"gönderdiğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • أرسل
        
    • أرسلت
        
    • أرسلك
        
    • أرسله
        
    • أرسلها
        
    • أرسلني
        
    • أرسلتك
        
    • أرسلتها
        
    • أرسلتِ
        
    • ارسله
        
    • بعث
        
    • ترسلين
        
    • ارسلك
        
    • بإرساله
        
    • أرسلتَ
        
    Ve bu durumda, insansız hava uçağının hasarını derinden inceleyerek, bu silahı kimin gönderdiğini söylemek çok zor olacak. TED وفي تلك الحالة، غربلة للحطام كهجوم طائرة بدون طيار انتحاري، سيكون من الصعب جداً القول من أرسل تلك الطائرات.
    Rakip bir iş arkadaşını kovduran bir e-posta gönderdiğini söyledi. Open Subtitles قال بأنه أرسل رسالة إلكترونية تسببت في طرد موظف منافس
    Tahminimce Higgins seni bizi gözetlemen için gönderdiğini bildiğimizi öğrendi. Open Subtitles تخميني هو يعرف هيغنز أننا نعرف أنه أرسلت للتجسس علينا.
    Beni nereye gönderdiğini babam sana söyledi ama Baern nasıl buldu? Open Subtitles أعرف أن أبي أرسلك وأخبرك بمكاني لكن بريان كيف عرف ؟
    Rahibe Agnes, lütfen ona kendisini kimin gönderdiğini sorun. Open Subtitles أيها الأخت أجنس , من فضلك اسأليه من أرسله
    Polis kapıma gelecek olursa onları kimin gönderdiğini anlayacağız... ve seni mutlaka bulacağız. Open Subtitles إن جاءت الشرطة إلي سنعرف من أرسلها وسنجدك بحق الجحيم
    General'in ipek astarlı, altı kulplu bir tabut gönderdiğini de müjdele. Open Subtitles وأن اللواء أرسل تَابُوت مبطن بالحرير ومزود بـ 6 مقابض
    Çeki başkasının gönderdiğini söylüyorlar. Open Subtitles يواصلون إخبارك بأن الشخص الآخر قد أرسل الشيك
    Büyükbabam, Roma'nın saygıdeğer iki savaşçı gencine silah deposundaki en iyi silahları gönderdiğini söyledi. Open Subtitles أرسل معي جدي الحكيم أجود الأسلحة التي بخزانته لإظهار الامتنان لشبابكما الشريف
    Yani kendine farklı şahsi eşyalar gönderdiğini söylüyorsun. Open Subtitles أنت تقول بأنّه أرسل لنفسه مجموعة مختلفة من المواد الشخصية
    Bana o parathasları gönderirken, bir mektupta gönderdiğini Rajiv'e söylemedin, ki bu fotoğrafı aldım ve onu güzelce çerçeveledim. Open Subtitles ألم تخبرى راجيف أنك حين أرسلت لى الرقائق أرسلت لى أيضا خطاب تطلبين فيه أن آخذ هذه الصورة وأضعها فى اطار جميل؟
    Bu arada şehirde Samantha eve gelince evrenin ona bir sürü mesaj gönderdiğini öğrendi. Open Subtitles وجدت سامانثا أن الكون قد أرسلت العديد من الرسائل لها.
    Bir teşekkür nişanı olarak hayvanlara olan daimi sevgisinden dolayı ona hayvanları koruma vakfının sürpriz bir hediye gönderdiğini söyle, annadın mı? Open Subtitles قل له: أن جمعية الحفاظ علي حب الحيوانات أرسلت له هدية عربون تقدير لحبه المتواصل للحيوانات
    İmparatorun aramızdaki antlaşmayı uzatmak için sizi gönderdiğini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم ان الإمبراطور قد أرسلك لتجديد معاهدات السلام معنا.
    Mahendra'nın seni buraya gönderdiğini nerden öğrendiğimi merak ediyorsundur. Open Subtitles أنت يجب أن تتسائل كيف انا اعرف ان ماهيندرا أرسلك هنا.
    Rahibe Agnes, lütfen ona kendisini kimin gönderdiğini sorun. Open Subtitles أيها الأخت أجنس , من فضلك اسأليه من أرسله
    Kumandan'ın gönderdiğini söyledi, biz de parayı verdik. Open Subtitles لقد قال أن القائد أرسله لهذا أعطيناه المال
    Dur bakalım. Kimin ya da neden gönderdiğini bilmiyoruz. Open Subtitles توقفوا وحسب, نحن لا نعرف من أرسلها أو لماذا
    Evet, ve kimin gönderdiğini göstermekten de çekinmemiş. Open Subtitles نعم، و لم يكن خجولا حول الإشارة لمن أرسلها
    Bir şeyler giy, Alfonso'yla konuş. Seni Ralph'in gönderdiğini söyle. Open Subtitles اذهب وأحضر الملابس وقابل المدير ، قل له رالف أرسلني
    NCIS'in seni buraya neden gönderdiğini bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف لماذا أرسلتك الشعبة إلى هنا.
    Hükümetin bize teşvik paketi bünyesinde gönderdiğini sanıyordum. Open Subtitles ظننت أن الحكومة أرسلتها لنا كجزء من التحفيز
    Bana o mektubu bunun yüzünden gönderdiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أنكِ أرسلتِ الرسالة المُتسلسة لي، لأجله.
    Elinizdeki polis raporundan haberim var, ve onu Hanna'ya kimin gönderdiğini biliyorum. Open Subtitles اعلم بشأن تقرير الشرطة الذي تمتلكينه واعلم من الذي ارسله الى هانا
    O mesajları kimin gönderdiğini ve ona güvenip güvenmeyeceğimizi bilmiyoruz. Open Subtitles . . لازلنا نجهل من بعث بتلك الرسائل او اننا يجب ان نثق بهم
    Kendine Dan adına neden çiçek gönderdiğini bilmiyorum ve bilmek istemiyorum da. Open Subtitles الآن، أنا لا أعرف لماذا... ترسلين لنفسك زهور من دان، و...
    Ben anlamam ama seni kimin gönderdiğini söylemeni öneririm. Open Subtitles انا لا افهمها , ولكنني اقترح عليك ان تخبرني من ارسلك إلى هنا؟
    Neden Azula'nın gönderdiğini söylemedim ki? Buna inanırlardı. Open Subtitles لماذا لم أقل لهم بأن أزولا هي من قامت بإرساله ؟
    Müdür beye hatırı sayılır bir miktarda para gönderdiğini öğrendim. Open Subtitles عرفت بأنك قد أرسلتَ مقدارا جيدا من المال الى طبيبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more