"fotonlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفوتونات
        
    • فوتونات
        
    Bu fotonlar daha sonra tarayıcı duvarlarındaki bir dizi eşleştirilmiş radyasyon dedektörünü etkiler. TED تؤثر هذه الفوتونات على مجموعة من الكاشفات المشعّة المقترنة في جدران الماسح الضوئي.
    Onu yok edersen kostümün silah sisteminden çıkan fotonlar aşırı ısınır. Open Subtitles إن دمرته، ستزيد حرارة الفوتونات التي تنطلق من أنظمة أسلحة البدلة،
    Onu yok edersen kostümün silah sisteminden çıkan fotonlar aşırı ısınır. Open Subtitles إن دمرته، ستزيد حرارة الفوتونات التي تنطلق من أنظمة أسلحة البدلة،
    Örneğin; bir tam akışkana doğru ışık saçarsanız, fotonlar saatte 60 kilometreye kadar yavaşlatılabilir. TED على سبيل المثال، اذا اشعلت ضوء خلال السائل الهلامي فأنه لديه القدره على إبطاء الفوتونات الى ٦٠ كيلومتر في الساعه
    Güneş'in çekirdeğinde hidrojeni helyuma dönüştüren füzyon nükleer enerjiyi fotonlar halinde serbest bırakır. Open Subtitles في لب الشمس إندماج الهيدروجين الى الهيليوم يطلق طاقة نووية على شكل فوتونات
    Eğer bu kurşunu, foton paketini alıp bu şişeye ateş ettiğimizde, bu fotonlar şişenin içinde nasıl davranacak? TED إن أخذت تلك الرصاصة، وأخذت هذه الحزمة من الفوتونات وأطلقتها داخل هذه الزجاجة كيف ستتبعثر تلك الفوتونات في هذه الزجاجة؟
    Camdaki atomlar, görünür ışıkta bulunan enerji seviyelerinden hiçbiri ile eşleşme sağlayamadığından, fotonlar geçip gider. TED إذ لا تقترن ذرات الزجاج جيدًا مع أي من مستويات الطاقة الموجودة في الضوء المرئي، فتمرّ الفوتونات من خلاله.
    fotonlar bu noktada kara delik çevresinde hareket ediyor, çevresindeki bu şey de kara deliğe doğru çekilen sıcak gaz ve sürtünme sebebiyle sıcak. TED حيث تدور الفوتونات حول الثقب الأسود، وحولها يوجد غاز حارّ يُجذب نحو الثقب الأسود، وهو حارّ بسبب الاحتكاك.
    fotonlar kablosuzdur, her binanın çatısına vururlar ve her bir evin ihtiyacını yetecek kadar enerji üretirler. TED الفوتونات لاسلكية، يقعون على سقف كل بيت، ويولدون طاقة كافية لسد احتياجات كل منزل.
    Uranyum varsa, fotonlar tepki gösterir. Open Subtitles الان, اذا كان اليورانيوم موجود الفوتونات ستتفاعل مع الفيلم
    Bu fotonlar seni bir arada tutacak tek şey. Open Subtitles هذه الفوتونات هي الشيء الوحيد الذي يبقيكَ متماسكاً
    Oysa mavi fotonlar azdır ama çok enerji taşır. Open Subtitles في حين أن الفوتونات الزرقاء بالرغم من قلة عددها فهي تحمل الكثير من الطاقة
    Diğer uçtaki fotonlar hemen tepki verdi. Open Subtitles الفوتونات عند الطرف الآخر تتفاعل فوراً
    Bu fotonlar milyarlarca ışık yıIı yol kat ediyor. Open Subtitles هذه الفوتونات كان عليها السفر لمليارات السنين
    Planck uzunluğu o kadar küçüktür ki yedi milyar yıllık yarıştan sonra fotonlar sadece beş saniye fark ile fark atmışlar. Open Subtitles إن طول بلانك قصير جداً لدرجة أنه بعد رحلة 7 مليارات سنة فإن الفوتونات قد إنتهت بفارق خمسة ثوان فقط
    Birincisi bu fotonlar açıklanamaz bir şekilde beş saniye önce harekete geçtiler. Open Subtitles الأول أنه ربما الفوتونات بدلاً من تعقيد الأمر قد غادرت بفارق زمني قدره خمسة ثوان
    fotonlar alnın yerine yüzüne denk gelsin diye. Open Subtitles لكي ترتد الفوتونات الضوئية من على وجهك وليس جبهتك.
    Bu fotonlar etrafta gezindikten sonra kırılarak geri dönüyor ta ki bu dedektörlerden geçene kadar... Open Subtitles هذه الفوتونات تمر وتتقوس مرة أخرى حتى تجتاز هذه الكاشفات.
    fotonlar duvarlardan seker ve tümü diyota geri gelir. Open Subtitles ثمّ ترتد الفوتونات عن الجدران عائدة إلى ذلك الصمام الثنائي.
    Güneş panellerinde, Güneş ışınlarındaki fotonlar bir panelin yüzeyine çarpar ve elektrik akımını başlatmak için elektronlar açığa çıkar. TED في الألواح الشمسية، تسقط الفوتونات من الأشعة الشمسية على سطح الألواح، والإلكترونات يتم تحريرها لينطلق التيار الكهربائي.
    Bu enerjinin sadece birkaç fotonlar olduğunu Open Subtitles ليست سوى فوتونات قليلة من الطاقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more