirde olmasanız bile, bunu yapmamız en azından ekonomik olarak oldukça mantıklı. | TED | حتى وان لم تتفق معي في ان هناك واجب اخلاقي لفعل ذلك لكنه يكون له معنى اقتصادي |
Kıyaslamıyordum. Serbest stil doğaçlamadır diyorum. Seni duyuyorum ama aynı fikirde değilim. | Open Subtitles | انا لم اكن اقارن لقد سمعتك لكنني لا اتفق معك ها ؟ |
Aman dikkat! Keskin tarafının ustura keskinliğinde olduğu konusunda aynı fikirde misiniz? | Open Subtitles | هل توافق أن السن و حافة القطع حادة جدا ؟ |
Seninle bu kaset konusunda aynı fikirde olmasam olur mu? | Open Subtitles | هل توافقيني إذا كنت لا أوافقك بمسألة التسجيل؟ |
Evet ama psikiyatristlerim aynı fikirde değil. | Open Subtitles | فهذه هبة. لا أدرى إذا كان أطبائى النفسيين سيوافقونك الرأى. |
Burada komuta sende değil Binbaşı. Aynı fikirde olmadığımızda anlaştık. | Open Subtitles | . أنت لست في القيادة هنا ، أيها الرائد . نحن سنتفق على عدم الاتفاق |
Tanrı'nın zar atmama kısmıyla aynı fikirde olduğuma emin değilim. | Open Subtitles | ولكنني أختلف معكِ حول نقطة أن الله لا يظلم الكون |
Sana katılmıyorum. Aynı fikirde olduğumu sanmıyorum. Çünkü değilim. | Open Subtitles | لست موافقاً لا تظنينني موافقاً لأنني لست |
Sanırım bu konuda aynı fikirde değiliz. | Open Subtitles | أظن أننا نختلف حول هذا طبعا, كنت فقط أعطيك رأيي |
Kızıl Bayrak'taki herkes sizinle aynı fikirde olmadığı kesin. | Open Subtitles | من الواضح ان ليس الجميع في العلم الاحمر يوافقك الرأي |