| İlk kısım kızın Görüştüğü bir erkekten bahsediyor. | Open Subtitles | الجزء الأول يتـحدّث عن شاب يافع كانت تواعده |
| Görüştüğü adam yüzünden mi? | Open Subtitles | هل هذا بسبب الرجل الذي تواعده ؟ |
| - Çok şaşırdım. Annenin Görüştüğü sana taciz etmeye çalışan adam hakkında mı konu? | Open Subtitles | أهذا بشأن الرجل الذي يواعد أمك الذي قلت أنه يحاول الإعتداء عليك جنسياً؟ |
| Önceleri zararsız olduğunu düşünmüştüm ama Görüştüğü medyum babamı idare etmeye başladı ailenin geri kalanıyla ilişkisini kesti. | Open Subtitles | في باديء الأمر ظننت إن هذا غير مؤذ لكن تلك الوسيطة التي كان يواعدها بدأت في التلاعب به |
| Molly'nın Tim'le karşılaşmadan önce Görüştüğü evli adam konusu o da bir başka yanıltmacaydı, sanırım? | Open Subtitles | موضوع هذا الرجل المتزوج, الذى كانت تقابله مولى قبل ان تلتقى بتيم اعتقد انه كان أمر للتشتيت ايضا ليس بالكُلّية |
| Gittiği her yer, Görüştüğü her insan aradığı hatta baktığı her yer. | Open Subtitles | كل مكان ذهب إليه وكل شخص قابله واتصل به او حتى نظر إليه من جنبه |
| Benim şirketim dışında bir sevgilisi olduysa bunun tek anlamı olabilir Görüştüğü adam eski bir çalışan olmalı. | Open Subtitles | حقيقة أنّها وجدت حبّها بدون خدمتي يُمكن أن يعني أمراً واحداً فحسب... الرجل الذي كانت تُواعده هو زميل لها بالعمل. |
| Görüştüğü çocuk yüzünden tartıştık. | Open Subtitles | كانت تكافح لأجل الفتي الذي كانت تواعده |
| Görüştüğü çocuk yüzünden tartıştık. | Open Subtitles | كانت تكافح لأجل الفتي الذي كانت تواعده |
| Hayır. Görüştüğü şu zenci davranıyor. | Open Subtitles | إنه ذلك الشخص الأسود الذي تواعده |
| Görüştüğü evli adamın. | Open Subtitles | -الرجُل المتزوج الذي كانت تواعده |
| Belki de Görüştüğü arkadaşıdır. | Open Subtitles | ربّما كان الرجل الذي تواعده. |
| Evet Ethel teyze, Elwood'un Görüştüğü biri var. Evet Ethel teyze, görüşüyor. | Open Subtitles | آجل عمة "إيثيـل" , أنه يواعد أحداً ما آجل أنه يفعل |
| Görüştüğü birileri varmış. | Open Subtitles | قالت أنه كان يواعد أحداً أيضاً |
| Şu aralar Elwood'un Görüştüğü biri var mı? | Open Subtitles | هل يواعد "ألـوود" أحداً هذة الأيام ؟ |
| Tüm hayatı Görüştüğü şu kız üzerine odaklanmıştı. | Open Subtitles | حياته كلها تمركزت حول هذه الفتاة التي كان يواعدها. هل كانت كيلي موريس |
| Kız Justin'in buraya geldiğinde Görüştüğü biri. | Open Subtitles | فتاة كان يواعدها جاستون عندما كان في المدينة |
| Şu Kitty'nin Görüştüğü üniversitelli çocuk değil mi? | Open Subtitles | الطالب الجامعي الذي تقابله "كيتي" ، أليس كذلك ؟ |
| Onun her zaman Görüştüğü birisi değildi. | Open Subtitles | ليس أي شخص هي تقابله |
| Boyd'un son zamanlarda Görüştüğü adamlarla başlayabilirsin. | Open Subtitles | ربما تبدأ بالرجل الآخر الذي قابله |
| Görüştüğü adamla. | Open Subtitles | ذلك الرجل الذي كانت تُواعده. |
| Hey. Görüştüğü bir genç var. | Open Subtitles | هنالك ذلك الفتى كانت ترى ذلك الفتى وأنا... |
| Henry'nin Görüştüğü kadın eski eşi Sana'ymış. | Open Subtitles | "المرأة التي كان يقابلها "هنري هي زوجته السابقة "سانا |