Hint Okyanusu'nda Acanthaster planci denizyıldızı, Büyük Göller'deki zebra midyeleri, Kanada'daki spruce kurdu. | TED | نجم البحر ذو التاج الشوكي في المحيط الهندي، بلح البحر المخطط في البحيرات العظمى، دودة البراعم الراتينجية هنا في كندا. |
Göller ve nehirleri insanlar zehirli sulara dönüştürdü... | Open Subtitles | الأشجار في البحر السام نضفت جميع البحيرات |
Kuzeybatı Pasifik'te bir küme, sanıyorum Göller bölgesinde de üç tane. | Open Subtitles | معظمهم على المنطقة الشمالية الغربيةِ للمحيط الهادي وثلاثة، على ما أعتقد، على البحيرات الكبرى |
Ve hemen ardından, o zımbırtıyı Göller dolusu, galonlar dolusu tükettik. | TED | وقريبا جدا، نغسل هذا الشىء بملاء البحيرة ببلايين من الجالونات. |
Dediğim gibi, su altında Göller, nehirler ve şelaleler bulduk. | TED | ونجد كما قلت سابقاً بحيرات وأنهار وشلالات تحت الماء. |
Her yer bataklık Göller, havuzlar oluşturuyor, ayaklarının altındaki toprak kayıyor Unut gitsin. | Open Subtitles | بمياه البحيرات والبـِرك ، بالتالي الأرض تصبح طريقاً تحت قدميك لتدع جثث الموتى مدفونة |
Bu şirket bütün Büyük Göller Bölgesi'ni idare ediyor. | Open Subtitles | هذه الشركة مسؤولة عن منطقة البحيرات العظمى كلها |
Nehirler ve Göller kurudu. | Open Subtitles | البحيرات والأنهار جفت أصبحت الغابات صحاري |
Göller ve nehirler kurudu. Ormanlar çöle dönüştü. Ve bütün kıtalar çorak arazilerden başka bir şey değildi. | Open Subtitles | البحيرات والأنهار جفّفتَا، أصبحتْ غاباتَ الصحاري، وقارات كاملة تُحوّلتْ للا شيءِ أكثر مِنْ الأراضي المُقفَرّة القاحلة |
Göller ve nehirler kurudu. Ormanlar çöle dönüştü. | Open Subtitles | البحيرات والأنهار جفت أصبحت الغابات صحاري |
Göller, genelde yüksek ve alçak basınç sistemlerinin buluştuğu yerlerdir bu yüzden tek mesele hava akımına yakalanmak. | Open Subtitles | البحيرات عادتاً مكان إجتماع للنظام الضغط العالي و المنخفض ـ ـ ـ لذلك كان فقط سؤال للإمساك بالتيار الصاعد |
Dağlarla çevrili ve ırmaklar, Göller... ve kanallarla desteklenen bir düzlük. | Open Subtitles | حوض مسطح محاط بالكامل من قبل الجبال مدعوم بالأنهار و البحيرات و القنوات المائية انه مثالي للزراعة |
Büyük Göller Merkezi'ne yakın olduğu için mi yetki alanını sorun etmediler? | Open Subtitles | أساعد القرب من محمية البحيرات الكبرى في إقناعهم بتسليم الصلاحية القضائية؟ |
Biliyor musun, gerçek Göller de göreceğiz. | Open Subtitles | أوه، أتعلم شيئ سنقوم برؤية بعض البحيرات الحقيقية |
Buralarda Göller mayısa kadar erimez. | Open Subtitles | أنا أملك عدة الصيد معي و البحيرات هنا تبقى مجمدة حتى شهر مايو |
Kuşlar deliriyor, Göller yerinden oynuyor, kum hareket ediyor. 2. seviye alarma geçelim mi? | Open Subtitles | الطيور تتصرف بشكل جنوني, البحيرات تتحرك, الرمال تبدو غير طبيعية, أتريد أن أزيد إلى المستوى الثاني؟ |
Amerika'daki Büyük Göller. Asya'daki Hazar Denizi. | Open Subtitles | البحيرات العظمى في الولايات المتحدة ، بحر قزوين في آسيا |
İşim nedeniyle Göller Bölgesi'nin her tarafını gezemeyeceğiz. | Open Subtitles | عملي لا يسمح لي بوقت كافٍ لزيارة بلاد البحيرة كلها. |
Göller yöresine varmak için O.Z.'yi baştan başa katetmemiz gerekecek. | Open Subtitles | للوصول إلى بلاد البحيرة يجب أن نعبر من الشق في المنطقة الخارجية |
Yani hiç sıvı oluşum olmaması yeniden kafamızı karıştırdı, sonunda kutup bölgelerinde Göller görene kadar. | TED | إذن فمرة أخرى من المحير أنه لم نجد أسطح من السوائل, حتى وجدنا أخيرا بحيرات في المناطق القطبية. |
Bunu bir firmaya bahşedebiliyorsanız, neden Büyük Göller'e de bahşedemeyesiniz? | TED | لذا إذا منحت هذا لمؤسسة، لماذا لا تمنحها للبحيرات العظمى؟ |
İlk önce ay ve yıIdızlar yoğun beyaz bir sisle kaybolacak, ...sonra nehirler ve Göller ve deniz donacak. | Open Subtitles | أولا القمر والنجوم سيكون مفقود في الضباب الأبيض الكثيف. ثمّ الأنهار والبحيرات والبحر سيجمّد إنتهى. |