Ama size gebelikten korunmanın tam fiyatını söyleyebilirim. 75 sent. | Open Subtitles | لكن قد أخبرك السعر الحالي من حبوب منح الحمل 75سنت |
1990'ların sonlarında, birkaç profesör uzaya bir şeyler fırlatmanın fiyatını radikal olarak düşürmek için bir konsept önerdiler. | TED | في أواخر التسعينات، واثنين من الأساتذة اقترحا مفهوم للتخفيض الجذري من السعر لوضع الأشياء في الفضاء. |
Bu ekonomik düzen içerisinde fiyatını düşürmemelisin yükseltmelisin. | Open Subtitles | لا يجدر بك ان تخفض من سعرك في هذه الأحوال الإقتصاديه. يجب عليك أن تقوم برفعه. |
Bu dansta hala yapılacak hareketler olduğunu mu söylüyorsun? Chuba noleeya? fiyatını söyle. | Open Subtitles | هل تقول ان هنا مازال المزيد من الافعال؟ اعرض سعرك |
yani belkide bir ortak bulabilmenin yolları hakkında konuştuk. bu teknolojnin fiyatını daha aşağı çekebilir. | TED | لذا تحدثنا عن طرق أخرى للشراكة لكي نتمكن من خفض تكلفة هذه التقنية |
O zaman biz de taze kanın fiyatını birazcık arttırırız. | Open Subtitles | حسنا , سينبغي علينا أن نرفع أسعار الدم الصحيّ قليلا |
fiyatını belirleyip düşünmem için topu topu bir dakika verdi. | Open Subtitles | و حدد سعره و أعطاني دقيقة كاملة لأُفكّر في الأمر |
Ve artık bu tür işlerde Daisy, kendi fiyatını belirleyebilecek. | Open Subtitles | ومع ذلك النوع من الظهور ديزي بإمكانها تسمية سعرها , في نوادي التعري |
Ben de küçük sade bir nokta ekledim, bir yıllık dönem içindeki mevcut fiyatını gösteriyordu. | TED | لذلك أضفت نقطة صغيرة بسيطة لإظهار مستوى السعر الحالي مقارنةً بمستواه على مدى سنة كاملة. |
Hayır, hayır. Bana bakın! Şimdi fiyatını söyleyeceğim, siz evet veya hayır deyin. | Open Subtitles | لا, لا, انظر إلي, سأقول السعر الآن وإما أن تقول نعم أو لا, اتفقنا؟ |
- Kendim için arzulamıştım, fakat fiyatını görünce şok oldum. | Open Subtitles | شكراً لكِ كنت اود إقتنائه لكن, بعدما رأيت السعر المعروض له صدمت |
-Bankamın sana kur fiyatını verdiği ve senin yükselen bir fiyat verdiğin bir anlaşma. | Open Subtitles | إتفاق ليدفع لك البنك السعر الثابت وأنت تدفع السعر العالمي |
Beni aradı ve sandalye ile yatağın fiyatını sordu. | Open Subtitles | اتصل وسأل عن السعر للسرير و الكرسي المتحرك |
On yıldır mal satıyorum, "fiyatını sen koy" fırsatını bir dakikayla kaçırdım. | Open Subtitles | عشرة سنواتٍ من العمل الشاق وتفوتني جملة "حدد سعرك" فى دقيقة واحدة. |
Evet, Temizlenmeni istedim, böylece fiyatını yüksek tutabilirdim! | Open Subtitles | نعم، أردتك نظيفة، لذلك يمكنني الحفاظ على سعرك. |
Her zaman bir yol bulunur. fiyatını söyle. Halledeceğim. | Open Subtitles | هناك حل دائماً، قل سعرك وسنُدبر لك الأمر |
- Kaç paraydı peki? Kilosunun fiyatını bilmiyorsam yarım kilosunu da bilemem George. | Open Subtitles | جورج اذا لم أكن اعلم تكلفة الرطل فبالتأكيد انا لا اعلم تكلفة نصف رطل |
Bir de, Renault'nun fiyatını veremeyenleri düşün. | Open Subtitles | لكن فكر بالذين لا يستطيعون دفع أسعار رينو. |
Eğer biri Oxy'nin fiyatını düşürecek olursa para satıcıların cebinden çıkar ve insanlarınkine girer. | Open Subtitles | الاقتصاد بسيط لو قلل شخص سعره هذا سيتطلب |
Bunların fiyatını arttıramazsın. | Open Subtitles | التي لايمكنك أن ترفع سعرها أبداً. أشياء مثل ماذا؟ |
İleri dönük alım satımlardaki iniş çıkışlı bir haftadan sonra herkes açılış fiyatını belki de 15£ olarak bekliyordu. | Open Subtitles | بعد التوثيق على الشهادات في مستقبل السوق لم يعد بإمكان أي شخص التنباء بسعر الإفتتاح حسناً, 15 باوند |
Peki, bu nasıl? Bana fiyatını söyler misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تعطيني سعراً على هذه ؟ |
Amca, fiyatını bilmiyoruz ama elimizdeki tüm para bu. | Open Subtitles | عمي , لا اعلم كم يساوي هذا ,لكنه كل ما املك |
Muhtemelen bu satış fiyatını artırır, sağolun. | Open Subtitles | ان هذا من المحتمل ان يضيف قيمة اعلى لسعر البيع لذا أشكركم |
Elbette. Stok fiyatını yükseltmek için işçi azaltmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | بالتأكـيد، لا شيء مثـل شركـة صغيرة تقلـص ضخ سعر الأرصـدة. |
- Daniel'a boyaların fiyatını söyleyin. | Open Subtitles | -أيّها التلاميذ أخبروا (دانييل) كم يكلّف الطلاء . |
fiyatını öderim. Sen hiç merak etme. | Open Subtitles | سأدفع الثمن اللازم لا تقلقي بشأن ذلك |